Bebeğinizin beşiği ile beraber kütüphanesini de hazırlayın

Kitapların çocuklarda her türlü zihinsel, duygusal ve motor becerilerin gelişimine yardımcı olduğunu belirten psikolog Nihan Temiz, “Kitaplar çocuklara arkadaşlık teklif etmeli, farklı dünyalara yolculuk edebileceği kapılar açıp üretmeye yönlendirmeli. Sadece çiçeklerden, böceklerden bahseden, her şeyin yolunda gittiği bir dünyayı değil, düşündüren, çözüm bulmaya iten bir yapıyı aktarmalı.” diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

"Biri Merhaba mı Dedi?" adlı yeni kitabını okuyucularıyla buluşturan uzman psikolog Nihan Temiz, çocuklara iletişim kurmada yardımcı olacak sihirli sözcük 'Merhaba'yı öğretiyor. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Anaokulu'nda yirmi dört yıldır çalışan çocuk kitapları yazarı Temiz, kitapların çocukların hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ve bebeklerin anne karnındayken kitaplarla tanışması gerektiğini söylüyor. Duygusal zekâ becerilerinin erken yaşlardan itibaren çocuklara nasıl kazandırılabileceği ve bunun onların gelecekteki yaşamlarına nasıl katkı sağlayacağı konusuna epeyce kafa yoran Temiz'in yakın bir zamanda iki ayrı resimli hikâye kitabı ve Anadolu mitolojisi figürleriyle bezenmiş bir macera romanı daha raflarda yerini alacak. Psikolog Nihan Temiz ile çocukların kitaplarla olan iletişimini, onların gelişimine sağladığı katkıyı ve kitapların dillerinin nasıl olması gerektiğini konuştuk.

EMİR VEREN, BUYURAN BİR DİL OLMAMALI

"Biri Merhaba mı Dedi?" kitabınızın içeriğinden bahseder misiniz?

"Biri Merhaba mı Dedi?", Meav Yayıncılık tarafından yayınlandı. Çizimleri Burcu Yılmaz'a ait. Okul öncesi dönem için uygun olduğunu ama her yaştan okurun yüzünde bir gülümseme ile okuyacağını düşünüyoruz. Her şey, Güzelce düzlüklerinde aniden beliren bir yabancı ile başlıyor. Güzelce sakinleri ona nasıl yaklaşacaklarını, ne yapsalar arkadaş olacaklarını bilemiyorlar. Her kafadan bir ses çıkıyor. Sonrası hikâyede... Kitap, eğlenceli bir anlatımla arkadaşlığın önemine ve iletişim başlatmanın yollarına dikkat çekiyor. Her şeyin çok hızlı olup bittiği, hâl hatır sormalarımızın giderek azaldığı dünyamızda sadece "Merhaba" diyerek birbirimizle köprü kurabileceğimizden söz ediyor. Herhangi biriyle iletişim başlatmak ve sürdürmek isteyen çocukların eline sihirli bir anahtar sözcük sunuyor, "Merhaba" kelimesini hatırlatarak.

Hikâyelerinizde daha çok hayvanlara yer veriyorsunuz...

Çılgın bir hayvan gözlemcisiyim. Bazen kendimi, sokaktaki kedileri, köpekleri, kuşları ya da gün içinde karşıma çıkan hayvanları konuştururken buluyorum. Ve bunu çocuklarla da paylaşmak istiyorum. Bir de duygulardan ve yüz ifadelerinden söz etmekten, çocukların yaşamına bunlara dair analizler katmaktan hoşlanıyorum.

Nasıl bir dil kullanıyorsunuz?

Kitaplarımı yazarken buyuran, öğreten, emir veren, yukarıdan bakan bir dil kullanmamaya dikkat ediyorum. Kitaplar çocuklara arkadaşlık teklif etmeli, farklı dünyalara yolculuk edebileceği bir kapı açmalı, düş kurmaya, üretmeye yönlendirmeli, çocuklara durum ya da yaşantı örnekleri sunmalı. Sadece çiçeklerden, böceklerden ve türlü tatlılıklardan oluşan, her şeyin yolunda gittiği bir dünyayı değil, düşündüren, çözüm bulmaya, başa çıkmaya iten bir yapıyı aktarmalı.

Peki resimlemeler nasıl olmalı?

Okul öncesi dönemdeki çocuklar için yazılmış resimli çocuk kitaplarında çizimler çok önemli. Çünkü siz metni okurken, çocuklar resimleri okur. Dolayısıyla çizimlerin metne uygun olması, metin ile çizim dengesinin doğru kurulması, minik sürprizlere yer verilmesi ve çocukların sadece metinle değil, baktıkları görselle de yolculuk edebilmesini sağlamak önemli.

BEŞİKLE BİRLİKTE KÜTÜPHANESİ DE HAZIRLANMALI

Kitapların çocukların gelişimi üzerinde ne gibi etkisi var?

Çocukların gelişimi anne karnında başlıyor ve ilk yıllardaki gelişimin hızı inanılmaz. Çocukların gelişiminde en önemli dış etkenlerden biri kitap. Kitaplar en çok dil gelişimine katkıda bulunur. Bunun yanı sıra çocukların sosyal beceriler, farklılıklara saygı, duyguları anlama, kontrol etme vb. gibi sosyal duygusal gelişim alanına dair becerilerini geliştirme noktasında da tartışılmaz katkılar sunar. Elbette kitapların algılama, yorumlama, sorgulama gibi bilişsel alan becerilerine olan katkıları da tartışılmaz. Tüm bunlara kitabı kavramak, sayfalarını çevirebilmek vb. motor becerileri ve kitabın bakımını yapma yönündeki özbakım becerilerini kazandırma gibi katkıları da eklememiz gerekir. Sonuç olarak kitaplar çocukların her türlü gelişimine katkıda bulunan bir servettir.

