ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Bireysel ve kurumsal koçluk yapan, International Coaching Federation (ICF) onaylı akredite Profesyonel Koç olan ve çocuklara bilim kurgu romanları yazan Damla Kunç Koçman, ebeveynlere yeni dönemde çocuk yetiştirmeyle ilgili önerilerde bulundu.
Çocuklara yeni eğitim yaklaşımları ile kendilerini fark etmeleri üzerine atölyeler düzenlediğini belirten Koçman, çocukların kendi ödevlerini kendileri hazırlayıp yaşamlarında bunları uyguladıklarını anlattı.
Her atölyeyi yetkinlikler üzerinden özel tasarladığını dile getiren Koçman, bilgiyi ezbere anlatan ile ulaştığı bilgiyi kendi bakış açısına göre yorumlayarak tasarım ürüne dönüştürebilenlerin avantaj sağlayacağı bir dünyaya doğru gidildiğini vurguladı.
“İleride insanlar bir üniversiteden eğitim almak yerine kendi ilgi alanlarındaki dersleri dünyanın istediği yerindeki istediği üniversiteden alabilecek. Bireylerin kendi eğitim sistemini tasarlayacağı bir yöne geçiş olacak düşüncesindeyim. Bu nedenle, 8-12 yaş aralığında özellikle yetkinlik ve kendini tanımaya yönelik çalışmaların, geleceğini tasarlayan çocuk için önemli olduğu fikrindeyim” diyen Koçman, sözlerine şöyle devam etti:
“Kitaplarımda bir tek bilimi anlatmıyorum. Bilimi seven çocuğun araştırması için tohum bilgiler koyuyorum. Merak etmesini ve araştırmasını sağlıyorum. Bilim ile ilgilenmeyen, bilgisayar ile çok vakit geçiren, arkadaşları ile sosyalleşmeyi seven çocuk da kitapta kendi ile özdeşleşen başka yönler buluyor ve bunları sorguluyor. Kitaplarım her çocuğu kapsıyor ve kendi yaşamından izler taşıyor. Çocukların beni sevmelerindeki ve kitabımı takip etmelerindeki en büyük etkenin onlara saygı duyan, değer veren, farklılıklarını kabul eden bir yaklaşım tarzımın olması.”
ÇOCUKLARIMIZLA İLETİŞİM KURAMIYORUZ
“Değişime insanlık olarak direniyorduk, her şeyi çok hızlı tüketiyorduk. Ebeveynler olarak çok yorulmuştuk.” diyen Koçman, artık anne babaların sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti:
“Kurduğumuz sistem bozulsun istemiyorduk. Herkes sahip oldukları ile mutlu olsun, çocuklarımız üzülmesin kaygımızdı. Sorumluluklar okulda, öğretmenlerde, özel ders hocalarında, psikologlarda, koçlardaydı. Şimdi çocuklarımız ile bir kutunun içinde yaşamak zorundayız. Daha önce çocuğumuza ne öğrettiysek bize onu yansıtıyor. Durumu kabul edelim çocuklarımız ile iletişim kuramıyoruz. Artık “ebeveynlik yapmak” sürekli hedefe koşmak yerine, çocuklarımız geleceğin dünyasına ne tür bir fayda sağlayacak? Bizim ebeveyn olarak topluma, çocuğuma karşı sorumluluğum ne? gibi sorular üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Ebeveynler kendi dünyasını tanırsa, çocukları da onları modelleyeceği için her şey çok daha farklı olacak görüşündeyim.
KENDİNİ TANIYAN ÇOCUK GELECEKTE AVANTAJLI OLUR
Çocukları yeni yüzyıla farklı bakış açıları ile hazırlamak gerektiğinin altını çizen Damla Kunç Koçman, çocukların gelecekte daha karmaşık problemlerle uğraşmak ve ortak akıl ile çözüm üretmek zorunda kalacaklarını vurguladı. Koçman, çocukların yaratıcılık, iletişim, derin dinleme, soru sorma, yazılı ve sözlü anlatım, eleştirel düşünme, sorgulama, doğru bilgiyi analiz edebilme gibi becerilerini geliştirmenin bitirdikleri üniversiten daha önemli olacağını kaydetti. Koçman, şöyle konuştu: “Kurumsal firmalardaki işe alış süreçlerinde yer aldığım için özellikle çocukların kendilerini tanımalarının gelecek dünyasında avantajlı konuma geçmelerine sebep olacağını söyleyebilirim. Uyguladığım eğitim sisteminde daha çok tasarım odaklı düşünme, drama, yaratıcı yazarlık, koçluk becerileri, hikâye anlatıcılığı gibi farklı disiplinleri birleştirerek çocukların kendi güçlü yönlerini, yeteneklerini fark etmelerini sağlıyorum. Ebeveynlerin de kendi bireysel yetkinliklerini güncellemelerinde fayda var. Mevcut donanım ile yeni neslin ebeveyni olmak bizi zorlar. Bu nedenle, ebeveynler kendi gelişimlerine de yatırım yapmalı.”