ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Bu yıl Eurovision Şarkı Yarışması, İsveç'in Malmö kentinde 68. kez gerçekleşti ve tüm zamanların en olaylı yılı olarak tarihteki yerini aldı. İsrail'in Filistin'de devam eden soykırımı hem Eurovision takipçilerinin hem de ülke temsilcilerinin gündemindeydi. Bu gündem de kendini hiç şüphesiz protesto ve dışlamalarla var edecekti ki öyle de oldu. Tabii buna biraz da Avrupa Yayın Birliği (EBU) sebep oldu. EBU, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle diğer ülkelerin de çağrısıyla 2022 yılında Rusya'yı Eurovision'dan çıkarmıştı. Gelin görün ki EBU, İsrail'in Filistin halkına yönelik katliamı ve soykırımı devam ederken aynı tavrı İsrail'e gösteremedi ve tüm tepkilere rağmen İsrail yarışmadan çıkarılmadı. Bu durum EBU'nun utanç dolu çifte standardını ortaya koydu. Bu çifte standarda karşılık birçok ülkenin temsilcisinden Filistin'e destek geldi. İrlanda, Yunanistan, Portekiz temsilcileri Filistin halkına desteklerini açıkça belirtirken, İsrail temsilcisi her sahne alışında seyirciler tarafından şarkı boyunca yuhalandı. Ayrıca Norveç ve Finlandiya'nın puanını sunacak olan isimler de ekrana çıkmaktan vazgeçti ve Belçika resmi kanalı İsrail'in şovu sırasında yayını kesti.
İLK FİLİSTİN ANMASI EV SAHİBİNDEN GELDİ
Bu yıl Avrupa Yayın Birliği, Eurovision Şarkı Yarışması'nın gerçekleştiği Malmö Arena'ya Filistin Bayrağı ile girişi yasaklamıştı. Golü seyirciden beklerken ev sahibinden geldi. İsveç'i geçtiğimiz yıllarda Eurovision'da temsil eden ve dereceyle ayrılan, bu yıl da ilk yarı finalin açılış şovunda yer alan İsveçli Eric Saade belki Filistin bayrağı ile değil ama bileğinde görünür şekilde Filistin kefiyesi ile şovunu gerçekleştirdi. EBU bu duruma sessiz kalmadı ve kınamasını yaptı elbette, Saade'nin performansını da YouTube kanalında yayınlamadı. Saade ise yanıt olarak sosyal medyasından "Kim olduğumu göstermenin bu karanlık dünyaya dahil olmamak için yapabileceğim en iyi şey olacağını düşündüm. Çocuklar katledilirken sessiz kalma, faillerin kim olduğu önemli değil." paylaşımında bulundu.
LOREEN'İN HAKKI LOREEN'E
Finalde yine muhteşem bir şov ve yeni şarkısı "Forever"ın lansmasıyla dünyanın karşısına çıkan, Eurovision rekortmenlerinden, geçen yılın birincisi İsveçli Loreen'in tüm bunlardan önce EBU'ya sert çıkışı gündeme geldi. 2012 yılında Euphoria adlı şarkısıyla birinci olduğunda hakkında Müslüman olduğu iddialarıyla da gündeme gelen başarılı sanatçı, bu yıl İsrail'in birinci olması durumunda prosedüre uymayacağını ve ödülü takdim etmeyeceğini bildirdi. Bu davranışıyla da bir kez daha "sanatçı" tanımına ne kadar layık olduğunu gösterdi. Teşekkürler Loreen!
KAFASI KARIŞIK ESTONYA
Arena'da Filistin bayrağını yasaklayan EBU, Rusya ile savaşı devam eden Ukrayna'ya karşı Ukrayna bayrağına bu yasağı koymadı. Zaten yasağı savunmuyoruz ama aynı durumun Filistin bayrağı için de geçerli olmasını dilerdik! Hal böyleyken ülkelerin puan sunumlarında sıra Estonya'ya geldiğinde sunucu Ukrayna bayrağının yansıtıldığı binayı arkasına alarak oylarını sundu ve bu puanlamadan bir de İsrail'e puan çıktı. Bu da doğal olarak bize kafası karışık Estonya dedirtti. Üstelik bu durumdan EBU da rahatsız olmadı.
HALK OYLAMASIYLA İSRAİL ZİRVEYE YERLEŞTİ
Final gecesinin en şaşırtan olaylarından birini ise dünya kamuoyu yaşattı. İsrail jüri oylamasında son sıralarda yer alırken sıra halk oyalamasına geldiğinde garip bir şekilde aldığı 300'ün üzerinden puanla zirveye yerleşti. Kısa bir süre zirvedeki yerini koruyan İsrail yarışmayı beşinci sırada tamamladı. Bu durum dahi henüz Filistin'de yaşananların tümüyle idrak edilmediği konusunda gerçek bir ipucuydu!
SOKAKTAKİ TEPKİLER ARENAYA YANSIDI
Yarışmanın başından beri İsveç sokakları da canlıydı. İsveçliler hafta boyunca gerçekleştirdikleri eylemlerde Filistin'e destek, İsrail'e protesto yürüyüşleri düzenledi. Bu durum da doğrudan arenanın için de yansıdı. Öte yandan Türkiye'nin ve dünyanın tüm bunları konuştuğu bir yarışmanın ardından Eurovision'un ne kadar büyük bir etki alanına da sahip olduğunu görmüş olduk. Belki İsrail yarışmada yer aldı ama bu durum dünya kamuoyunun da izlediği bir yarışmada tepkilere de şahitlik etmemize, Filistin konusunda bir kez daha farkındalık yaşamamıza sebep oldu. Bu sebeple okları Eurovision'a değil, EBU'ya ve organizatörlerin tercihlerine yöneltmek gerekli diye düşünüyorum...