Atatürk kararı Disney'in acziyeti

Disney Plus'ın Atatürk dizisi kararına tepki gösteren seslendirme sanatçısı Ahmet Cihat Sancar, ''Ermeni lobisinin önünde diz çökmesi Disney Plus'ın acziyetidir. Meseleyi bir tüketim malzemesi olmaktan çıkarıp, hassasiyetler üzerine tepinip, bunlar yetmezmiş gibi bir de birilerine Türkler karşısında diplomatik bir zafer elde etme kozuna çevirirseniz, tokadı yersiniz.'' diyor.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Disney +'ın Atatürk dizisi ile ilgili kamuoyu, siyasiler ve devlet kurumlarından tepkiler yükselirken sanat çevreleri aynı dik duruşu gösteremedi. Birkaç ismin dışında net tavır gösteren olmadı. İlk günlerde tek tepki ise seslendirme sanatçısı Ahmet Cihat Sancar'dan geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Disney'in Atatürk ile ilgili aldığı karar nedeniyle hiçbir içeriğinde yer almayacağını açıkladı. Marvel karakterlerinden Iron Man, Amazing Spider Man ve Avengers filmlerinde dublaj yapan Sancar'a Disney + kararını sorduk.

Ahmet Cihat Sancar kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1990 yılında Şanlıurfa'da doğdum. İlköğretimi Harran'da, ortaöğretimi Isparta'da tamamladım. Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler mezunuyum.

Kaç yıldır seslendirme yapıyorsunuz?

Lise yıllarında yerel bir radyoda başladığım meslek hayatıma, çeşitli özel radyo ve televizyonlarda haber spikeri olarak devam ettim. Eş zamanlı dublaj zanaatının inceliklerini öğrenip icra etmek üzere seslendirme üstatlarını izlemek, dinlemek ve varsa nasihatlerini almak üzere çeşitli seslendirme stüdyolarına okula gider gibi devam ettim. Birkaç aylık bir eğitim sayılabilecek bu sürecin ardından bu zanaata kabiliyetimin olduğunu kıymetli meslek büyüklerim telkin edince, bütün işleri bir kenara bırakıp tamamen bu mesleğe yöneldim. Sanırım 16-17 yıl olacak. Tabii sonrasında Ankara Radyosu ve akabinde devlet memuru olarak Ankara'ya atanmam dolayısıyla 6 yıl kadar ara verdim. Sonrasında işte tekrar buradayım.

Disney içeriklerini ne zaman seslendirmeye başladınız?

Disney + yanlış hatırlamıyorsam Haziran 2022'de faaliyetlerine başladı. Şöyle bir durum var, bu platformun içeriğine baktığımızda zaten birçok film, dizi ya da belgeselin daha önce sinemada, televizyonlarda ya da farklı platformlarda yayınlandığını görürsünüz. Örnek verecek olursak ben Marvel karakterlerinden Iron Man, Amazing Spider Man ya da Avengers filmlerinde 11-12 yıl önce dublaj yaptım. Yani teknik olarak Disney + için değil gişede yayınlanmak üzere bu filmlerin dublajında çalıştım. Yine farklı zaman dilimlerinde çekilip başka kanallarda yayınlanan diziler bu platforma geçince ben de bu içerikeri Disney + Türkiye'de faaliyetlerine başladığı süreçte yeniden seslendirdim. Kısacası orijinal içerikleri saymazsak Disney +'da yayınlanan içeriklerde zaten yıllar önce seslendirme yapmıştım.

Disney +'ın Atatürk dizisi kararı sonrasında sanat dünyası sessiz kalırken siz neden bir tavır gösterip bu platformun hiçbir içeriğinde yer almayacağınızı açıkladınız?

Açık ve net bir şekilde şunu belirtmek isterim ki bu tepkiyi vermiş olmam KESİNLİKLE BİR ERDEM DEĞİL, OLAĞAN BİR DURUMDUR. ATATÜRK'ün herhangi bir platformun ya da yapımcının filmiyle dizisiyle yüceltilmesine ihtiyacı yoktur.

"Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen bir liderin milyonlarca insana ilham veren destansı mücadelesini anlatmaya da hiçbir senaristin hayal gücü, hiçbir yapımcının parası yetmez.

Sadece aziz Türk milletinin değil, bütün dünyanın riyasetini tasdik ettiği, tarihe damgasını vurmuş bir liderin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde faaliyet göstermek her babayiğidin harcı değildir. Ben bu hadiseye tepkimi 2 Ağustos tarihinde ilan ettim, o tarihe kadar beklememin sebebi, meselenin özünü anlamak üzere yöneticilerden net açıklama beklememdi.

