Alfa kuşağı Nasreddin Hoca ile tanışacak

Nasreddin Hoca belki fiili olarak zamanda yolculuk yapmadı ama hikâyeleri, hicivleri ile 13. yüzyıldan günümüze kadar geldi. 'Nasreddin Hoca olmadan dünya nasıl olurdu?' düşüncesinden yola çıkarak hazırlanan Nasreddin Hoca: Zaman Yolcusu filmi, çocukları Nasreddin Hoca ile tanıştırırken yetişkinlere de kendini hatırlatacak.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Sözlü anlatı geleneğimizin en önemli kahramanlarından Nasreddin Hoca'nın sevimli dostlarıyla birlikte macera dolu bir yolculuğa çıktığı TRT ortak yapımı Nasreddin Hoca: Zaman Yolcusu filmi dün seyirciyle buluştu. TRT Çocuk'un ilgiyle izlenen çizgi filmi Nasreddin Hoca: Zaman Yolcusu, yenilenen tasarımıyla beyaz perdede üç boyutlu bir şekilde yeni bir macera anlatıyor. Nasreddin Hoca'nın zamanda yolculuk aracına yanlışlıkla giren iki hırsız yüzünden işlerin karışmasını konu alan film, dostluk, arkadaşlık ve iş birliğinin başarıya götüren yollarını anlatıyor. Nurullah Yenihan'ın ve Naser Merati'nin yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosunu Ayşe Banu Başarıcı kaleme aldı. Filmin eğlenceli müziklerini ise Murat Dalkılıç ve Burak Çambel hazırladı.

DİZİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDE

Filmin dizinin devamı niteliğinde olduğunu belirten yönetmen Nurullah Yenihan, "Seyirci beş yıldır yayınlanan Nasreddin Hoca: Zaman Yolcusu, çizgi dizisini sevdi. Onlardan gelen talep ve ilgiyle filmi yapmaya karar verdik. Tabii dizi ve sinemada teknikler çok farklı. Çocukları 120 dakika ekranda tutmak zor oluyor. Filmimiz 75 dakika. Sinemada tırmanış noktalarını iyi planlamak gerekir. Tempoyu ara ara durdurup yeniden çıkarmak ve bunun zamanı iyi ayarlamak lazım. Bunlar işin matematiği. Bir de ebeveynler var elbette. Çocuklarıyla birlikte sinemaya geliyorlar ve onların da mutlu ayrılması gerekiyor. Plan yaparken buna da dikkat ediyoruz. Dolayısıyla işin içinde birçok etken oluyor. Senaryo yazımı kolay olmuyor." diyor ve ekliyor, "Nasreddin Hoca: Zamanda Yolculuk filminin senaryo yazımı dört buçuk, beş ay sürdü. Sevilen bir dizi var ortada, ondan ayrı bir şey de yapamazdık. Dizinin filmi oldu. Dizide zaman yolculuğu yapan bir Nasreddin Hoca ile çocuk kahramanlarımız Kerim, Ayşe, Zehra var. Burada da öyle."

Filmde Nasreddin Hoca yine zamanda bir yolculuk yapacak. Ancak döndüğünde işler çok farklı olacak. Filmin konusundan ve senaryodaki çıkış sürecinden bahseden Yenihan şunları aktardı: "Filmde kötü karakterler zaman makinesi ile geçmişe gidiyor. Nasrettin Hoca da onları geri getirmek için gidiyor. Geldiğinde ise büyük bir sürprizle karşılaşıyor. Filme ilk başlarken senaristimize bir şey söylemiştim. 'Nasreddin Hoca olmadan dünya nasıl olurdu?' Bunun üzerinden gitmek istedik. Nasreddin Hoca geri geldiğinde onu kimse tanımasın yani böyle biri hiç olmamış gibi olsun istedik. Kendini anlatıyor ama kimse tanımıyor. Onsuz bir dünya da tabii mutsuz olurdu. Hicvi, mizahi çok iyi kullanan bir karakter, o. Filmde de bunu gösterdik."

KUŞAK ÇATIŞMASININ SANAL OLDUĞUNU GÖSTERİYOR

Nasreddin Hoca'nın gerçekten de zamanda yolculuk yaptığını vurgulayan Yenihan, "Şöyle ki Nasreddin Hoca 13. yüzyılda yaşamış ama hikâyeleri bugüne kadar gelmiş. Bizden sonraki nesle de gidecek. Fiili olarak olmasa da hikâyeleriyle zaman yolculuğu yapan biri. Ve her döneme ayak uyduruyor. Dizide çınar ağacı kavuğundan teknolojik bir dünyaya bugüne geliyor. Çocuklar çok farklı, kuşaklar arası anlaşmazlıklar var. Ancak Nasreddin Hoca bu kuşakların sanal olduğunu bize gösteriyor. Çünkü bugünün çocuklarıyla bile iletişim kuruyor. Nasreddin Hoca telefon, tablet kullanıyor. Çocuklara bir adım atıyor, çocuklar ona iki adım... Yer yer büyük olduğunu onlara hissettirirken bazen de onlarla arkadaş oluyor. Ve kuşak çatışması ortadan kalkıyor. Büyüklere de bunu gösteriyor. Siz çocuklara bir adım atarsanız onlar size geliyor zaten. Ve iletişim kurabiliyorsunuz. Genel olarak filmimizin mesajı bu. Nasreddin Hoca çocuklarla iletişim kuran, dostluk ve kardeşlik gibi değerleri anlatan güç birliğinin önemini gösteren biri. Film Yunus Emre'nin, 'Kader gayrete aşktır' sözü ile başlıyor. Çocuklara bir ödev metni veriliyor. Ve her şey için gayret etmemiz gerektiğini söylüyor. Eğlenceli tek solukta izlenebilecek bir yapım oldu." şeklinde konuşuyor.

