Ara Güler’in arşivine yolculuk

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

senay.kosdere@aksam.com.tr

Picasso’dan Sophia Loren’e, Dali’den Gandhi’ye kadar dünya tarihine damga vuran isimler şimdi Ara Güler’in arşivinde. Doğuş Grubu hem arşive gözü gibi bakıyor hem de duayen sanatçının evini ziyarete açıyor. Kısacası Beyoğlu’nda önce Ara Cafe’de Güler’in masasında bir çay içip, sonra evine ziyarete gidebileceksiniz...

Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin tam yanında, Tomtom Mahallesi’nin başlangıç noktasında minik bir çıkmaz sokak; Ara Güler Sokağı. Sokağın içinde Ara Güler fotoğraflarıyla kaplı sıcak bir kafe. Önünde masa sandalyeler… Yakın zamana kadar işte o masalardan birinde öğlen vakti tek başına oturan dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’i görebilirdiniz. Ara Güler, hayatının son yıllarında bu kafede sıkça oturarak geçirse de aslında tüm hayatı da bu apartmanda geçti. Güler Apartmanı ailesine aitti ve kendisi de küçük yaşlarında o apartmanı geldi, çocukluğu, gençliği burada geçti, ofisini, karanlık odasını, arşivini de buraya kurdu.

1 MİLYONUN ÜZERİNDE BELGE VE FOTOĞRAF

Doğuş Holding Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi’nin davetiyle gittiğimiz Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) ve Ara Güler Müzesi gezisinde öğrendik ki; sanatçının evi ziyarete açılacak. Ara Güler’in arşivinin sorumluluğunu devralan grubun niyeti bu arşivi en sağlıklı koşullarda korumak ve topluma en faydalı şekilde kullanıma açmak. Bomontiada’da hayata geçen Ara Güler Müzesi, duayen sanatçının 90’ıncı yaş gününde yani Ağustos 2018’de açılmış, Ara Güler de vefatından çok kısa bir süre önce kendi müzesinin açılışını görebilmişti. Tabii müzedeki fotoğraflar Güler’in devasa arşivinin çok küçük bir kısmı. Türkiye’nin görsel hafızasını oluşturan 1 milyonun üzerinde fotoğraf ve belge ise şu anda Bomontiada’da arşivleniyor.

KALEMTIRAŞI BİLE YERİNDE DURACAK

Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç ve AGAVAM ekibiyle birlikte arşivi dolaşırken, Güler Apartmanı’nın her katına yayılmış, kutular dolusu arşivin özenle buraya taşındığını, eşyaları taşırken de çok ciddi bir adresleme yapıldığını öğreniyoruz. Öyle ki Ara Güler’in masasındaki bir kalemtıraşın bile yeri tam olarak biliniyor. Eşyalar geri döndüğünde tekrar tam da bulundukları noktaya yerleştirilecek. Ev ziyarete açıldığında, konuklar Ara Güler’in doğal ortamına şahit olabilecek. Saraç’ın verdiği bilgilere göre mimari proje tamamlanmış. Yapılan iki yarışma sonucunda proje PAB Mimarlık tarafından hayata geçirilecek. İnşaata başlandıktan sonra projenin 9 ayda tamamlanabileceği tahmin ediliyor. Ancak, bölgenin tarihi 1800’lere apartmanın tarihi ise 1940’lara gittiği için i için, bina tarihi eser olarak sınıflandırılıyor. Dolayısıyla uzun bir bürokratik işlemler süreci gerekiyor.

Dolaplar İtalya’dan özel geldi

Bu arada Bomontiada’daki arşivde de 10 kişilik ekiple hummalı bir çalışma sürüyor. 5 kişi sadece sayısallaştırma işlemini yapıyor. Bütün malzemeler taranıyor ve de indeksleme yapılıyor. Ara Güler’in kutuların, zarfların üzerine veya küçük bir kâğıtlara aldığı notlar ve bütün bilgiler de bilgisayara giriliyor. Dijitalleştirmenin yüzde 70’i tamamlanmış. Orijinal fotoğraf ve belgeler ise 16-18 derece ve yüzde 45 nemle iklimlendirilmiş odada  İtalya’dan özel olarak getirilmiş dolaplarda saklanıyor. Her tarafı özel bir malzeme ile kaplı dolaplar ısıya, gaza ve yangına dayanıklı. Aynı zamanda da elektronik ve otomasyon uyumlu.