Bal gibi şehir Bingöl

lokmandag@gmail.com

Bir şehir hayal edin

Yazı ayrı, kışı ayrı güzel

Hem yaylaları, hem gölleri, dağları harika

Balı şifa, kaplıcaları deva olur

Yemeklerinde lezzet, insanlarının yüzünde güller bulursun...

Bingöl’de festival bahane, gezmek şahane...

Bingöl Valisi Sayın Kadir Ekinci’nin öncülüğünde bu yıl birincisi düzenlenen Uluslararası Binşifa Bingöl Bal Festivali yapılıyor. Şehir kadını, bürokratı, esnafı, öğrencileri, aşçıları o lezzetli burma kadayıfçıları ile muazzam bir şekilde hazırlandılar. Bingöl’ün o güzelliklerini herkese  anlatmak için adeta arı gibi çalışıyorlar. Başlıyorum güzelliklerini tek tek anlatmaya...

YÜZENADA BİR HARİKA

Türkiye’de sanırım sadece üç yerde bulunuyor bu tabiat harikası. Etrafı dağlarla çevrili şirin gölün üzerinde üç tane adacık bulunuyor. Çok yavaş da olsa gölün üzerinde hareket eden o adacıkları izlemek ya da üzerinde bulunmak paha biçilmez. Adete Bingöl’ün simlerinden, kesinlikle koruma altında kalması gereken yerlerden. Özellikle ilkbahar aylarında yeşil renkler boy göstermeye başladığında fotoğraf çekmek için ideal bir yer. Doğa severlerin akınına uğrayan Yüzen Ada’ın bölgeye katkısı bir hayli yüksek.

Aslında Bingöl gezisi yoktu aklımda... Bana bu harika şehri sevdiren değerli arkadaşım. Yönetmen Fatma Korkutata oldu. Tam bir memleket aşığı. Ağzından bal damlaya damlaya anlattı bu şehri bana... Kayak merkezlerinden, kaliteli ballarından, yöresel lezzetlerinden tek tek bahsetti hiç yorulmadan... Kış ayları çetin geçer Bingöl’de ama artık keyifli bir hale dönüştü. Erzurum ve Kayseri’den sonra bölgede adından söz ettirecek güzel tesisler yapılmış. Ne diyelim kış aylarında belki bir gün 2500 rakımda Hesarek Kayak Merkezi’nde karın keyfini çıkarabilirsiniz. Böyle tesislerin, daha da artması dileği ile gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

ÇIR ŞELALESİ’DE HUZURUN SESİ

Anadolu’nun her yöresini karış karış gezen biri olarak söylüyorum. Bu şelale başka bir şelale... Su o kadar güzel düşüyor ki yere, etrafa adeta inci taneleri dökülüyor. Huzur doğada şelale sesi ile bir senfoniye dönüşüyor. Ve o inci taneleri bir bir dökülürken, gözlerinizi kapatın sadece doğayı dinleyin. Kendinize güzel bir şarkı hediye edin...

SÜLBÜS DAĞI VE YAYLALAR

Karadeniz’in vazgeçilmezidir yaylalar, ama Bingöl’de bu kadar yaylanın olduğunu açıkçası ben de bilmiyordum... Hepsini tek tek yazmaya, anlatmaya kalkarsam sayfalar yetmez. Ama harika bir hikayesi olan ve özellikle dağcılar ve doğa severlerin çok sevdiği Sülbüs Dağı harika bir yer... Temmuz ayına kadar başındaki karların erimediği dağ, zorlu ama bir o kadar keyifli tırmanışı ile yılda binlerde spor severi ve dağcıya da ev sahipliği yapıyor. 

BUBAN BACALARI

Yapısal olarak Kapadokya bölgesindeki peri bacalarına çok benziyor. Buna benzer yapıları Erzurum’da görmüştüm. Ama Peri Bacalarına çok benzemese de harika bir oluşum. Fotoğraf çekmek için harika bir yer. Buban Bacaları, Oğuldere Köyü sınırları içerisinde bulunuyor. Bu şirin şehre gelmişken Buban’a uğramamak olmazdı sanırım.  

ZAR MAĞARASI’NA TIRMANMAK

En önemli mağaralarında biri de Zar Mağarası, harika bir doğa yürüyüşünün ardında epey dik bir tırmanıştan sonra Zar Mağarası’na ulaşıyorsunuz. Mağara üç katılı, 26 ayrı odası bulunuyor. Geçmişi M.S. 5’inci yüzyıla kadar dayandığı belirtiliyor. Gökçeli Köyü yakınlarıdan olan mağara Murat Nehri manzaralı erken dönem bir Bizans eseri...

BİNGÖL’DE GÜNEŞİN DOĞUŞUNA TANIKLIK ETMEK

Mutlaka tanıklık etmeniz gereken olaylardan biri de elbette Güneşin doğuşu... Canım Anadolu’da o kadar güzel doğuyor ki Güneş, her yerde ayrı bir güzel ama Bingöl bunu ayrı bir yere koyun ve yaz aylarında adeta bir festivale dönüşmüş... Karlıova İlçesi’ne her yıl binlerce kişi Temmuz ve Ağustos aylarında Güneş’in doğuşunu seyretmek için uzun bir gezinin ardından dün doğumunu izliyor. Ortaya harika bir görüntü çıkıyor benden söylemesi... 

Daha çok anlatacak yerleri var. Ama dünyanın en güzel tatlısı olan burma kadayıfın da başkenti Bingöl’de ayrıca yöresel lezzetlerinden ve elbette o enfes et yemeklerinden bahsedeceğim. Siz siz olun bu hafta sonu festivali kaçırmayın.

Sağlıcakla kalın...

Harika fotoğraflar için Kenan Nihat Elçi’ye sonsuz teşekkürler.