ALV Müzik ve Sanat Festivali öğrencilere ‘burs' oluyor

17-18 Eylül tarihlerinde üçüncüsü gerçekleşecek olan Avusturya Liseliler Vakfı Müzik ve Sanat Festivali'nin bu yılki amacı da her yıl olduğu gibi hem insanları müzik ve sanatla buluşturmak hem de başarılı öğrencilere burs kaynağı yaratarak onların yurtdışı eğitimlerini desteklemek...

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

St. Georg Avusturya Lisesi Mezunları tarafından kurulan Avusturya Liseliler Vakfı'nın 2018 yılında ilkini, 2019'da ise ikincisini gerçekleştirdiği fakat pandemi nedeniyle iki yıl ara verdiği Avusturya Liseliler Vakfı Müzik ve Sanat Festivali bu yıl kaldığı yerden devam ediyor. 17-18 Eylül tarihlerinde Avusturya Başkonsolosluğu ve Avusturya Kültür Ofisi'nin desteğiyle üçüncü kez gerçekleşmeye hazırlanan festival, yerli ve yabancı sanatçıların performanslarının yanı sıra bir de sergiyle taçlanacak. Yeniköy'de Avusturya Başkonsoluğu'nun bahçesinde yapılacak olan festival bu yıl da iki güne sığan zengin programında Mehveş Emeç klasik müzik konseri ile başlayacak. Avrupa'nın önde gelen caz vokalisti Simone Kopmajer, Standards & Friends (Dilek Sert Erdoğan, Eren Noyan, İpek Dinç) ve Erdem Özkan caz sahnesinin konukları olacak. Festivalin son gününde ise Ayhan Sicimoglu & Latin All Stars, izleyenlere keyifli anlar yaşatacak. Ayrıca İstanbul'un en popüler kulüplerinde çalan Dj Ahmet Musluoğlu da festival kapsamında bir performans sergileyecek.

HEM MÜZİK HEM DE SERGİ ODAKLI BİR FESTİVAL

Bütün bu sürece bir de karma sergi eşlik edecek. Avusturya Lisesi'nden mezun olan sanatçıların eserlerinden oluşan karma sergide, daha önce en az bir kişisel veya karma sergi deneyimi bulunan 24 sanatçının ürettiği farklı nitelikteki 57 eser sanatseverlerle buluşacak. Biletlerin Fonzip platformunda satışta olduğu festivalin geliri ise her yıl olduğu gibi bu yıl da Avusturya Lisesi'nden mezun olan, başarılı ve maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrencilerin yurtdışı eğitimlerine burs olarak katkı sağlayacak. Biz de bu anlamlı festivali Avusturya Liseliler Vakfı Başkanı İbrahim Temo ile konuştuk.

AVUSTURYA'DAN KONUĞUMUZ SİMONE KOPMAJER

Festivalde nasıl detaylar var bu yıl, sizden duyalım?

Festivalin açılış konserini konsolosluğun içinde yer alan balo salonundaki antika bir piyano ile yapacağız. Geçen seferki festivalde Kerem Görsev yapmıştı açılışı. Bu sefer Avusturya Lisesi mezunlarından Mehveş Emeç yapacak. Kendisi çok başarılı bir piyanist. Daha sonra bahçede daha çok caz ağırlıklı konserler olacak. Erdem Özkan mezunumuz, o da kendi ekibiyle çıkacak. Ardından yönetim kurulu üyemiz Coşkun İnsel'in de kendi grubuyla çıkacağı ve üç sanatçıya eşlik edeceği farklı bir konser olacak. Bunlar sadece bazıları. Ayrıca daha önce kendisini Viyana'da dinlediğimiz caz sanatçısı Simone Kopmajer da yine bu yılki konuklarımızdan biri olacak. Festivalin kapanışını ise Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars yapacak.

ESAS AMACIMIZ BURS KAYNAĞI OLUŞTURMAK

Festivalin esas kaygısından bahseder misiniz biraz da?

Tabi ki bu festivalin yapılmasının tek bir amacı var, o da eğlenmek. Ancak esas ana amacı festivalin geliriyle Avusturya Lisesi'nden mezun olan 2 öğrenciyi Avusturya veya Almanya'daki eğitimlerini desteklemek ve onlara burs yaratmak. Mezun olan en başarılı 2 öğrenciyi bu iki ülkede alacakları eğitimlerde destekliyoruz. Bu sene eklenecek olan 2 öğrencimizle birlikte toplam 7 öğrencimizi bu sayede desteklemiş olacağız. Bu yılki bilet satışları da gayet iyi gidiyor. Geliri dediğim gibi direkt olarak burs fonuna aktarılacak.

