BAŞAK BIÇAK / basakbicak@gmail.com
Ödül sezonu yaklaşırken, pek çoğunun adını aday listelerinde göreceğimiz bu filmlere bir göz atın derim…
The Irishman: Geçen haftaki listeme vizyona girmediği için bonus olarak eklemiştim zira bana göre yılın en iyi ikinci filmi… Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci’li kadrosuyla gözlerimize, Martin Scorsese imzasıyla da gönlümüze hitap eden bir şaheser.
Two Popes: Vatikan ve Katolisizmin iki farklı kanadı arasındaki görüş ayrılıkları ancak bu kadar iyi anlatılırdı. Anthony Hopkins ve Jonathan Pryce içinse fazla söze gerek yok, kusursuzlar…
Marriage Story: Noah Baumbach, modern bir Kramer vs. Kramer’e karşı hikâyesi çekmeyi deniyor ve şüphesiz başarılı oluyor. Adam Driver ve Scarlett Johansson ikilisinin göz kamaştıran performansları görülmeye değer.
Dolemite is My Name: İçinde sinematik hikâyeler barındıran filmleri hep çok severim ama Dolemite is My Name, salt Eddie Murphy’nin performansı için bile izlenebilir.
The King: İki Avrupalı monarşi arasındaki iktidar savaşları ekseninde, Yüzyıl Savaşlarının nedenini, nasılını öğrenebileceğiniz epik bir Ortaçağ filmi The King. Timothée Chalamet ise beklentilerin çok ötesinde…
Triple Frontier: Netflix’in aksiyon türünde de iyi işler çıkarmaya başladığının en iyi kanırlarından… Üstelik Ben Affleck, Oscar Isaac ve Pedro Pascal da cabası…
The Highwaymen: Meşhur Bonnie ve Clyde’ı yakalamakla görevlendirilen iki dedektifin hikâyesini anlatan film, Kevin Costner ve Woody Harrelson ikilisinin uyumu sayesinde kalburüstü bir işe dönüşüyor.
Klaus: Bir Noel serüveni olan Klaus’u özellikle Netflix’te çocuklarıyla birlikte izleyecekleri içerikler arayan ebeveynlere tavsiye ediyorum zira bu sıcacık öykü, sizlerin de kalbini fethedecek türden…
El Camino: A Breaking Bad Movie: Bu film benim gibi, Breaking Bad’i tüm zamanların en iyi dizisi olarak üst sıraya yerleştiren pek çok kişi için merak konusuydu ve bana göre, tam da olması gerektiği gibiydi. Dizinin finalinden sonra ne olduğunu hepimiz merak ediyorduk, bunu öğrenmek bile yeterli oldu benim için.
The Laundromat: Steven Soderberg imzalı The Laundromat, öyküsünden çok Gary Oldman ve Antonio Banderas’ın eğlenceli anlatımıyla farklılaşıyor.