Al sakallı moda tasarımcısı Tanju Babacan

ÜMİT TEMURÇİN

umittemurcin@gmail.com

Yurtdışında ve ülkemizde markasını büyüten, sosyal sorumluk çalışmalarıyla milyonların gönlünü kazanan Tanju Babacan, tam da soyadına yakışır duruşuyla “İyi ki var” dediğim çok özel bir moda tasarımcısı. Tanju Babacan ile bir araya geldik.

Bize kendinizi beş kelimeyle özetleyin desek neler söylersiniz? 

Samimi, kreatif, özgür, öğrenen ve öğreten.

Meslek hayatınızın kaçıncı yılını yaşıyorsunuz ve gelişiminizi nasıl devam ettiriyorsunuz? 

Mesleğimde 29. yılım. Yurt içi ve yurt dışı konferanslarımla tecrübelerimi genç nesillere aktarıyorum. Bünyemizde oluşturduğumuz markalarımızla beraber her geçen yıl kendimizi biraz daha geliştiriyoruz.

Tereddüt adlı kitabınızda yazdığınız gibi özel hayatınızdaki değişimler tasarım tarzınızı etkiledi mi? 

Özel hayatımdaki değişimler nefsi duygularımı törpülemiş olsalar dahi sınırsız düşünme özgürlüğü olan mesleğime etki etmedi.

En son gerçekleştirdiğiniz defileniz ve hikâyesini anlatır mısınız? 

CHANGE CONCEPT isimli koleksiyonumun konusu kimyaydı. İçinde kapsül erkek koleksiyonuma da yer verdim ancak yaklaşık üç yıldır defile yapmıyorum. Hazırladığım koleksiyonları yurtdışında fuarlara katılarak prezante etmeyi tercih ediyorum.

Bir kombinde neye önem verirsiniz? 

Ayakkabıya çok önem veririm, kaldı ki takacağınız takı da önemlidir ancak yanlış bir ayakkabı seçimiyle bir elbisenin duruşunu bozabilme ihtimaliniz daha yüksektir.

Ünlü isimlerle çalışırken onlardan gelen özel talepler ve yönlendirmeler karşısında nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? 

Türkiye’nin cevap vermekte çekinildiği starların başka bir imzaya ait elbise tekliflerini tek kelimeyle geri çevirmiş tasarımcılardanım zaten esinlenmek adı altında kopyacılıktan hiç hoşlanmayan duruşumu çalıştığım tüm starlar çok iyi bilirler. Ancak mesleğimi icra ederken istişare etmeyi severim.

Farklı, farklı sektörlerde müşterileriniz olduğunu biliyoruz. Hangi tarz tasarımlar yapmak sizi en çok tatmin ediyor? 

Tasarımcı doğulduğuna inananlardanım ve dolayısıyla her karakter ve farklı branştaki insanların projelerinde ve özel günlerinde birlikte çalışmak tek tiplilik gibi mesleğimizdeki tehlikeli tekdüzelikten beni her daim uzak tuttu. Minimal çizgide bir şeyler hazırlarken çok abartılı tasarımlar hazırlamaktan hoşlanıyorum. Ciddi kurumsal firmalara koleksiyon hazırlarken bazen hiç düşünemeyeceğiniz kadar çıldırabiliyorum.

Olmazsa olmaz dediğiniz kişisel aksesuarlarınız nelerdir? 

Işığın tayfını seviyorum, yerinde parlaklıklar ışıldamalar çocukluğumdan beri beni çok etkiliyor. Bazen kumaşları dekupe ederek kendi aksesuarlarımı tasarlamayı çok pırıltılı bir elbisenin yanında dahi en az onun kadar gösterişli kumaş oyunları ve işçilikle fark edilen elbiseler yapmayı seviyorum.

Kırmızı sakalınızın sebebini bir kez de bizim okuyucularımız için anlatır mısınız? 

İlk başlarda tektipliliğe karşı tahammülsüzlüğümün bir boykotuydu ancak hayatın bana hiç bilmediğim hiç tanışmadığım alzheimer hastalığının en sevdiğimle öğreteceğini ve biricik annemin kırmızı algısından ötürü beni hiç unutmayacağını hayal bile edemezdim, ben annemin al oğluydum.

Hayatınızın dönüm noktası nedir? 

Kuran-ı Kerim ile tanışma.

Kendinizi güçlü hissettiğiniz an?

Kendimi her zaman güçlü hissederim ancak sevdiklerinizle ilgili, ister bu hayvan olsun isterseniz insan olsun alınacak kararların verilmesi size bırakıldığı zaman iste o an en güçsüz olduğum andır.

Onsuz asla evden çıkmam dediğiniz şey nedir? 

Gözlüklerim ve küpelerim.

‘1Al 1Verelim Projesi’ çocukları mutlu ediyor

Sosyal sorumluluk projelerine çok önem verdiğinizi biliyoruz, en son projenizi ve içeriğini anlatır mısınız? 

Buddypa 1Al 1Verelim projemiz için çalışıyoruz. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan çocuklarımızın eğitim ve giyim konusunda ihtiyaçlarını giderebilme motivasyonuyla Buddypa “1Al 1Verelim” projesini duyurduk ve kitlesel fonlama yöntemiyle 8000 çift çorap piyasaya sürerek, karşılığında Ağrı, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Hakkari’deki ve Koruncuk Vakfı çocukları dahil 1577 çocuğa çorap, defter, silgi, kalem, kalemtıraş, kalemlik, bere, mont, bot, toka hediye ettik. 4000 çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz. Desteğini esirgemeyen Çorap Sanayicileri Başkanı Bülent İyikülah’a  ve kreatif direktörüm Burçin İnan Özel’e teşekkür ediyorum.