Aziz Sancar ile her günümüz verimli geçiyor

Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar'ın laboratuvarında kanserle ile ilgili çalışmalara başlayan Dr. Yasemin Kübra Akyel, ''Aziz Hoca'nın tecrübelerinden yararlanmak bana büyük bir vizyon kazandıracak. Kendisi haftanın 7 günü burada. Büyük bir motivasyon kaynağı. Bende laboratuvarda her günümü en verimli şekilde geçirmeye çalışıyorum.'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

TÜBİTAK tarafından 2022 yılında verilen Aziz Sancar Doktora Sonrası Araştırma Bursunu kazanarak Sancar Laboratuvarı'nda doktora sonrası araştırmaları için kabul edilen İstanbul Medipol Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Yasemin Kübra Akyel, Akşam Cumartesi'ye konuştu. Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar'ın laboratuvarında ve danışmanlığında DNA onarımı ve Sirkadiyen Ritim alanında çalışmaya başlayan Akyel, orada kazandığı tecrübelerini ülkesinde döndüğünde öğrencilerine aktarmak istediğini belirtti.

Türkiye'deyken sirkadiyen ritim ile kanser alanlarında çalıştığını ve Aziz Hoca'yı da yakından takip ettiğini belirten Akyel, "Doktora eğitimimi aldığım İstanbul Üniversitesindeki danışmanım Prof. Dr. Alper Okyar ve çalışma grubumuz ile sirkadiyen ritim ve ilaç farmakokinetiği alanlarında başarılı çalışmalar yaptık. Doktora tez çalışmam bir antikanser ajan olan kapesitabinin farmakokinetiğindeki ilaç uygulama zamanına bağlı değişiklikler üzerineydi. Kanser tedavisinde klinik uygulamalarda fayda sağlayabilecek birçok veri elde ettik. Ayrıca doktora eğitimim sırasında Koç Üniversitesinde Prof. Dr. Halil Kavaklı'nın danışmanlığında sirkadiyen saat laboratuvarında araştırmacı olarak çalıştım. Burada sirkadiyen saati modüle eden ve kanser tedavisinde kullanılma potansiyeli olan moleküller ile çeşitli ilaç geliştirme çalışmalarında yer aldım. Bu çalışmalardan birinde M47 isimli bir molekülün tümörlü farelerde sağ kalımı artırdığını gösterdik ve çalışmamız etki değeri yüksek bir dergi olan Nature Communications'ta yayınlandı. Bahsettiğim araştırma gruplarıyla çalışmış olmak bana büyük bir tecrübe ve bilgi birikimi kazandırdı. Türkiye'de yaptığım bu araştırmaların şu anda bulunduğum noktaya gelmeme önemli ölçüde katkı sağladığını düşünüyorum." şeklinde konuşuyor.

KRONOTERAPİ KANSERİ OLUMLU ETKİLEYECEK

Şimdi ise çalışmalarına Sancar Laboratuvarı'nda yine DNA onarımı ve sirkadiyen ritim alanlarında devam ettiğini belirten Akyel sözlerine şöyle devam etti: "Aziz Hoca ve çalışma grubu tarafından sirkadiyen saatin nükleotid eksizyon onarımını düzenlediği ve gün içi zamana bağlı olarak DNA hasarının onarımının değişiklik gösterdiği keşfedilmişti. Eksizyon onarımı ayrıca bir antikanser ilaç olan sisplatin tarafından oluşturulan DNA hasarında ana onarım mekanizmasını oluşturuyor. Ben de şu anda klinik uygulamalarda yarar sağlayabilecek tedavi rejimleri geliştirmek amacıyla antikanser ilaçlarla ilgili olarak sirkadiyen saat ve DNA onarımı bağlantısı üzerinde çalışıyorum. Birçok antikanser ilaç, tolere edilebilirliği kısıtlayan yan etkilere sahip. Bu nedenle sirkadiyen ritimler göz önüne alınarak optimum zamanda uygulama yapmak, tedavide en iyi yanıtı almak açısından önem taşıyor. Bu yaklaşım kanserde kronoterapi olarak adlandırılıyor. Bahsettiğim çalışmalar ile klinikte hastalara fayda sağlayabilecek veriler elde etmek istiyorum."

Prof. Dr. Aziz Sancar'ın haftanın 7 günü laboratuvarda olduğunu ve çalışmalarının çok verimli geçtiğinin anlatan Akyel, " Aziz Hoca ile çalışmak büyük bir onur ve mutluluk. Burada çalışmanın çok kıymetli olduğunun farkındayım ve laboratuvarda her günümü en verimli şekilde geçirmeye çalışıyorum. Aziz Hoca haftanın 7 günü çalışıyor, henüz laboratuvarda olmadığı bir gün veya saate denk gelmedim. Bu anlamda kendisi bizim için çok iyi bir örnek ve motivasyon kaynağı oluyor. Bizden çalışma sonuçlarımızla alakalı sık sık rapor istiyor. Sonuçlarımızı tartışıp, bir sonraki çalışmaları planlıyoruz. Burada çok iyi işleyen bir düzen var. Laboratuvarda uzun saatler geçiriyoruz ama bunun karşılığının bilimsel anlamda alındığını görebiliyorum." diyor ve ekliyor: "Burada kazandığım donanım sayesinde yeni projeler üreterek başarılı çalışmalara imza atmayı, ülkeme faydalı olmayı arzu etmekteyim. Antikanser ilaçlarla tedavide yan etkileri azaltarak tedaviden optimum faydayı almayı hedefleyen kronoterapi yaklaşımları üzerinde çalışmaya devam etmek istiyorum. Buradaki araştırmalarım sonrasında Türkiye'ye geri döndüğümde ise öğrendiklerimi paylaşmayı ve başarılı öğrenciler yetiştirmeyi istiyorum."