Müzik dünyasına sağlam bir giriş yapan Güliz Ayla kendi adını taşıyan ilk albümüyle müzik raflarındaki yerini aldı. Ayla ile bu vesileyle bir araya geldik, albümüne ve özel hayatına dair pek çok şey konuştuk. Sıla’ya benzetilen genç sanatçı bu durumdan da oldukça memnun; “Beni böyle başarılı bir kadına benzetmeleri çok güzel. Bunu iltifat olarak kabul ediyorum” diyor.
Yeni albümünüz hayırlı olsun. “Olmazsan olmaz” adlı şarkınızla tanıdı herkes sizi. O günden bugüne neler değişti?
Aşk bir başlangıç değil mi, güzelliklerle gelmez mi ilk etapta?
Aşk bana olumlu şeyler çağrıştırır her zaman. Umut vardır her yerinde. Tabii sonradan işlerin değiştiği anlar oluyor. Ama aşkın geliş hallerini yazmayı daha çok seviyorum.
UYKULARIM KAÇIYOR
Albümdeki şarkıların söz-müziği Sıla, Efe Bahadır ve size ait.
Şarkıları bu albüm için mi ürettiniz, yoksa var olan şarkıları mı seçtiniz?
Genel olarak bu albüm için üretildi şarkılar. Zaten albümü 4 yıl gibi bir süre içinde hazırladık. Bu zaman zarfında çok şeyler yazdık, çizdik. Eskilerden de vardı birkaç bir şey tabii. Onları da toparladık.
Albüm çıkarana kadar nasıl bir süreç yaşadınız?
Bu albüm gerçekten üzerinde çok zaman harcadığımız bir albüm oldu. Bir anda elimize doğmadı. Harcadığımız zamanın karşılığını almak harika hissettiriyor. Bu işe başladığımdan beri en yoğun hissettiğim şey heyecandı. Ve katlanarak artıyor! Hem de uykularımı kaçıracak cinsten. Ama bu heyecan da çok şeyi tetikliyor, iyi geliyor...
Peki, albümün adı neden Güliz Ayla?
İlk albüm olmasının etkisi var tabii. Bu benim “Merhabam” olduğu için ekipçe albüm adının benim adım olmasını uygun gördük.
Başarılı olurum veya olmam kaygısı yaşadınız mı?
Kaygılanmak çok doğal, neticede uzun süre emek verdiğiniz bir işi beğeniye sunuyorsunuz. Ama albümü dinleyip baktığımda asla keşke dediğim bir şey yok. Her şeyiyle o kadar içime sindi ki, o kaygı yerini güzel bir şey yaptım duygusuna bırakıyor.
AİLEM DESTEK OLDU
Biraz geçmişe dönelim. Nasıl bir ailede büyüdü Güliz Ayla?
Tipik bir Karadeniz ailesi… Sıcak, kalabalık. Disiplinli büyüdüm, çalışmak ve kendi ayaklarının üzerinde durmak öğretildi bana hep. Ailem bu yolculuğumda hep destek oldu, güven duygusunu her zaman hissettim arkamda.
Kendinizi ne zaman keşfettiniz, nasıl başladı müzikle yolcuğunuz?
Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Sesim güzel mi değil mi anlayabilecek yaşta değilken, sadece sevdiğim için şarkı söylerdim. 16-17 yaşından itibaren müzikten kaçamayacağımı ve hayatımın artık bir parçası olduğunu anladım. Bugüne gelene kadar onlarca grup kurdum, dağıttım. Şarkıcılara vokalistlik yaptım, kendi projelerimde söyledim, bir sürü TV programında çalıştım. Hayatımı hep müzikle kazandım, başka bir iş bilmem zaten.
Sıla’yla yollarınız nasıl kesişti?
Bizi beraber çalıştığımız ortak bir arkadaşımız tanıştırdı. Benim artık albüm yapmak için yola çıkmaya başlamak istediğimi biliyordu, beni Sıla ve Efe Bahadır'a teslim etti. Defalarca buluştuk, onlar bana anlattı, ben onlara. Enerjimiz tuttu, yola çıktık.
Sizi çok benzetiyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Biz birilerini birilerine benzetmeyi çok severiz. Algımız o yönde çalışır, daha kolay tarif edebiliriz çünkü. Sıla
Hayatta en çok neye önem verirsiniz?
Sağlık, dostlarım, ailem ve işim. Dört şey oldu ama birini seçsem diğerlerine haksızlık olacak.
Keşkeleriniz var mı, pişmanlıklarınız olmuştur elbet?
Düşünüyorum, burada dile getirecek kadar büyük bir pişmanlığım yok. Elbette ben de herkes gibi "Keşke şu insana güvenmeseydim, keşke şunu söylemeseydim" gibi cümleler kuruyorum, hatalar yapıyorum. Ama hayatımın akışını değiştirecek kadar büyük ve önemli bir keşkem yok.
Mutsuz olduğunuzda sizi en çok ne mutlu eder?
Yürümek çok kafamı dağıtır, iyi gelir. Arkadaşlarımla konuşmak ve anlatmak da iyi hissettirir.
AYAKKABILAR VAZGEÇİLMEZİM
Modaya uyum sağlar mısınız, kendi modanızı kendiniz mi yaratırsınız?
Ortaya karışık diyelim. Genel olarak sezon parçalarını, kendime uyarlayıp kombinlerim. Yani kendi modasını yaşayan biriyim diyebiliriz.
Dolabınızın vazgeçilmez kıyafetleri nelerdir?
Kot pantolonlar, elbiseler ve tabii ki ayakkabılar. Çeşit çeşit, renk renk ayakkabılar (gülüyor).
Günlük hayatta nasıl giyinmeyi tercih edersiniz?
Rahatıma düşkünüm, ama güzel görünmeyi de önemserim. Giydiğimde sağını solunu çekiştireceğim, sürekli
Sahne kostümünüz nasıl olmalı?
Sahne çok farklı tabii, çok şey işin içine giriyor. Nasıl bir sahne olduğu, açık hava ya da kapalı bir yer olması, ışıklar vs… Güzellik dozunu arttırıp rahatlıktan biraz ödün vermek gerekiyor bence. Ama fiziksel olarak yorucu olduğundan sahnede de rahat hissetmek önemli.