GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Oynadığı her karakterle seyircinin gönlünü fetheden sevilen oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu, Payitaht Abdülhamid dizisindeki Tahsin Paşa'nın ardından bu kez de TRT 1'de yayınlanan Barbaroslar Akdeniz'in Kılıcı'nda Derviş karakteri ile ekrana geliyor. Yenişehirlioğlu'na bu etkileyici yapımı ve Derviş'i sordum.
Barbaroslar projesini nasıl tarif edersiniz?
Barbaroslar muadili olmayan bir iş. Şimdiye kadar böylesine kapsamlı bir deniz hikâyesi anlatılmadı TRT'de. Özel kanallar da bildiğim kadarıyla yapmadılar bu tarz bir iş. Yurtdışında pek çok çalışma var elbette. Ama Türkiye'de Barbaroslar bir ilk.
Sinemada sadece Ertuğrul 1890 yapılmıştı...
Evet. Dizi olarak yoktu. Dolayısıyla referans alınacak bir iş ortaya koymak kılı kırk yarmak demek. O yüzden aylardır çok detaylı çalışılıyor. En ufak sahne için son derece titizleniliyor.
Ne izleyeceğiz bu dizide?
Barbaros kardeşleri gençliklerinden, korsan oldukları dönemlerden itibaren alacağız. Ve Hızır'ın nasıl Barbaros Hayrettin Paşa kıvamına geleceğini süreç içerisinde izleyeceğiz.
Siz neresindesiniz bu yolculuğun?
Ben hikâyede Derviş olarak kodlandım. Derviş sırlı bir karakter. Dizinin ilerleyen bölümlerinde asıl karakterinin kim olduğu ortaya çıkacak. Bir anlamda Hızır'ın mentörü gibi. Hızır'ı usul usul işleyerek, onu değiştirip dönüştüren kişi. Ama kendine ait kocaman bir sırrı var. Onun minik ipuçlarını göreceğiz dizide. Ama bir yere konumlandıramayacağız. Kim bu? Bunu seyirci de soracak, dizinin içindeki oyuncular da senaryo gereği soracaklar. Gizemli bir karakter. Metafizik özellikleri var. İnsanların düşüncelerini okuyabiliyor.
Biz hep Hollywood filmlerinde görüyoruz böyle karakterleri. Ama bizde de olabiliyormuş demek ki...
Evet. O yüzden Derviş karakterini çok zevk alarak yorumluyorum. Keyif aldığım bir karakter oldu.
Dönem işlerini sevdiniz galiba... Ama tarihsel olarak geriye doğru gidiyor...
Haklısınız. Sevda Kuşun Kanadında dönem işiydi, Payitaht Abdülhamit de öyle.
Daha ne kadar geriye gideceksiniz merak ediyorum? Nuh Aleyhisselam'a doğru gidiyorsunuz sanki J
Keşke öyle bir şey olsa... Nuh Aleyhisselam'ı canlandırmayı çok isterim. Barbaroslar'a dönersek... Elimizden geleni yaptık; çok güzel, seyirlik, kreatif değerleri yüksek bir iş ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunun için Çekmeköy'de çok detaylı bir plato hazırlandı. Muazzam bir şehir, iskeleler, limanlar, inşa edildi. Gerçek denizlerde Marmaris ve Antalya'da çekimler yapıldı. Tabi tamamını denizlerde çekmek mümkün değil. Bluebox şeklinde de çekilecek zaman içinde. Ama seyirciyi gerçekten büyük bir şölen bekliyor.
Pandemiden sonra sete çıkmak nasıl geldi size?
Benim açımdan bir kısıtlama sözkonusu olmadı pandemide. Gönüllü olarak aşısını olan, üçüncü aşısını da tamamlamış biriyim. Pandemi döneminde de çalıştım. Ama yeniden sette olmak heyecan verici. Çünkü herkes çalışmak ve üretmek istiyor. Tekrar sağlıklı bir ortamda yepyeni bir şey ortaya koymanın heyecanını yaşıyoruz. Zaten çekim yaptığımız alanlar TRT'nin kendi platoları. Sağlık önlemleri çok titizlikle uygulanıyor.
Yurtdışındaki seyircilerinizin sizinle ilişkisi nasıl?
Payitaht Abdülhamid Özbekistan'da da yayınlanmaya başlanmış. Bu yaz Özbekistan'a gitmiştim. Abartmadan söylüyorum İstanbul'da çok daha rahat yürüyorum. Özbekistan'da yürümekte zorluk çektim. İnanılmaz bir Abdülhamid ve Tahsin Paşa hayranlığı vardı. Kaldığım otele 500 km uzaklıktan insanlar fotoğraf çektirmeye geliyorlardı. Bu mutluluk vericiydi. Barbarosları duymuşlardı ve ısrarla dizide nasıl bir karakteri yorumlayacağımı soruyorlardı. Türk dizilerinin de yurt dışında bu kadar ses getiriyor olmasını çok önemli buluyorum. Sadece bizim gönül coğrafyamızda değil Güney Amerika'ya, Meksika'ya, Uzakdoğu'ya kadar çok farklı yerlerde de benzer şekilde ilgi görüyor yaptığımız işler.
Türkiye maşallah bu sektörde her geçen gün biraz daha ivme kazanıyor. Hikâyelerimiz ve tarihimiz o kadar renkli ki, insanlara yepyeni şeyler gösteriyoruz ve bu da onların ilgisini çekiyor.