KÜLTÜREL KONULARI İYİ BİLİYORUZ

2018 yılında nasıl bir motivasyonla çıktınız peki yola?

İlk sene gerçekten çok heyecanlıydık. Çünkü çok rekabetçi bir camia. Avusturya Lisesi'nden mezun olan herkes disiplini ve 'tam' olmasıyla ile tanınır. Dolayısıyla bir şeyi eksik yapmaktan ve bu nedenle çalışmalarımızın çöpe gitmesinden çok korktuk. Ancak biz yaptığımız bütün kültürel faaliyetlerde ve konser organizasyonlarında başarılıyız. Bugüne kadar buraya birçok yabancı ve popüler orkestra getirdik. Dolayısıyla bu konuları iyi biliyoruz. Bundan dolayı 2018'de de insanları bir araya toplayabilmek için böyle bir festival fikri çıktı. Sonuç da çok başarılı oldu. Burada sanatçı seçimleri de oldukça önemli. Mesela Melis Sökmen, bizi kırmayıp gelmişti. Çok güzel bir konser verdi. Kendisi de zaten Avusturya Lisesi mezunudur. O dönemki Avusturya'nın İstanbul Başkonsolosu Gerhard Lutz da çok destek olmuştu bize tabii. Hatta Coşkun İnsel Bey'le beraber grupta (Standards & Friends) çalıyordu. Kendisi Bakü'ye atandı, işleri yoğun olduğu için maalesef gelemiyor.

FESTİVALİN BİR AYAĞI BODRUM'DA OLABİLİR

Festivale gelecek yıl neler dahil etmek istiyorsunuz?

Gelecek yıl belki burs vereceğimiz 2 öğrenci sayısını 4 öğrenciye çıkarırız. Bu tamamen vakıf gelirleriyle ilgili bir durum. Esas amacımız Avusturya Lisesi mezun öğrencilerimizi, genç kardeşlerimizi desteklemek, iş hayatına onları daha iyi hazırlamak. Öte yandan Bodrum'da yaşayan bir sanatçımız var, yine lisemizden mezun. Onun orada çok güzel bir yeri var. Belki festivalin bir ayağını da Bodrum'a taşımayı düşünüyoruz. Çünkü orada da çok Avusturya Liseli yaşıyor. O mekân da buna çok müsait, müze gibi bir yer. Öte yandan festivalin gün sayısını arttırmayı düşünmüyoruz. 2 gün bize yetiyor ama yeni bir şehir de eklenirse tabii ki günü arttırabiliriz.

AVUSTURYA LİSESİ MEZUNU ZATEN SANATIN İÇİNDEDİR

İbrahim Bey son olarak şunu da sorayım, peki sizin müziğe ve sanata ilginiz nedir?

Avusturya Lisesi mezunu olduğun zaman zaten bir şekilde müziğin içinde oluyorsun. Çünkü okuldaki müzik dersleri çok nitelikli. Opera nedir, konçerto nedir gibi konulara odaklanıyoruz bu derslerde. Okulda bunların hepsi ve dahası uygulamalı olarak öğretiliyor. Dolayısıyla sürekli klasik müziğin içinde oluyorsun. Klasik müziği seversin, sevmezsin o ayrı. Mesela ben çok büyük bir hayranı değilim ama bununla yoğuruluyorsun. Dolayısıyla sanatla ve müzikle her zaman iç içesiniz. Benim ana branşım müzik değil. Bambaşka bir tahsil yaptım ama yaklaşık 20 yıldır fotoğraf çekiyorum. Üçüncü kez de festivaldeki sergiye katılıyorum. Daha önce açtığım 4 kişisel sergim var. Daha ziyade Türkiye haricinde çektiğim fotoğraflarla sergiler açtım. Bunlardan bir tanesi fotoğrafçı arkadaşımla birlikte Afrika'da 10 yıl boyunca çektiğimiz fotoğraflarda oluşan 'Yaban' adlı sergiydi. Çok da başarılı olmuştu. Dediğim gibi daima sanatın içindesiniz. Bizden çıkan herkes bir şekilde mimari veya sanatsal bir göze sahip. Ya da iyi bir kulağı var. Herkes bir şekilde güzel sanatlarla ilgili. Ayrıca herkes çok disiplinli. Böylece sanatı da daha iyi öğrenebiliyor. Kısacası güzel sanatların içinde olduğumuz için de herkesin bir sanat gözü var. Aramızdan çıkan birçok sanatçı oldu. Bendeki yansıması da işte fotoğraf.