Başkan Erdoğan, restorasyonu tamamlanan Yıldız Sarayı'nın açılış törenine katıldı. Yaklaşık 6 yıllık restorasyonun ardından ziyaretçileriyle buluşacak Yıldız Sarayı ile ilgili aramalar hız kazandı. Peki, Yıldız Sarayı nerede? Yıldız Sarayı'nı ne zaman, kim yaptırdı? İşte detaylar...
İstanbul'un Beşiktaş semtinde yer alıyor. Uzun yıllar devam eden restorasyon, konservasyon ve peyzaj çalışmaları tamamlanan Yıldız Sarayı'nda "Büyük Mabeyn Köşkü", "Çit Kasrı", "Küçük Mabeyn Köşkü" ve "Harem Dairesi" başta olmak üzere birçok yapı, tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacak.
Yıldız Sarayı, Sultan III. Selim tarafından (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış bir saraydır. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit (1876-1909) döneminde Osmanlı Devleti'nin ana sarayı olarak kullanılmıştır.
Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir yapı halinde değil, Marmara Denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür.
Bu bölge I. Süleyman döneminden (1520-1566) başlayarak padişahlar için bir avlanma yeri olmuştur. Saray arazisi ile ne oranda örtüştüğü kesin olarak bilinmese de "Civan Kapucıbaşı Bahçesi", "Kazancıoğlu Bahçesi" adını taşıyan bahçe ve koruluklar büyük olasılıkla Yıldız Sarayı arazisini de içermekteydi. Bu bahçeler I. Ahmed döneminde (1603-1617) padişah bahçeleri arasına katıldı.
Bundan sonra bölgeye değişik zamanlarda, gereksinim oldukça birçok yapı eklenmiştir. Devrinin en özenle yapılmış yapıları arasında sayılabilecek olan bu yerler, burayı yapı bakımından bir yaşam alanı haline getirmiştir.
II. Abdülhamit'in 1876'da iki devrime sahne olan Dolmabahçe Sarayı'nı duygusal nedenlerle terkederek daha korunaklı olan Yıldız'a çekildiği anlatılır. Bu dönemde Yıldız siyasi yönetimin ana odağı haline gelmiş, hükûmet biriminin bulunduğu ve Tanzimat döneminde siyasi yaşamın asıl eksenini oluşturan Bab-ı Ali'yi gölgede bırakmıştır. 1882'de Mithat Paşa ve Mahmud Celaleddin Paşa'nın idamını buyruk eden saray mahkemesi Yıldız Sarayında gerçekleşmiş ve bu nedenle Yıldız Mahkemesi adını kazanmıştır. Bu tarihten sonra Yıldız Sarayı, II. Abdülhamit'in yönetimine istinaden bir korku ve dalavere merkezi olarak ünlenmiş ve bir dönem "yıldız" sözcüğünün Osmanlı basınında kullanımı, siyasi çağrışımları olabileceği gerekçesiyle, II. Abdülhamit'in sansür idaresi tarafından engellenmiştir. Sultan Abdülhamit'in 1909 yılında 31 Mart Vakası'ndan sonra tahttan indirilmesi üzerine saray bir halk kalabalığı tarafından yağmalanmış ve kısmen yakılmıştır. Bu yağmalama eylemi sırasında, Abdülhamit'e bildiri vermiş veya polis ajanı olarak çalışmış olan kişilerin kendilerine ait belgeleri arayarak yok etmeye çalıştıkları anlatılır.