ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Air Clinic, İstanbul ve Sabiha Gökçen, Ankara-Esenboğa, İzmir-Adnan Menderes, Antalya, Adana, Bodrum ve Dalaman Havalimanları'nda yardıma ihtiyaç duyan, durumu gereği sedye/tekerlekli sandalye veya refakatçi gerektiren, hareket kabiliyeti kısıtlı hasta/engelli/yaşlı yolculara uçaktan terminale, terminalden uçağa ücretsiz transfer hizmeti sağlıyor. Tüm bunları tamamı yerli üretim olan 20 adet buggy aracı, 250 akülü sandalye, 800 adet manuel sandalye, 100 adet kabin içi sandalye ve 1000 kişiden fazla profesyonel ekibiyle yapan Air Clinic adeta Türk misafirperverliğini havalimanlarına taşıyor. Biz de bu deneyimi yaşamak adına Air Clinic Genel Müdürü Özlem Bozkır ile dünyanın buluşma noktası İstanbul Havalimanı'nda bir araya geldik. Hem hizmetlerindeki titizliği konuştuk hem de bu hizmeti deneyimle fırsatı bulduk.
HİÇBİR YOLCUYU MAĞDUR ETMİYORUZ
Türkiye genelinde 8 havalimanında hizmet verdiklerini söyleyen Bozkır, bu işi devraldığında yüzde yüz egemen bir iş olduğunu ancak kendisinden sonra; tekerlekli sandalye kullanıcısından, golf arabası kullanıcısına, masalardaki bölüm sorumlusundan yöneticilere kadar ekibin yarısının kadın çalışanlara geçtiğinin altını çiziyor. Bozkır sözlerini şöyle sürdürüyor: "Air Clinic olarak kaliteli hizmetle yola çıktık. 'Yolcuyu mağdur etmeyeceğiz ve kaliteli hizmet vereceğiz.' dedik. Yolcuya verdiğimiz hizmet onun engel durumuna bağlı olarak, otoparktan başlar uçak içine; tersi durumda ise uçak içinden başlar aracına kadar devam eder. Bu sürece tüm araçlarımız yolcunun engel durumuna bağlı olarak eşlik eder. Golf aracı buggy'ler ve tekerlekli sandalyeler... Yolcu Türk Hava Yolları yolcusuysa ya da ya da THY'nin yer hizmeti TGS'nin hizmet verdiği yabancı hava yoluysa; bu hizmeti yolcunun talebine karşılık vermekle yükümlüyüz."
BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ
"Tekerlekli sandalye yardımı isteyen her yolcuya biz bu hizmeti vermek zorundayız." diyen Bozkır, yolcularının bunun için kendilerine değil direkt olarak TGS'ye başvurması gerektiğini söylüyor: "Bize başvurdukları durumlarda ise yine bu talebi TGS'ye bildiriyoruz. Kısaca yer hizmetleriyle koordineli iş yapıyoruz. Yolculara sağlık hizmeti vermiyoruz. İnsanlardan da çoğunlukla olumlu geri dönüş alıyoruz. Aldığımız geri bildirimlerde Türkiye'de bu işi bizden daha iyi yapan yok. Ama her zaman daha iyisini yapmak istiyoruz. Ekibimizde eğitim seviyesini ve çalışan sayısını arttırdık. Araç kalitesini güncelledik. Yine araç sayısını arttırdık. Büyümeye devam ediyoruz. Devraldığımız süreçten beri yüzde 200'ün üstünde büyüme gerçekleştirmiş bir şirketiz."
PERSONELİMİZDE YÜKSEK BİR MOTİVASYON VAR
Bu hizmetin ücretsiz bir hizmet olduğunu dile getiren Bozkır, "THY'nin ücretsiz bir hizmeti çünkü." diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Türk misafirperverliğinde biz zaten bir numarayız. Bununla alakalı İstanbul Havalimanı'nın yani İGA'nın da yapmış olduğu bir çalışma var. Bizi de dahil ettiler. Türk misafirperverliği çerçevesinde birtakım eğitimler düzenlediler. Bizim eğitim ekibi, kalite ve operasyon ekibimize bunun eğitimlerini verdiler. Türk misafirperverliği ön planda tutan bir havalimanında çalışıyoruz. Personelimizde de yüksek bir motivasyon var. Çünkü burası gerçekten çok büyük bir havalimanı. Yani personelin ortalama attığı adım minimum 20 bin. Biz kurumsallığı içine katmakla beraber içeride çalışan personelin kariyer hedefiyle de ilgilendik. Kariyer hedefleri bizim için önemli oldu. İçeriden kişiler yetiştirdik."
GÜNLÜK 4 BİN, AYLIK 100 BİN YOLCU TAŞIYORUZ
Aynı zamanda kendi özel yazılımlarını kullandıklarını dile getiren Özlem Bozkır, günlük olarak ortalama 4 bin yolcu taşıdıklarını belirtiyor: "Aylık 100 bin'in üstünde yolcumuz var. Yıllık ise 1,5 milyona yakın taşıdığımız yolcu var. Bunun tabii ki yüzde 70 ile yüze 80'i İstanbul Havalimanı'nda dönüyor. Kasım, aralık, ocak, şubat aylarında minimum yolcu taşısak da diğer aylarda maksimum seviyede yolcu taşıyoruz."
AMPUTE TAKIMLARINA DA HİZMET VERİYORUZ
Ampute takımlarına da hizmet verdiklerini belirten Özlem Bozkır, "Ampute takımlarımız milli kamplara, yarışmalara gidiyorlar. Onları giderken ekstra bir motiveyle gönderiyoruz. Ekstra başarı varsa da o motivasyonla, ekipçe karşılıyoruz. Kendi araçlarıyla gitseler de yanlarında yürüyerek eşlik eden ekibimiz oluyor mutlaka." şeklinde konuşuyor. "Gurur verici bir kurumda çalışıyoruz. İGA bina olarak, görsel olarak gururla iş yaptığımız bir mekân." diyen Özlem Hanım, bunu kaybetmemek için de çok çaba sarf ettiklerini dile getiriyor: "Çünkü havalimanının en zor sınıfını topluyoruz aslında. Yol iz bilmeyen yolcu da bizim kolumuzu tutuyor. Yaşlı ama yürüyebilirim diye yola çıkmış, yarı yolda kalmış olan da tutuyor. Ya da sağır, dilsiz ya da görme engeli olan yolcularımız da var."