Temel Fıkraları: Kısa, Güzel ve En Komik Temel İle Dursun Fıkraları

Bir olay, durum veya karakterler aracılığıyla güldürmeyi amaçlayan Fıkralar genellikle kısa, mizahi bir hikaye veya anekdottur. Genellikle kısa bir yapıya sahip olan ve beklenmedik bir son ile komik bir etki yaratan fıkralar, Türk kültüründe de oldukça yaygındır ve farklı temalar içerebilir, bazen toplumsal eleştiriler de barındırabilir. Temel Fıkraları da Türk kültürünün en çok güldüren fıkraları arasında yer alıyor. İşte Kısa, Güzel ve En Komik Temel İle Dursun Fıkraları...

HABER MERKEZİ

Temel fıkraları, Karadeniz Bölgesi'ne ait olan ve bu bölgenin karakteristik özelliklerini yansıtan mizahi hikayelerdir. Temel, bu fıkraların başkahramanı olup, genellikle saf, dobra ve pratik zekasıyla tanınır. Temel ve arkadaşları (genellikle Dursun, İsmail, veya Nasreddin Hoca gibi) ana karakterlerdir. Temel, genellikle saf ve iyi niyetli bir kişidir, ama bazen aşırı basit düşünceleriyle komik durumlar yaratır. Genellikle kısa ve öz olan Temel fıkraları genellikle bir olayın ya da durumun komik bir şekilde çözülmesi üzerine kurulur. İşte Kısa, Güzel ve En Komik Temel İle Dursun Fıkraları...

KOMİK, KISA TEMEL FIKRALARI

AĞAÇLARADAN GÖREMİYORUM

Temelle Dursun ormanda yürüyorlar. Bir ara Temel Dursun'a sesleniyor:

-Dursun ormanın güzelliğine bak.

Dursun:

-Ağaçlardan göremiyorum ki.

BEN GERİ DÖNÜYORUM

Temel'e Dursun Karadeniz sahilinde oturuyorlarmış Temel Dursuna demiş ki :

-Gel beraber Amerika'ya yüzelim.

İki kafadar Karadeniz'den başlamışlar yüzmeye. Fıkra bu ya Amerika'ya yaklaşmışlar. Tam bu sırada bizim Temel :

-Dursun ben kesildum geri doneyrum, demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları: 1, 2, 3 ve 4. Sınıf İçin Güldüren Kısa Komik Anlamlı Nasrettin Hoca Fıkraları

BİZ NE DEDİK

Temel bir gün hakimin karşısına çıkartılır.

Hakim Temel'e sorar :

-Evladim senin adın ne bakim?

Temel :

-Adım "Temel", fakat "Z" si yok.

Hakim biran düşünür ve Temel'e dönerek der :

-Evladım, "Temel"de "Z" yok ki!

Temel hemen cevabı yapıştırır :

-Eeeee, biz ne deduk hakim bey?

SAAT

Temel aldığı bir daktiloyu bozuk diye geri götürdü. Satıcı;

- Neresi bozuk, dün aldığında sağlamdı.

Temel:

- İki tane "a" yok, saat yazamıyorum.

TEKNE KÜÇÜK

Dursun bir gün Temel'i ziyarete gelir ve ona misafir olur. Temel Dursun'u alır çarşıda, deniz kenarında gezdirmeye başlar. Sonra Dursun sürekli karada gezmekten sıkıldığı için Temel'e:

Yahu Temel senin teknen var ama sen beni hep burada gezdiriyorsun. Hadi beni birazda denizde gezdir der. Temelde:

Gezdiririm ama bak hava kararmaya başladı fırtına çıkacak der. Dursun:

Yahu ne olmuş azıcık gezelim der ve Temel dayanamaz tekneyi çalıştırıp denize açılırlar. Biraz sonra Temel:

Dursun bu kadar yeter, fırtına geldi tekneyi alabora eder, haydi geri dönelim der. Dursun:

Bir şey olmaz Temel'im. Allah büyük der ve bunu duyan Temel hiddetle:

Ulan Allah büyük ama tekne küçük tekne.

YENİ GELDİM

Temel bir gün evinin damı akmasın diye çatıdaki kiremitleri tamire çıkmış. Tamir ederken birden ayağı kiremitlere takılarak 2. Kattan aşağıya düşmüş. Temel'i aşağıya düşmüş halde gören komşusu Dursun hemen olay yerine koşarak Temel'e yardım ederek onu yerden kaldırmış. Temel önce bir üstünü başını temizlemiş ve o sıra Dursun:

Ula Temel ne oldi? Nasul bu hale geldun sen? Temel:

Valla Dursun ne olduğunu bilmeyerum ki! Bende senin gibi buraya yeni geldum.

5 Tane Fıkra Oku: Hızlıca Okuyabileceğiniz Efsane Fıkralar

YOL ÇİZGİLERİ

Temel bir gün Karayolları Müdürlüğünde işe başlamış. Görevi de yol üzerinde bulunan şeritleri boyamakmış. Birkaç gün boyunca bu işini sürdürmüş ve bir gün amiri Dursun Temel'in yanına gelmiş ve Temel'e demiş ki:

Yahu Temel 5 gündür bu yolda çalışıyorsun. Birinci gün 700, ikinci gün 500, üçüncü gün 400 dördüncü gün 200, beşinci ve bugün de 100 metre boyamışsın. Yani her geçen gün tembelleşmişsin demiş. Temelde:

Olur mu hiç Dursun amirim aksine daha çok çalışıyorum ama her geçen gün boya kutusundan daha çok uzaklaşıyorum.

Temel aldığı bir daktiloyu bozuk diye geri götürdü. Satıcı;

- Neresi bozuk, dün aldığında sağlamdı.

Temel:

- İki tane "a" yok, saat yazamıyorum.

Temel ile Dursun konuşuyorlardı...

Temel Dursun'a sorar:

– Savaş çıkarsa yandık galiba.

Dursun düşündü:

– İki olasılık var, dedi. Ya çıkar ya çıkmaz. Çıkmazsa mesele yok, çıkarsa iki olasılık var:

Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok, askere alınırsak iki olasılık var: Ya geri cephe ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok, ileri cepheye gidersek iki olasılık var: Savaşı ya kazanırız ya kaybederiz. Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki olasılık var: Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak... İşte o zaman yandık Temel!

Temel'in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş:

- Niye eldivenli yazıyorsun zor olmuyor mu?

- Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.

Temel ve Fadime uzun yıllar nikahsız yaşamaktadır. Bir gün Fadime:

- Temel bu iş böyle olmuyor, evlenelim artık, demiş. Temel gayet sakin:

- Bizi bu yaştan sonra kim alır Fadimem

Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel'i durdurmuş. Polis:

– Ehliyet ve ruhsat beyefendi!

Temel:

– Verdunuzda mi isteysunuz...