HABER MERKEZİ
Güneş'ten kaynaklanan en güçlü uzay hava durumu olaylarına gezegenlerarası koronal kütle atımları, kısaca CME'ler denir ve bunlar saniyede yaklaşık 2.897 kilometre hızla hareket ederler. Bu hızın ne kadar yüksek olduğunu anlamak için, tek bir CME'nin tüm Büyük Göller'e eşdeğer bir malzeme kütlesini New York City'den Los Angeles'a sadece iki saniyenin altında taşıyabileceğini düşünmek yeterlidir. CME'ler Dünya'ya çarptığında, gökyüzünde güzel kuzeşıkları olarak görünen jeomanyetik fırtınalara neden olurlar. Bu fırtınalar, sadece estetik bir görüntü sunmakla kalmaz; aynı zamanda elektrik şebekelerinde ciddi sorunlara yol açabilirler. Elektrik akışına müdahale ederek transformatörlerin aşırı ısınmasına ve arızalanmasına sebep olan bu olaylar, modern teknolojik altyapıya karşı önemli bir tehdittir.
Araştırma ekibi, Güneş patlamalarının Dünya'nın doğal manyetik kalkanıyla nasıl etkileşime girdiğini ve elektrik şebekelerini kapatabilecek tehlikeli jeomanyetik aktiviteyi nasıl tetiklediğini anlamak amacıyla kapsamlı simülasyonlar oluşturmuştur. Bu çalışmalar, Güneş patlamalarının Dünya'ya ulaştığında meydana gelen tahribatın mekanizmalarını açığa çıkarmak için önemli bir adım teşkil etmektedir.
Ekip, 2023 yazında bu araştırmaya başladığında, uzay hava durumu gözlemlerinde ilginç tutarsızlıklar fark etmiştir. Hiçbir güneş patlamasının Dünya'ya çarpması öngörülmediği dönemlerde jeomanyetik fırtınalar meydana geldiği gözlenmiştir. Bu beklenmedik bulgu, araştırmacıları koronal kütle atımlarından daha küçük ve doğrudan güneş patlamalarından kaynaklanmayan uzay hava durumu olaylarının var olup olmadığını araştırmaya yöneltmiştir. Uzay hava durumu uzmanı, bu tür olayların Güneş'in atmosferinde değil, Güneş ile Dünya arasındaki uzayda oluşabileceğini öngörmüştür. Manyetik akı ipi adı verilen, bir ip gibi birbirinin etrafına sarılmış manyetik alan demetlerinden oluşan bu daha küçük uzay hava durumu olayları, Güneş patlamalarının bilgisayar simülasyonlarında tespit edilerek nerede oluştuğu hakkında ipucu verebilecektir.
Araştırma ekibinin simülasyon uzmanına danışması sonucunda, daha küçük uzay hava durumu olaylarını bulmak için büyük bir güneş patlamasını simüle etmek ve bilgisayar modelinin patlamanın Dünya'ya ulaşması için yeterince uzun süre çalışmasına izin vermek gerektiği anlaşılmıştır. Ancak mevcut bilgisayar simülasyonları bu daha küçük olayları çözmek için tasarlanmamıştır. Bunun yerine, Dünya'daki altyapı üzerinde en fazla etkiye sahip oldukları için büyük güneş patlamalarına odaklanmak üzere geliştirilmiştir. Bu eksiklik oldukça hayal kırıcı olmuştur; çünkü sadece küresel hava durumu modellerini gösteren bir simülasyonla bir kasırgayı tahmin etmeye çalışmak gibi bir durumdur. O ölçekte bir kasırgayı göremeyeceğiniz için, onu tamamen kaçırırdınız. Küresel simülasyonlar olarak bilinen bu daha büyük ölçekli simülasyonlar, Güneş patlamalarının Güneş'in yüzeyinde nasıl oluştuğunu ve uzayda nasıl hareket ettiğini incelemektedir.
Araştırmacılar, bu teknolojik sınırlamaları aşmak için yeni yöntemler geliştirmeye devam etmektedir. Güneş patlamalarının ve daha küçük uzay hava durumu olaylarının Dünya'ya ulaşma mekanizmalarını daha iyi anlamak, elektrik şebekelerini korumak ve teknolojik altyapıyı güvence altına almak açısından kritik öneme sahiptir. Gelecekte, bu simülasyonların geliştirilmesiyle birlikte, Güneş patlamalarının neden olabileceği hasarları önceden tahmin etmek ve gerekli önlemleri almak mümkün hale gelebilecektir.