alimertalan@gmail.com
Kendine has tarzı ve şarkı sözleriyle dikkat çeken Ceyhun, kısa bir süre önce “Taverna Etnik Hip-Hop Teknik Ahım Şahım” isimli albümünü dinleyicileriyle paylaştı. Biz de klişelerden uzak olmayı kendine görev edinmiş bu isimle sizler için konuştuk. Ortaya ilginç bir röportaj çıktı.
Çocukluğunuzdan beri müzik hayatınızdaymış. Peki, müzik yapmaya ne zaman karar verdiniz?
90’ların başında kasetçalarım ve mikrofonum vardı. Kasetlere sık sık kayıt alırdım, çok uğraşırdım. Bir şeye kafayı taktım mı takardım. Sökerdim, takardım. Kablo uzatırdım, keserdim. Kulaklıklar, uzatma kabloları... Meraklıydım. Benden başka da kimse yoktu bu merakımı paylaşabileceğim. Hip-hop vari şeyler denerdim, arabesk okurdum. Ozanların dizelerini ezberlerdim. Hollanda’da Türkçe yayın yapan radyoları arayıp istek şarkı isterdim. Hep kendi başıma yapardım bunları. 1995 yılıydı bir bilgisayar aldık, bilgisayarda müzik yapabileceğim bir program vardı. Zaten her şey o programla başladı. Yapabileceklerimi hayal edebildim. Olasılıkları, imkanları idrak ettim şükür. Ve 1998’de ilk adam akıllı beat'lerim ortaya çıktı.
Yeni albümünüz “Taverna Etnik Hip Hop Teknik Ahım Şahım” bir önceki albümünüze göre daha zor bir albüm. Şarkılar daha uzun ve yapıları daha farklı. Bunu bilinçli olarak yaptığınızı düşünüyorum.
Böyle hissetmenize sevindim. Boşuna değil demek ki (gülüyor). Yani evet, benim için de daha zordu. Müzikal anlamda kendimi zorlamak istedim ve bunu bilinçli olarak yaptım. Daha uzun ama sürekli değişen, bir yolculuk gibi yine... Serinin ilk albümünün birebir ikincisini yapabilirdik, kolayı oydu ama şarkılara altyapıları işlerken, onlar bizi başka yerlere götürdü, bizde gittik. 5 albümlük malzemeyi bir albümde işledik.
Taverna Etnik Hip Hop Teknik Ahım Şahım epey ses getirdi, kar tanesi çığa dönüşecek mi sizce?
Yine insanların şarkıları farklı niyetlerde dinlediğini görüyoruz. Herkes başka alemde. Güzel olan da bu. Ama ben her şarkıyı hangi kafayla yazdığımı biliyorum İşte bizi oradan, o kafadan yakalayanlar için bir kıymetimiz oluyor. E biz de ona göre biliyoruz ulaşıp ulaşmadığını. Motive oluyoruz ya da olamıyoruz. Çığa dönüşmesin, valla dönüşmesin. Ama buradan tekrar söylemeliyim ki bu işin hesabı kitabı olmaz. Yoksa çoktan biterdi. Ben 15 senedir üretiyorum, paylaşmadıklarım da var. Ama paylaşmadıklarımız geliştirdi bizi.
Anlaşılamama kaygım olursa o sözleri kullanmam
Müzisyenler şarkılarının daha fazla insan tarafından dinlenilmesini isterler. Siz neden istemiyorsunuz? Öyle bir algı yerleşmiş milletin beyninde ama ben öyle bakmıyorum. Her şeyim herkese ulaşsın kaygısı anlamsız. Herkesin dinlemesini isteyenlerin başka hesapları vardır. Uzaylıların dinlemesini isterim. “Müzik benim için ruhsal bir alan” dediğinizi okumuştum. Peki, “Başucundan çalındı ruhun hiç haberin olmadı ki, burnunun dibinden alındı şuurun haberin olmadı”, “O bedenine göre don bulamadıama sorsan ona o don on numara”, “ Gör ömrümü ben insanım, bir de merhametini heder ettin her bireyin gönlünü zengin sanıp” gibi sözler hangi halet-i ruhiyeyle ortaya çıkıyor? Evet, benim koruduğum ruhsal alanım. Dünyadan kopmuş gibi hissedebilirim orada. Aklıma geleni değil, direkt ağzıma geleni yazarım. Aslında sohbet esnasında da böyle yorumlarım. Benim için yeni bir şey değil. Anlaşılamama kaygım olursa o sözleri şarkılarıma da koyamam. O zaman da o şarkı benim olamaz. Disko da yaparım Taverna müziği hayatınıza nasıl girdi, müziğinizde nasıl yer buldu?