LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr
Günümüzde eski yıllarda olduğu gibi çocuklar dışarıda vakit geçiremiyor ve akranları ile sosyalleşemiyorlar. Sürekli evde vakit geçirmek zorunda kalan çocuk bir süre sonra ekran ile arkadaşlık kurmaya başlıyor. Hatta çoğu kez bu durum ekran bağımlılığına dönüşüyor. Bu da zamanla zeka geriliği, hiperaktivite, obezite gibi ciddi sorunları beraberinde getiriyor.
Uzmanlar 2000'li yılların başında çocukların 4 yaşından sonra anaokuluna gitmesi gerektiğini söylerken bugün 2 yaş itibariyle birçok çocuk gelişim problemleri yaşayarak doktor yönlendirmesiyle mecburi olarak anaokuluna başlıyor. Günümüz koşulları göz önünde bulundurduğunda 2-2.5 yaşında anaokuluna başlayan çocuklarda sosyal kişilik çok daha hızlı gelişiyor. Anaokulu seçerken anne babaların çocukların karakterine uygun eğitim sistemi seçmeleri önemlidir. Bu noktada anaokulunun 'eğitim' odaklı olmaması gerektiği akıldan çıkarılmamalı. Yaş itibariyle 'oyun çocuğu' olan 0-6 yaş arası çocuklarda klasik programlanmış ve rahat hareket etmedikleri eğitim sistemi kızgınlığa ve mutsuzluğa neden olmaktadır. Çocukların 'kariyer' odaklı belirli bir programa bağlı kalmalarını sağlamaktansa sosyal etkileşim ile özgür bırakılırlarsa ihtiyaç duydukları eğitim ve kaynaklar okul tarafından sağlanır böylelikle gerekli bilgi ve beceriyi kazanırlar. Bu sisteme en yakın öğrenme modeli de Montessori eğitim modelidir.