Erken okuryazarlık hakkında ne düşünüyorsunuz?

Erken okuryazarlık, çocukların okula başlamadan önce okuma yazma öğrenmesi demek değil. Erken okuryazarlık, okuma için gerekli olan önkoşul niteliğindeki bazı becerilerin çocuklara erken yaştan itibaren kazandırılması. Anılan beceriler ise ifade edici-alıcı dil becerileri, sesbilgisel farkındalık, okuduğunu anlama, yazı farkındalığı, harf ve kelime bilgisi öğrenmesini sağlamak. Çocukların erken yaştan itibaren bunlara dair uyaranlara maruz kalması son derece kıymetli. Olabilecek en erken yaşlardan itibaren çocuklara kitap okumak, çocuk daha doğmadan önce beşiğinin, zıbınının yanı sıra kütüphanesini de hazırlamak çok önemli. Bebek, kendisi için seçilen kitapların arasına doğmalı. Bu, çocuğa erkenden dünyaları vermekle aynı değerde.

ÖNCE KENDİNİZ OKUYUN

Çocuklara kitap okuma alışkanlığı nasıl kazandırılabilir?

Onlara model olarak. Kendi yapmadığımız bir davranışı, çocuklarımızdan bekleyemeyiz. Bu nedenle okumaya bir yerden başlamamız gerekiyor. Çünkü çocuklar gördüklerini tekrarlar. Bir diğer nokta evdeki düzen içinde kitaplara yer vermeliyiz. Evimizin her yerinde yarısı açık kitaplar, dergiler, koca koca resimli sözlükler olmalı. Çocuk sık gördüğü nesnelere dair hatıralar geliştirir. Yine tatile giderken valize kitap koyalım. Yani çocukları kitaplara bol bol maruz bırakalım. Erken yaşta kütüphanelere götürelim. Artık bebek kütüphaneleri bile var Türkiye'de. En önemlisi de kitaplarla oyun oynayalım. Okuyacağınız kitabı evin bir yerine saklayın, o bulsun mesela... Ayrıca kitap okurken çocukların katılımını sağlamak istiyorsak onlara "Dur! Sus!" diye ısrar etmekten de vazgeçmeliyiz. Çocuklar kitabı dinlerken başka yerlere bakabilir, ayaklarını ellerini sallayabilir, kalkıp bir tur koşup gelebilir. Ama bu arada kitabı dinlemeye, çizimlerle ilgilenmeye de devam eder.

Ebeveynler kitap seçiminde nelere dikkat etmeli?

Öncelikle kitabı ebeveyn kendi okumalı. Takip ettikleri, bildikleri yazarın eserlerini almaları da anlamlı olabilir. Yaş grubuna göre seçim yapmak da önemli. Çocuğunuzun hassasiyetleri noktasında dikkatli olmakta da fayda var. Bir çocuğu korkutmayan, hatta güldüren bir metin ya da illüstrasyon, bir başka çocuğu dehşete sürükleyebilir. Bu hassasiyetler doğrultusunda seçim yapabilirsiniz. Bazen de kitaplar size çocuğunuzun hassasiyetini işaret eder. Çocuğunuz hiç tahmin etmediğiniz bir kitap bölümünde, aklınıza gelmeyecek tepkiler verebilir. Bu da kitapların çocuğu tanıma imkânı vermesi bakımından değerli. Kitaplardaki çizimlere de dikkat edilmeli. Sadece ışıltılı bir dünyanın anlatıldığı, her şeyin yolunda gittiği kitaplar tek yönlü kalacağından, içeriğinde sorunlar, seçim yapmayı gerektiren olaylar sunan, iyi ve kötü karakterlerin çocukların yaşına uygun biçimde harmanlanarak yansıtıldığı kitaplar tercih edilmeli.

ÇOCUKLARINIZ DUYGULARININ FARKINDA MI?

Duygusal Zekâ nedir? "Duygusal Zekâ Kulübü" adlı kitabınızın çıkış noktası ne olmuştu?

"Duygusal Zekâ Kulübü", Aralık 2020'de Sola Kidz Yayınları'ndan çıktı. Çocuklar; çok fazla şey bilmeye, ancak bildiklerini yaşama transfer etme ve sosyal problem çözme konusunda sıkıntılar yaşıyor. Buluşlar, kodlamalar yapan minik beyinler kendi duygularına dair farkındalık geliştirme konusunda desteğe ihtiyaç duyuyor. Çok bilen ama cesaret edip parmak kaldıramayan, öfkelenince konuşamayan, üzüntüsünü paylaşamayan, mutluluğunu abartılı yaşayan çocuklar görmeye başladık. Bunun sonucunda çocuklarla duyguları hakkında konuşmaya, kendi duygularımı anlatmaya ve en önemlisi de duygularını kontrol edebilmelerine yönelik aktarımda bulunmaya gayret ettim. Bunu da onlarla oyun oynayarak yaptım. Duygusal zekâ, insanın kendini her tür durumda motive edip harekete geçirebilmesi, yaşadığı sorunların altında kalmadan ama görmezlikten gelip unutmaya da çalışmadan, dürtülerini kontrol edebilme, kendini başkalarının yerine koyabilme gibi özelliklerle tanımlanıyor. Duygusal zekânın erken yaştan itibaren geliştirilmesi ve bunun da oyunla yapılması ileriki yaşlara olan etkisi bakımından önemli. Bu noktadan hareketle yüze yakın etkinlikten oluşan, çocuklarımızın duygusal farkındalıkları kazanmaları hedefinden yola çıkan 3-6 yaş grubu için bir uygulama kitabı hazırladım.