Alzheimer tedavi umutları çöpe mi gitti?

Minnesota Üniversitesinden iki araştırmacının Alzheimer tedavisinde başı çeken beta amiloid üzerinde yaptığı çalışmalardan birinde hile tespit edildi. Ancak bu amiloidle ilgili bütün tedavi çalışmalarının çöpe gittiği anlamına gelmiyor.

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Bu hafta içerisinde Alzheimer tedavi çalışmalarında başı çeken beta amiloid üzerinde yapılan çalışmalardan birisinde hile tespit edilmesiyle birlikte bilim dünyasında büyük bir skandal yaşandı. Bu konuda birçok haber yapıldı. Türkiye'de yapılan haberlerin bir kısmında Alzheimer hastalığının ana nedenlerinden birisi olarak gösterilen beta amiloid çalışmalarının hepsinin boşa çıktığı ima edildi. Hatta amiloid hipotezinin yalan olduğu, milyarlarca doların boşuna harcandığını belirten, konuyla uzaktan-yakından ilgisi olamayan bir kişinin tweeti tehlikeli bir şekilde yayıldı. Bu konuda bana çok fazla soru yöneltildi. Sorulara toplu bir cevap olması açısından konuyu bu hafta köşeye taşımaya karar verdim.

Öncelikle hile bulunan çalışmanın, diğer tedavi çalışmaları ile ilgisinin bulunmadığını, diğer çalışmaların çöpe gittiği haberinin yanlış olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. O halde hile bulunan bu çalışma ne anlama geliyor? Elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.

Alzheimer hastalığında amiloid hipotezini 90'lı yıllarda ilk ortaya atan kişi University College London'dan Dr John Hardy'dir. Amiloidin birçok türü var. Bahsi geçen şüpheli çalışma 2006 yılında Minnesota Üniversitesinden iki araştırmacı tarafından yapılıyor. Amiloid betanın birçok formu Alzheimer patolojisinde önem taşıyor. Bahsi geçen hile bulunan çalışmada, Alzheimer oluşturulan fare beyinlerinde, amiloid betanın spesifik bir oligomer formu olan Abeta56 gösteriliyor. Daha sonra ilginç bir şekilde (bu kısmı hakikaten tuhaf ama konudan sapmamak için anlatmıyorum) bu çalışma incelemeye takılıyor. Görüntüler üzerinde oynandığı, photoshop gibi müdahaleler yapıldığı tespit ediliyor.

Şimdi gelelim bu durumun ne anlama geldiğine. Amiloidle ilgili bütün tedavi çalışmaları çöpe mi gitti? Hayır! Çünkü bu sadece amiloidin bir formunun alt türü üzerinde yapılmış bir çalışmaydı. Amiloid hipotezi hala geçerliliğini koruyor. Tabi Alzheimer hastalığının nedeni tek değil. Biriken başka anormal proteinler ve başkaca mekanizmalar da var. Yani bu şüpheli çalışma şimdiye kadar yapılanları etkilemiyor. Amiloid üzerine çalışan birçok bilim insanı zaten bu çalışmaya şüphe ile baktıklarını, yaptıkları tekrar çalışmalarında aynı sonuca ulaşamadıklarını belirtiyorlar. Demek istediğim bilim insanları, bulguları diğer çalışmalarla doğrulayamayınca, bu şüpheli çalışmaya güvenerek Abeta56 üzerine ilaç çalışması YAPMAMIŞLAR. Anlayacağınız yapılan bir ilaç çalışması bile yok ki boşa gitsin!

Peki bir çalışmada bu kadar büyük bir şüphe bulunması neye sebep olacak? Yapılan diğer çalışmalara da şüphe ile bakılacak ve Alzheimer tedavi çalışmaları çok daha dikkatli incelenecek. Bence bu anlamda iyi bir şeye dönüşecek. Çok daha dikkatli olunacak. Özetle tekrar diyorum; bahsedilen şüpheli çalışmanın sonuçları yapılan başka çalışmalarla doğrulanamadığı için zaten fazla ileriye gidilememişti. Amiloid hipotezi çürütülmedi hala Alzheimer hastalığının patogenezine katkısı olduğu görüşü devam ediyor. Zaten şu anda mevcut olan 143 adet Alzheimer ilaç çalışmasının sadece 19 tanesi amiloidin toksik formlarını hedefliyor. Bu çalışmada bahsedilen abeta56'yı hedefleyen bir ilaç çalışması zaten yok. İşin ayrıca konuşulması gereken başka tarafları da var. Bu şüpheli çalışmayı yapan kişiler NIH tarafından milyonlarca dolar fonlandılar. Bu fonların arkasında neler döndüğü araştırılmalı ve bundan sonra kime verildiğine çok dikkat edilip takibi iyi yapılmalı.