Aile hekimlerine ‘beslenme' eğitimi

Toplum olarak beslenme konusunda yaptığımız birçok hata var. Yanlış beslenme ise birçok hastalığa zemin hazırlıyor. Bu noktada sağlık alanındaki ilk basamak olan aile hekimlerine büyük iş düşüyor. Toplumun dengeli ve sağlıklı beslenmesi yolunda önemli bir adım atan Sabri Ülker Vakfı ile Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Aile Hekimlerine Yönelik Beslenme ve Beslenme İletişimi programını hayata geçirdi.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Beslenme bozukluğu birçok hastalığı beraberinde getiriyor. Toplum olarak beslenme konusunda yanlış bilgilere sahibiz. Bu noktada sağlık sisteminde birinci basamakta yer alan aile hekimlerine büyük iş düşüyor. Beslenme ayrı bir alan olsa da çoğu zaman hastalar ilk ulaşabilecekleri aile hekimlerine bu konuda sorular yöneltebiliyor. Ancak kimi zaman onlarda iş yükü ve konunun uzmanı olmadıklarından dolayı beslenme konusunda net bilgiler paylaşamayabiliyor. Bu konuda harekete geçen Sabri Ülker Vakfı ile Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) bir iş birliğine imza atarak Aile Hekimlerine Yönelik Beslenme ve Beslenme İletişimi programını hayata geçirdi. Program boyunca ulaşılacak aile hekimleri vasıtasıyla "toplumun dengeli ve sağlıklı beslenmesi" yolunda önemli adımlar atılması hedefleniyor. 21 Mart'ta başlayan bu eğitimler temmuz ayına kadar devam edecek. Bu eğitimi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Serhat Ünal ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Orhan Aydoğdu ile konuştuk.

GÜNDEM: OBEZİTE, VİTAMİN DESTEKLERİ, PROBİYOTİKLER

"Doğru, dengeli ve sağlıklı bir beslenme sağlığın temeli. Sorun sadece gıdaların alınması değil; karbonhidrat, protein ve yağların dengeli alınması... Şimdi vitaminler ve destek elemanlar var. Yetersiz beslenmenin sonucu yalnızca açlık, zayıflık değil; fazla beslenme beraberinde obezite sorunlarını da getiriyor." diyen Prof. Ünal bu programın çıkış sürecini şöyle anlattı: "Toplum sağlığı hizmeti ile uğraşan Prof. Dr. Nur Aksakal ve beslenme-diyetetik uzmanı Prof. Dr. Tanju Besler hocalarımızla beslenme konusunun insanlara doğru bir şekilde anlatılmasında bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Ve tüm hekimlerimize yönelik bir beslenme ve beslenme iletişimine yönelik bir program başlatma fikri ortaya çıktı. İşin bel kemiği aile hekimleri olduğu için temel eğitime onlarla başlamak istedik. Aile hekimlerimizin temsilcisi Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ile iletişime geçtik. Orada beraberce nerelerde daha çok eksik var konusuna odaklandık. Hızla aile hekimi arkadaşlarımıza mini bir anket uygulandı. Oradaki ihtiyaçlar göz önüne alınarak AHEF ve Sabri Ülker Vakfı olarak bir program oluşturduk. Bunun ilkini 21 Mart'ta gerçekleştirdik. İki haftada bir eğitimlerimize farklı konular üzerinden devam edeceğiz. Ele aldığımız konular şöyle: Obezite, vitamin destekleri, probiyotikler... Hem doğrudan beslenme ile ilgili konuları hem de beslenme iletişiminin temel öğelerini gözden geçirmeye odaklanıyoruz."

Aile hekimlerinden daha önce böyle bir eğitim talebi aldıklarından bahseden Ünal, hekimlerin beslenme destekleri, farklı beslenme yöntemleri ve diyetleriyle ilgili çok soru aldığını dile getiriyor. Güncel diyetler ile ilgili de alanında uzmanlar tarafından eğitimler verileceğini belirten Ünal, sonraki dönemde diğer hekim gruplarına da bu tarz bir eğitim vermek istediklerini ekliyor.

ECZACILARLA DA BİR EĞİTİM YAPILABİLİR

Beslenme konusunda her hekimin detaylı bir bilgiye sahip olması gerektiğinin hatta tıp fakültelerinde beslenme konusunun ana eğitime alınması konusunun da gündemlerinde olduğunu belirten Prof. Ünal konuşmasına şöyle devam etti: "Bir hekim olarak kendi sağlığım ve etrafımdakilerin sağlığında beslenmenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bazen ben de çevremdekilerin beslenme konusundaki sorularına yanıt vermekte zorluk çekiyorum. Çünkü çok hızlı değişiyor. Bir pandemi yaşıyoruz. D vitamini eksikliği olanların yoğun bakıma yattığını ve bu hastalarda ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu buna karşın D vitamini takviyeleri ile bu oranların düştüğüyle ilgili yayınlar oldu. Dönüp bakıyorsunuz, Türkiye'de neredeyse toplumsal düzeyde D vitaminimiz eksik. İşte bunlar özel olarak bilgilenmek, öğrenmek gereken yerler. Her hekim, özellikle ilgilenmemişse bu soruların detaylarını bulamayabilir. Toplumda birinci basamakta aile hekimi ve eczacı vardır. Bu nedenle aile hekimlerinin bu konuda bilgilendirilmesi önemli. Belki bundan sonraki basamakta eczacı arkadaşlarımızla sağlıklı beslenme programı yürütebiliriz. Hep beraber 'Sağlık için sağlıklı beslenme kampanyası' anlayışı içerisinde birbirimizi eğitiyoruz."

DOĞRU BESLENME EN ETKİLİ İLAÇ

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Orhan Aydoğdu ise sözlerine beslenme konusunda yaptığımız hataları anlatarak başlıyor: "Beslenme konusunda yaptığımız temel yanlış beslenmek için değil doymak için yemek yiyor olmamız, beslenmeyi açlık hissimiz ortadan kalktığında tamamlanmış olarak görmemiz. Oysa beslenme doğru gıdalar ile vücudun kilo dengesini koruyarak, uygun aralıklarla yapılması gereken ve günümüzdeki birçok hastalığın temel kaynağı olan çevresel faktördür. Sadece düzgün beslenme ile obezitenin tamamı, diyabetin yüzde 90'ı, tansiyonun yaklaşık yüzde 90'ı engellenebilir."

Pandemi ile birlikte beslenme konusunda bazı değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Aydoğdu, "Pandemi dönemi, evlere sipariş getiren firmaların altın çağını yaşadığı bir dönem oldu. Bu durum insanlarımızın hareket kabiliyetini kısıtladı. Egzersiz de tıpkı beslenme gibi hayatın bir parçasıdır. Yoğun yağ içeriği ve yüksek kalori düşük lif indeksi olan bir beslenme tarzı uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilir." diyor ve ekliyor: "Temel olarak bütün hastalıklarda, çevresel faktörlerin önemi çok büyük. Bu çevresel faktörlerin içerisinde beslenme için başlıca bir parantez açmak gerekir aslında. Özellikle kronik hastalıkların takip ve tedavisinde değiştirilebilir risk faktörleri başlığı altında beslenme önemli bir yer tutar. Hasta beslenme alışkanlığı, tütün kullanımı, egzersiz gibi konularda gerekli iyileştirmeleri yaptığında medikal tedavinin başarı oranı çok yüksek oranda artıyor. Vatandaşlarımız şunu bilmelidir ki doğru beslenme özellikle kronik hastalıkların gelişim ve kontrolü aşamasında en etkili ilaçtan daha etkili."

Beslenmenin temel bir koruyucu sağlık hizmeti olduğundan bahseden ve bu konunun aile hekimlerinin işi olduğuna değinen Aydoğdu, "Ancak aile hekimi arkadaşlarımızın kişi başına düşen hasta sayısı azaltılmadan ve kendilerine tanımlanmış iş yükler idealize edilmeden bu konulara zaman ayırmaları zor görünüyor maalesef. Oysa sadece bu alana yapılacak yatırımlar uzun vadede sağlık sistemi üzerindeki yükü kendiliğinden hafifletecek" diyor.