MİLLİ KAHRAMANLARI DOĞRU ANLATMAK GEREKİR

Sinemanın çocuklara ulaşmada önemli bir yol olduğunu ve karakterleri doğru anlatmanın önemine değinen Yenihan sözlerini şöyle sürdürdü: "Amacımız çocukları eğlendirirken bir şeyler öğretmek. Onlara ulaşmanın en doğru yolu sinema. Bu yüzden doğru mesajlar aktarmalıyız. Nasreddin Hoca önemli bir karakter ama bunun altını doldurmak, onu doğru yansıtmak lazım.. Milli karakterlere ihanet etmeden çocuklara doğru anlatarak sevdirmeye çalışıyoruz."

Hikâyenin genel izleyici kitlesine hitap edeceğini dile getiren Yenihan, "Dizimiz 2D, sinemamız için 3D olacak. Aradaki fark bu. Karakterleri 3D'ye uygun şekilde tasarladık. Film genel izleyici kitlesine uygun. Çünkü Nasreddin Hoca annelerin, babaların, dedelerin de sevdiği bir karakter. Filmin devamı da gelebilir." diyor. Film, 15 Aralık'ta Avrupa'da, 10 Aralık'ta da Azerbaycan'da vizyonda olacak.

DÜNYAYI ÇİZGİ FİLMLER KURTARACAK

Çizgi filmlerde kendi öz değerlerimizi çocuklara göstermemiz gerektiğini vurgulayan Yenihan, "Bizim stüdyomuzun şöyle bir sloganı var, 'Dünyayı çizgi filmler kurtaracak'. Çünkü bugünün çocukları geleceğin yetişkinleri. Onlara ne verirsek onu alacaklar. Çizgi filmlerin böyle önemli bir görevi varken çocuklara Hollywood ya da Amerikalı karakterlerimi göstereceğiz? Bizim çok önemli, değerli kahramanlarımız, karakterlerimiz var. Bunları onlara göstermeli ve sevdirmeliyiz. Nasreddin Hoca'nın filmi yapılmış ama bu zamana kadar çizgi filmi olmamıştı. Nasreddin Hoca dünya kültür mirası olan bir karakter. Sadece Türkiye için değil çok büyük bir coğrafyaya hitap ediyor. Ama biz çocuklarımıza Noel baba izletirken Nasreddin Hoca izletmemişiz. Ya da dünya çocuklarına tanıtmamışız. Robin Hood yerine Köroğlu'nu, Pegasus yerine Tulpar'ı ya da Mulan yerine Tomris'i anlatabiliriz. Bunları kendi çocuklarımıza sonrada bütün dünyaya evrensel bir dille tanıtmalıyız." diyor.

MURAT DALKILIÇ'TAN FİLME ÖZEL MÜZİK

Filmin müziklerinde ise Murat Dalkılıç imzası var. "Dizimizde Nasreddin Hoca'nın çok sevilen bir parçası var. Murat Dalkılıç ile görüşme yaptık ve onun seslendirmesini istedik. O da bize Nasreddin Hoca'nın kendisi için çok önemli olduğunu ve yeni bir eser yapmak istediğini söyledi. Söz ve müziklerini yaptı ve filme özel bir şarkı çıktı. Buna klip çektik. Klipte de Murat Dalkılıç'ın animasyon karakteri yer alıyor." diyen Yenihan, bu şarkının Murat Dalkılıç'tan çocuklara bir armağan olduğunu ve hiçbir bedel almadığını dile getirdi. Murat Dalkılıç ise film ile ilgili şunları söyledi: "Nasreddin Hoca kadar büyük bir değeri bugünün çocuklarına anlatmaya çalışmak insanlığa ve geleceğe büyük bir hizmettir. Fıkralarının içinde insan her defasında kendini bir daha keşfeder. Dünyayı keşfeder, potansiyelini keşfeder. Herkese bir kere tebessüm ettirir ama ne anlattığını bir çırpıda tarif edemezsin çoğu zaman çünkü amacı da tam olarak budur. Benim de bu değer için çalışmamı mümkün kılan tüm TRT ekibi, Siyah Martı stüdyoları ve özellikle Nurullah Yenihan'e teşekkür ederim."