yeliz.coskun@aksam.com.tr
‘Her Şey Seninle Başlar’ kitabıyla türünde Türkiye rekoru kıran Mümin Sekman, başarılı olmanın yollarını anlattı ve ekledi: “Mutsuzluğumuz, isteklerimizle yeteneklerimiz arasındaki boşluktan.”
Türkiye’de kişisel gelişim dendiğinde akla gelen ilk isimlerden birisi şüphesiz ki Mümin Sekman… İstanbul doğumlu olan Mümin Sekman, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ama hukuk alanında hiç kariyer yapmadı. Başarılı insanları inceleyip, sıfırdan zirveye yükselme modelleri geliştirip, başarılı olmak isteyenlere anlatmayı kendisine meslek ve misyon olarak seçti. Türkiye’de ‘kişisel gelişim uzmanı’ titrini ilk Sekman kullandı...
100 binden fazla insana seminer verdi. Toplam 3 milyon okura ulaştı. ‘Her Şey Seninle Başlar’ kitabı 1 milyon 150 bin baskıya ulaşarak türünde Türkiye rekoru kırdı. Başarılı olmanın öğrenilebilir olduğuna inanan yazar, dünyanın metrekaresine düşün başarılı insan sayısını artırmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz perşembe Akbatı AVM’de düzenlenen Yaşam Akademisi’nde okurlarıyla buluşan Mümin Sekman’dan hayatta başarılı olmanın tüyolarını aldık.
KİTABIN KANITI KENDİ İÇİNDE
Ben de çoğu insan gibi sizi ‘Her şey seninle başlar’ kitabınızla tanıdım. İlk 2005 yılında okurla buluşmuş olan bir kitabın hâlâ en ön raflarda olması büyük başarı… Başarı üzerine yazılan bir kitabın, bu denli başarılı olması nasıl bir his?
Soru güzel, cevabım kısa: Gerçeklik hissi! Bir kitabın iddiasıyla skor tabelası uyumluysa, gerçektir. Kanıtı kendi içinde olan bir kitap. Başarıyı anlatan bir kitap yazdım ama bu kadar başarılı olacağını ben de beklemiyordum. Bu yüzden bu başarıyı kendi başarım gibi görmüyorum. Okurun başarısı demek daha doğru olur. Çok sahip çıktılar gerçekten.
GELİŞİM ODAKLI ARKADAŞLAR ETKİLİ
Başarımızı olumlu, olumsuz etkileyen şeyler neler?
Aşırı geçmiş odaklılık başarıyı olumsuz etkiliyor. Sosyal psikoloji araştırmaları, gelecek odaklı insanların daha başarılı olduğunu gösteriyor. Psikolojik yüklerimiz önemli. Zihinsel arşiv kayıtlarımız yük değil, ateşleme kapsülü olmalı. Beynimizi, bizi başarıya götürecek bilgi, anı, resim ve seslerle doldurmalıyız. Dış dünyaya hükmetmeye kendi içinize hükmederek ulaşabilirsiniz. Her şey benimle başlar deyip, inisiyatif almak gerekiyor. Araştırmalara göre, verimli ve gelişim odaklı arkadaşların, başarımıza etkisi yüzde 10’u geçiyor.
Mutluluk mu başarıyı getirir yoksa başarılı olunca mı mutlu oluruz?
Başarının getirdiği mutluluk miktarı, mutluluğun getirdiği başarı miktarından fazladır. Yaparken mutlu olduğunuz şeyde, birinci sınıf da yeteneğiniz varsa, başarıyla mutluluğun en iyi kombinasyonuna sahipsiniz demektir.
BAŞARININ SIRRI DEĞİL, SİSTEMİ VARDIR
Peki, başarının sırrı nedir?
Sırdan çok sistemi var. Sistem iç dünyamızda ve dış dünyada eşzamanlı çalışıyor. İç dünyamızda çalışan bir başarı sistemi var. İç sistemde karar alma becerileri, stres yönetimi, odaklanma yeteneği, irade gücü, tutumlar, ruh hali yönetimi gibi araçlarımız var. Dış dünyada çalışan bir başarı çarkları da var. Neler bunlar? Başka insanların kafasındaki imajımız, gelir seviyemiz, statümüz, makamımız, networkumuz gibi araçlar. Yemek yerken nasıl ki, çatal, bıçak ve kaşığı yerine göre kullanmak gerekiyorsa, insan da hayatın karşısına çıkardığı durumlara uygun araçlar kullanmalı. Böylece, sarsılmaz, sürdürülebilir ve sistemli bir başarı kazanma şansını artırabilir.
Kalabalık ortamlarda insanların mutluluğundan çok, mutsuzlukları gözüme çarpıyor. İnsanlar neden mutsuz?
İsteklerimiz İsviçre standardında, yeteneklerimiz ise Pakistan. Bu ikisi arasında başarı boşluğu var. Hayaller ile hayatlar arasındaki farkı kapatmak için, iş odaklı olmamız lazım ama bunu da sevmiyoruz. Mutsuzluğumuz, isteklerimiz ile yeteneklerimiz arasındaki boşluktan.
Yılların alışkanlıklarını bir kenara bırakıp yeni bir akıl sahibi olmak için kişinin atması gereken temel adımlar neler?
Kendini seçmeye, katman katman tüm parçalarını söküp yeniden takmaya niyet etmesi gerekiyor. Bu süreçte, iç dünyasına dönmesi gerekecek. Çok okuması gerekecek. İçsel işçiliği yüksek insanlar kendini belli eder. Bir oturmuşluk hali vardır. İçsel işçiliği zayıf insanların yüksek makamlara gelmesi, kırılgan kariyerlere sebep oluyor.
İnsanlar başarısızlıkları için bahane bulmaya çok eğilimli. Bunun nedeni ne?
Bildikleri en yaygın yol bu! Çoğunluk çoğunlukla çoğunluğa uyar. Zorlayıcı ve doğru olan yerine, kolay yolu seçiyor, sonuç alamayınca bahanelere sığınıyor. Birbirinin bahaneleri hoş görerek de “mazeret dayanışması” yapıyorlar. Siz bu mazeretleri kabul etmezseniz, “acımasız” ve “halden anlamaz” diye etiketlenebilirsiniz.
Yılların alışkanlıklarını bir kenara bırakıp yeni bir akıl sahibi olmak için kişinin atması gereken temel adımlar neler?
Kendini seçmeye, katman katman tüm parçalarını söküp yeniden takmaya niyet etmesi gerekiyor. Bu süreçte, iç dünyasına dönmesi gerekecek. Çok okuması gerekecek. İçsel işçiliği yüksek insanlar kendini belli eder. Bir oturmuşluk hali vardır. İçsel işçiliği zayıf insanların yüksek makamlara gelmesi, kırılgan kariyerlere sebep oluyor.
23 YILLIK ARAŞTIRMAMI ANLATTIM
Akbatı AVM’de gerçekleştirdiğiniz söyleşi nasıl geçti?
İlk kez böyle bir ortamda konuştum. ‘Şu hayatı nasıl yaşamalı? Hayatın içinden başarıyla nasıl çıkmalı? Tüm bunları çocuklara nasıl anlatmalı?’ konuları hakkındaki 23 yıllık araştırmalarımın sonuçlarını anlattım.