Türkiye şerefli, onurlu ve merhamet dolu zaferlerle bezeli tarihiyle eşsiz bir devlettir. Biz 100 yıllık bir devlet değiliz. Bütün dünyada barış, huzur ve refahın tesisi için savaşmış aziz Türk milletine atılmış bir iftiranın temcit pilavı gibi her defasında ısıtılıp önümüze konulması aleni bir düşmanlıktır.

Bu topraklarda, doğmamış çocukları annelerinin karnını deşmek suretiyle katleden canileri görmezden gelen bir takım akıl ve vicdan fukaralarının düşmanlıklarını zaten biliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi, Türk Milletinin en yüce değeri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını konu alan bir dizi çekeceğinizi ilan ediyorsunuz, milli duygularımıza hitap edip iyi bir PR çalışması yapıyorsunuz. Sonrasında müfterilerin lobi faaliyetlerine boyun eğmek suretiyle dizinin yayınlanmayacağını beyan ediyorsunuz.

Bakın, Disney + bağımsız bir kuruluştur, ülkemizde ya da herhangi bir ülkede faaliyetlerini tabii olarak durdurabilir. Bunun önünde hukuki bir engel yoktur. Dizi ya da film bir içeriktir. İçerik de bir üründür. Disney ya da başka bir kuruluş fark etmez bir bakkaldır. Ürünü satmıyorum kardeşim diyebilir. Hukuki olarak da kimseye hesap vermek zorunda da değil.

Ancak... Vatan, bayrak, kitap söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan canını verebilecek bir milletin yaşadığı bu topraklara pazarınızı kuruyorsanız, evvela bu hassasiyetleri bileceksiniz.

Disney +'ın bu tavrını nasıl okumak lazım?

Ermeni lobisinin önünde diz çökmesi Disney+'ın acziyetidir. Meseleyi bir tüketim malzemesi olmaktan çıkarıp, hassasiyetler üzerine tepinip, bunlar yetmezmiş gibi bir de birilerine Türkler karşısında diplomatik bir zafer elde etme kozuna çevirirseniz, tokadı yersiniz. Bu boyun eğmenin içerdiği mesaj bize şöyle yansıyor, "kardeşim ben senin değer atfettiğin insanları tanımıyorum, senin hassasiyetlerin umurumda değil, ben seni bir pazar olarak gördüğüm gibi, senin benim üzerimde tahakküm kuracak bir lobin ya da bana yaptırım uygulayacak bir otoriten yok."

Ben de Disney + bu hatasından dönene, aziz milletimizden özür dileyene ve bu hatalarını telafi edene kadar onların hiçbir içeriğinde yer almayacağımı ifade ettim.

Bu hareketim maddi açıdan böylesine "büyük" bir oluşuma tabii ki zarar verecek değil. Ben birileri gibi milyonlarca lira ya da dolar kazanan bir ünlü değilim. Tuhaflıklar ve adaletsizliklerle bezeli bir çarkın en küçük dişlisinde rızkımı temin etmeye çalışan bir emekçiyim.

Bir daha bu sektörden ekmek yiyemem gibi bir kaygınız olmadı mı?

Rızık, para, pul, rol... irili ufaklı farketmez. Hepsinden evvel ben Türk vatandaşıyım ve değerlerime hakaret edene eyvallah edemem. Rızkı bana ne Disney + ne Netflix veriyor. Bana bu sesi veren Allah, nefes alıp verdiğim sürece zaten rızkımı da garanti etmiştir. Gelecek endişesi kalbimizi kaplayacaksa zaten ölelim. Acizlikten ve böyle bir endişeye düşmekten Allah'a sığınırım.

Sinema ve tv sektöründen kaydadeğer bir tepki yükselmedi. Siyaset sözkonusu olunca 'muhalif' kimliği ile sosyal medyada her konuda ahkâm kesenler sizce neden ölü taklidi yapıyor?

Sanat camiasının en bilinen ve en çok kazanan isimlerinin tepki vermemesi kendilerini bağlar, herkesin Atatürk sevgisi kendini bağlar. Bizim bilmediğimiz bir takım hukuki veya maddi yaptırımlar içeren sözleşmeleri de olabilir. İnsanlık hali, herkesin çoluğu çocuğu var. Olmak zorunda da değil. Belki muhibbi oldukları yapılardır bu yapılar. Kısacası kim tepki vermiş vermemiş umursamıyorum.

Ama şuna dikkat çekmek isterim; her toplumsal ya da siyasal hadisede Atatürk posterinin arında sığınarak, sosyal medya hesaplarından posterler paylaşarak Atatürkçü olunmaz. Tabi bu mesele karşısında tepki vermediler diye de bu insanlar Atatürkçü değildir diyemem. Benim elimde bu durumu ölçen bir cihaz yoktur. Türk Milleti zaten kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor.