460 gönüllü 22 bin çocuğa yetenek aşıladı

Yeliz COŞKUN

yeliz.coskun@aksam.com.tr

Henüz 14 yaşındaydı Ece Çiftçi… Hayalleri kendisinden de büyüktü. Çocuklar için yola koyuldu ve Şanlıurfa’ya gitti. 22 bin çocuğun hayatına dokunduğu SosyalBen Vakfı’nın ve gönüllülüğünün temelini o gün attı. İstanbul’da başlayan proje Edirne’den Diyarbakır’a, Amerika’dan Hong Kong’a ve Almanya’dan Makedonya’ya kadar 460 kişilik aktif saha gönüllüsüyle çalışmalarına devam ediyor. 

O bir iyilik meleği… 14 yaşında çıktığı ‘gönüllülük’ yolcuğunda, bugün adeta modern köy enstitüsüne dönüşen SosyalBen Vakfı’nın temelini attı. Tek başına çıktığı yolda şimdi yüzlerce gönüllüyle, taşımalı eğitim gören 7-13 yaş arasında ekonomik anlamda dezavantajlı olanaklara sahip çocukların yeteneklerini keşfetmek için köy köy, ülke ülke dolaşıyor. SosyalBen Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ece Çiftçi ile iyilik hareketini konuştuk... 

Ece Hanım, sizi tanıyabilir miyiz?

Akademik olarak sosyoloji eğitimi aldım, ardından Sivil Toplum Yönetimi yüksek lisansı, şu an Antropoloji üzerine doktora yapıyorum. Genelde akademik çalışmalarımın temeli gönüllülük ve katılım üzerine oldu. Aynı zamanda da KAGİDER üyesiyim, kadın girişimciliğine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 

‘İyilik’ yolculuğunuz nasıl ve ne zaman başladı?

Benim iyilik ve gönüllülük yolcuğum 14 yaşında başladı. Okulumuza gelen bir profesörün gönüllülükle ilgili anlattıkları ve benim onun konuşmasından etkilenmemle kafamda şimşekler çaktı. Bir taraftan da gönüllülük dediğimiz şey kişinin önce kendisini tanımasından geçiyor. Ben şanslıydım iyi bir okulda burslu eğitim alırken kendi yeteneğimi fark ettim ve akademik olarak çok başarılı olamasam da yeteneğimle başarılı olup, var olabileceğimizi fark ettim. Bunu keşfettiğimden beri ben bu yolculuğun içindeyim.

HEDEF NİTELİKLİ EĞİTİM

Vakfın amacını anlatır mısınız?

Amacımız, taşımalı eğitim gören 7-13 yaş arasında ekonomik anlamda dezavantajlı olanaklara sahip çocukların yeteneklerini keşfetmek. Onlar için 10 temel atölye hazırladık. Ben SosyalBen’i modern köy enstitüleri olarak tanımlıyorum. Amacımız yeteneklerini keşfeden çocukların, meslek seçimlerini ilgi alanları doğrultusunda yapabilmelerini sağlamak. Diğer yandan da Birleşmiş Milletler’in küresel kalkınma hedeflerinden birisi olan nitelikli eğitime erişmek. 

Atölyelerinizden bahseder misiniz?

Müzik, resim, icat, yaratıcı yazarlık, dans, kısa film, spor, yaratıcı drama gibi 10 temel atölyemiz var. Çocuklar 36 saatlik bir programda eğitim görüyorlar. Sonrasında aktif topluluklarımız ve 460 gönüllümüz aracılığıyla çalışıyoruz. 

Toplam kaç çocuğa ulaştınız?

22 bin çocuğun hayatına gönüllü olarak dâhil olduk. 12 ülkede Türk Büyük Elçilikleri ve yerel STK’ların desteğiyle çocuklarımızın hayatlarına konuk olduk. Zamanla Türkiye sınırlarını aştık ve Afrika’da Zambiya, sonrasında Makedonya, Nepal ve Kamboçya’ya da ulaştık.

Peki, projeleri yurtdışına nasıl taşıyorsunuz?

Çok iyi bir haritalama ve paydaş analizi yapıyoruz. Çocukla çalışan STK’ların listesini çıkararak çok uzun zaman önce iletişime geçiyoruz. Sıkı bir takip yapıyoruz. Bazen de bizi büyükelçilikler davet ediyor ve saha yapacağımız alanı organize ediyorlar. İşin sürdürülebilirliğini devam ettirmek adına öğretmenleri de işin içine dâhil ediyoruz.

İHTİYAÇ ANALİZİ YAPILIYOR

Gidilecek şehirleri, ülkeleri nasıl belirliyorsunuz? 

Ofisimizde saha ve ARGE departmanı var. Türkiye ve uluslararası alandaki okulları ve bölgeleri seçiyorlar. İlçe milli eğitim müdürlükleriyle iletişime geçip seçilen okulun karşılaştırması ve ihtiyaç analizi yapılıyor. Bazen okullardan bize talep geliyor. Yurtdışı sahalarında elçiliklerimiz ve partnerlerimizle doğru okulları seçiyoruz.

Sizinle birlikte yürümek isteyen gençleri nasıl örgütlüyorsunuz? 

Biz gönüllülerimizi örgütlerken hikâyemizin bir parçası haline getiriyoruz. İşin her kısmıyla ilgilenen gönüllüler hikâyemize önce kendisi inanıyor. Kartopu ve denizyıldızı gibi kendi çevrelerine hikâyemizi kendileri aktarıyorlar. İnanınca, insanları inandırmaya başlıyorsunuz. Top yekûn bir hale gelmeye başlıyor. Ben hikâyeme, hayalime inandım, sonra tüm dünya inandı...

Çocuklar sizi nasıl karşılıyor?

Bizi inanılmaz bir coşkuyla karşılıyorlar. Düşünsenize köye bir yabancı geliyor ve hafta boyunca aktiviteler, etkinlikler yapıyorsunuz. Abi ve ablalar aslında bir rol model. Çocuklar üniversitede olmak istedikleri kişi olarak gönüllüleri görüyorlar. 

THY’NİN ALT YAPISINDALAR

Tüm bu yolculukta en unutamadığınız anınız hangisi?

Kesinlike SosyalBen Çocukları’nın başarı hikâyelerine şahit olduğumuz anlar... Örneğin, Spor Atölyesi Destekçimiz Özge Kırdar ile birlikte hayata geçirdiğimiz SosyalBen Vakfı Voleybol Takımı. Bu takımda bulunan 12 kızımız Türk Hava Yolları Voleybol takımı alt yapısında. Bunun dışında bizim yeteneğini keşfettiğimiz bir SosyalBen Çocuğu şu an Tan Sağtürk Akademi’de eğitim alıyor.

Geleceğe dair hedefleriniz neler?

9 topluluğumuzun 11 topluluğa çıkması için çalışıyoruz. Sahada çalışan bin gönüllü hedefliyoruz. SosyalBen’in uluslararası alana dünyaya konuşan, Türkiye’den bunu yapan bir STK olmasını hayal ediyorum. Yetenek temelli öğrenme merkezimizin olmasını hayal ediyorum. Bunlar bu arada bizim için çok uzak hayaller değil, şimdiden çalışmaya başladık.

Gençlik ve Spor Bakanlığı bu yılı Gönüllülük Yılı ilan etti. Bu kapsamda çalışmalar nasıl gidiyor?

Bakanlıkla birlikte gönüllüğün gençlere öğretilmesi konusunda biz de vakıf olarak yerimizi aldık. Bakanlığın bu çalışmasıyla gönüllülük oranının artacağını düşünmekteyim.

SosyalBen Çocukları SosyalBen hakkında ne düşünüyor? 

Buna örnek olarak Şanlıurfa’dan Mustafa Bilgiç’in düşüncelerini size iletebilirim: SosyalBen ile 10 yıllık bir geçmişim var. SosyalBen benim ikinci ailem. Türkiye ve dünya için çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum.

"2019 yılı Gönüllü Elçimiz Yalın ile birlikte #gönülverdim dediğimiz bir kampanya yürütüyoruz. Sene içinde çalışmalarımız devam edecek."

“10 yıl sonra SosyalBen Çocukları’nı yetenekleriyle ülkelerine değer katan insanlar olarak görmeyi ve alkışlamayı hayal ediyorum.”

Bu vakıf hepimizin iyilik meleği

Bugüne dek kaç kişiye gönüllülük aşıladınız?  

Binlerce gönüllünün hayatına dokunduk. Ben bu konuda izninizle gönüllülerimizin yorumlarını aktarmak isterim. Onurcan Gönüldaş (21) / Türkçe Öğretmenliği: Stantlar açıp kendi ürünlerimizi sattık ve oluşan bu bütçeyi çocuklara ulaşmak için kullandık. Bu vakıf benim için iyilik meleğini ifade ediyor. Çünkü çocukların gelişimine, var olan yeteneklerini ortaya çıkarmak için yaptığı güzel atölye programlarıyla onların hayatında belki de kalıcı bir iz bırakmış oluyoruz. 

Tuğçe Yavuz (23) / Çocuk Gelişimi: SosyalBen ile bu zamana kadar 6 saha çalışmasında yer aldım, birçok atölye açarak onların sosyal gelişimlerini desteklemeyi, sosyal benliklerini keşfetmeyi hedeflerken bu süreçte onlardan çok ama çok şey öğrendim. SosyalBen benim için gönüllüğünün ilk adımı. Bu kavramı bu vakıfla öğrendim diyebilirim. 

Dilan Sarıyarlıoğlu (21) / Fizyoterapi ve Rehabilitasyon: SosyalBen Vakfı ile birlikte 3 yılda 10 sahaya giderek yüzlerce çocukla atölye yapabilme imkanı buldum, gönüllülüğümün bir yıllık sürecinde ise Ar-Ge liderliği yaparak kendi bulunduğum toplulukta saha çalışmaları düzenledik. SosyalBen Vakfı gönüllülüğün ne olduğunu tam olarak anlayabildiğim ve deneyimleyebildiğim bir platform bu yüzden benim için vakıf ve yaptığımız işler çok özel.

Gelecek vaad eden genç lider: Ece Çiftçi

Uluslararası birçok ödüle layık görüldünüz. Türkiye’yi ve kadınları bu tarz platformlarda temsil etmek nasıl bir duygu?

2016’da G-20 Zirvesi’nin alt komisyonlarından bir tanesi olan Genç Kadınlar Zirvesi’nde Almanya’da Türkiye’yi ve kadınları temsil ettim. Sonrasında Amerika Dış İşleri Bakanlığı’ndan Gelecek Vaadeden Genç Liderler ödülünü alan dünyada 10 kişiden birisi oldum. Bu ödülü alan ilk Türk oldum. İsviçre’de CransMontana’nın düzenlediği Geleceğin Yeni Liderleri ödül töreninde ödül aldım. Avrupa Parlementosu’nda konuşmacı olarak davet edildim. Bunlar beni çok motive eden konular, ülkemizi bir kadın olarak temsil etmek büyük bir sorumluluk. Bunun farkında olduğum için derin bir hazırlık yaparak bu ödül törenlerine ve konuşmalara katılıyorum. Türkiye’yi temsil eden bir ikonun mutlaka üzerimde olmasına çok özen gösteriyorum.

Peki vakıf nasıl ayakta kalıyor? 

SosyalBen Store ve SosyalBen Akademi isimli 2 alt girişimimiz bulunuyor. Store ürünleri 69 Mudo mağazasında ve e-ticaret kanallarında satılıyor. Store kârının yüzde 35’ini vakfa koyuyor. SosyalBen Akademi ile gönüllüğü eğitim kurumları, kurumsal firmalara ve bireysel öğrencilere öğretiyoruz. Danışmanlık ücretinin yüzde 45’ini vakfa kalıyor. Biz yüzde 80’lik dilimi girişimlerimizden fonluyoruz. Yüzde 20’lik dilim bağış, sponsorluk ve diğer aktivitelerden sağlanıyor.