GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
gulcantezcann@gmail.com
Davetlilerin hemen hepsi bu çok heyecan verici ve tarihi güne tanıklık ettiği için kendini çok şanslı hissediyordu bundan hiç şüphem yok. Törenin yapıldığı salona doğru ilerlerken yol boyu sıralanmış 16 Türk Devleti’ni temsil eden askerler ve kapının önündeki Mehteran ekibinden kimileri hoşnut kalmasa da Millet Kütüphanesi’nin anlam dünyamızda neye karşılık geldiğinin farkında olanlar da çok şık bir karşılama seramonisiydi. Kültür, edebiyat ve sanat dünyasından herkes oradaydı.
Tek sorun pek çoğumuz İstanbul’dan gelmiştik ve Millet kütüphanesi öyle günü birlik resmi bir programda gezilemeyecek kadar büyük ve kompleks bir yapıydı. Sadece kütüphane ile birlikte açılışı yapılan ‘Hatt-ı Hümayun’ ve ‘Mürekkebin İzi’ sergileri için bile birkaç saat ayırmak icap ediyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın el yazısından Gülhane Hatt-ı Hümayunu’na pek çok tarihi belge, Divan-ı Lugati’t Türk’ten Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne bir çok kıymetli yazma eseri bu sergide görebilecek Millet Kütüphanesi’ne gelenler. Millet Kütüphanesi’nin açılışına gelenleri bekleyen sürpriz ise bu anlamlı gün için bastırılmış özel gün pulları idi. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve eşinin de hazır bulunduğu açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşma her cümlesi ile Millet Kütüphanesi’nin kıymetini daha da artırdı gözümüzde. Mekan sadece bir kütüphane değil ilim, kültür ve yaşam merkezi olarak da düşünülmüş. Dijital kullanım için de tam donanımlı olan ve şimdilik 134 farklı dilde 4 milyon adet basılı kitabın bulunduğu kütüphane herkesin kullanımına açık. Elbette İstanbullular olarak fena halde kıskandık Millet Kütüphanesi’ni. Rami Kışlası’na yapılan kütüphane tamamlandığında inşallah bizler de böylesi eşsiz bir ilim ve irfan kurumuna, meclisine sahip olacağız.
MİLLET KÜTÜPHANESİ’NE KİM KİTAPLARINI BAĞIŞLAR?
Abdülbaki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Cinuçen Tanrıkorur, Hasan Celal Güzel, Mehmet Şevket Eygi, Şefik Can gibi kıymetli isimlerin koleksiyonlarıyla zenginlik kattığı Millet Kütüphanesi için herkesin kitap bağışında bulunabilecek. Konuşmasında özellikle bu konunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına kimlerin karşılık vereceğini de zaman içinde göreceğiz.
“Kitap kültürü etrafında çalışmaların icra edileceği, ilim meclislerinin toplanacağı bir mekân inşâ ettik.” diyen Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nin ilim erbabını buluşturan bir kültür merkezi olarak tasavvur edildiğini de sözlerine ekledi.
Başkan Erdoğan’ın “İlk emri ‘ikra’ yani ‘oku’ olan bir dinin, bilenle bilmeyenin eşit olmadığını vazeden bir inancın müntesipleriyiz. ‘Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz’ buyuran ve mescide girdiğinde ‘zikir halkası’ yerine ‘ilim halkasına’ oturmayı tercih eden bir Peygamberin ümmetiyiz.” hatırlatması ve devamındaki şu ifadeleri de neden bu kadar devasa bir Millet Kütüphanesi yapıldığının özeti gibiydi:
“Tarih boyunca nerede bir medeniyet kurma, ihya etme gayreti varsa, orada bir kütüphane inşa çabası da mevcuttur. Nerede bir soykırım, savaş, medeniyet yıkımı varsa, ilk hedef yine kütüphaneler olmuştur. İslam medeniyetinin parlak yıldızı Endülüs, bu vasfı kazanırken de kaybederken de işin merkezinde yine kütüphaneler vardı. Bu medeniyetin en önemli remzi, Adriyatik kıyılarından Çin Seddi’ne kadar uzanan geniş coğrafyada inşa ettiği külliyelerdir. İşte o külliyeler günümüzde de medreseleri, camileri, sanat merkezleri ve kütüphaneleriyle bilginin, hikmetin, aşkın, zarafetin sembolleri olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
Başbakanlığım döneminde, devlet yönetim merkezi olarak tasarladığımız bu külliyede, mutlaka medeniyetimiz ve ülkemize yakışır bir kütüphanenin de yer almasını istedik. Camimiz, Kültür ve Kongre Merkezimiz, Sergi Salonumuz ve Kütüphanemiz ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin medeniyetimize layık bir eser haline gelmesini sağladığımıza inanıyorum.”
Yıllardır pek çok alanda atılım yapan, aşama kaydeden ama kültür sanat konusunda epeyce geriden gelen Türkiye, Millet Kütüphanesi ile adını dünyaca ünlü kütüphaneler listesinde ilk sıralara yazdıracaktır diye ümit ediyorum. Kültür sanat alanında bu türden parmak ısırtacak hamlelerin artarak devamı en büyük dileğimiz.