HABER MERKEZİ
Dünya, uzaydan gelen kozmik malzemenin sürekli bombardımanına maruz kalmaktadır. Günlük olarak atmosfere giren bu nesnelerin çoğu, yüksek sıcaklıkta yanarak yok olan küçük parçacıklardır ve tahminlere göre günde 100 tona kadar ulaşmaktadır. Ancak zaman zaman çok daha büyük ve tehlikeli cisimler Dünya'ya çarparak tarihsel olayları değiştirebilmektedir. Dinozorları yok eden ünlü Chicxulub çarpması bunun en çarpıcı örneğidir ve hala görülebilen devasa bir krater bırakmıştır.
Atmosferin üzerinde patlayan ve temas hava patlamaları olarak bilinen çok sayıda kozmik olay, Dünya'nın yüzeyinde gözle görülür krater bırakmadan da muazzam hasar verebilmektedir. Bu tür olayların etkisini ölçmek, krater bırakan çarpmalara kıyasla çok daha zordur ve bilim insanlarını uzun yıllar boyunca araştırma yapmaya itmiştir.
Son dönem araştırmalar, yaklaşık 12 bin yıl önce yaşanan Genç Dryas adlı ani soğuma döneminin, patlayan bir kuyruklu yıldızdan gelen enkaz sürüsünün neden olduğunu ileri sürmektedir. Bu hipoteze göre, kozmik çarpma ve bunu takip eden hava patlaması, yalnızca iklimi değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda Kuzey Amerika'daki Clovis kültürünün çökmesine ve yünlü mamutlar gibi megafaunaların yok olmasına doğrudan neden olmuştur. Araştırma sonuçları, Genç Dryas Çarpma Hipotezi olarak bilinen teoriye güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Genç Dryas Çarpma Hipotezi, parçalanmış bir asteroit veya kuyruklu yıldızın çarpmasının Dünya'yı aniden soğutmaktan sorumlu olduğunu öne sürmektedir. Bu hipotez, bilim camiasında yaygın olarak kabul görmemektedir ve birçok eleştirmen, çarpma kraterinin bulunmamasını bu teoriye karşı güçlü bir kanıt olarak göstermektedir. Eleştirmenler ayrıca, hipotezi destekleyen diğer bulguların başka nedenlerle de açıklanabileceğini savunmaktadırlar.
UC Santa Barbara Fahri Dünya Bilimi Profesörü James Kennett başkanlığında yürütülen yeni araştırma, Genç Dryas döneminin başlangıcı ile aynı zamanda sona eren Clovis kültürünün yerleşim alanlarında kozmik çarpmanın kanıtlarını bulmuştur. Çalışma, PLOS One dergisinde yayınlanmış ve başlığı 'Genç Dryas başlangıcında şoklanmış kuvars, Kuzey Amerika megafaunal yok oluşlarına ve Clovis teknokompleksinin çöküşüne katkıda bulunan kozmik hava patlamalarını destekliyor' şeklindedir.
Araştırma, üç klasik Clovis yerleşim alanında şoklanmış kuvars tanelerinin keşfine dayanmaktadır. Bu alanlar Arizona'daki Murray Springs, New Mexico'daki Blackwater Draw ve Kaliforniya'nın Channel Adaları'ndaki Arlington Canyon'dur. Kennett, basın açıklamasında bu üç yerleşim alanının, Kuzey Amerika'daki megafaunal yok oluşların ve Clovis kültürünün ortadan kaybolmasının keşfedilmesi ve belgelenmesinde klasik önem taşıdığını belirtmiştir.
Şoklanmış kuvars, aşırı basınç ve yüksek ısı tarafından deforme edilen kum tanelerinden oluşmaktadır. Bu mineral yapısı ilk olarak yeraltında nükleer silahlar test edildikten sonra keşfedilmiştir. Şoklanmış kuvars, çarpma kraterleri içinde de bulunur ve yıldırımın oluşturduğu bilinmektedir. Araştırmacılar, kozmik hava patlamalarının yeterli enerji ile ve düşük irtifada patladığında, ortaya çıkan yüksek hızlı parçaların kuvars tanelerini kırabilecek kadar yüksek basınçlarla Dünya yüzeyine çarptığını açıklamaktadır.
Araştırmacılar, bulgularını kanıtlamak için elektron mikroskobu dahil 10 farklı analitik teknik kullanmışlardır. Keşfettikleri taneler, nükleer patlamalar tarafından oluşturulan ve 27 farklı çarpma kraterinde bulunan türe çok benzeyen cam dolgulu kırıklara sahiptir. Aynı özellikleri taşıyan taneler, 11 laboratuvar şok deneyinde de üretilmiştir. Bu çok yönlü analiz, bulguların güvenilirliğini ve bilimsel geçerliliğini güçlü biçimde desteklemektedir.
Araştırmacılar, cam dolgusu olmayan şoklanmamış kuvars kırıklarının çarpma olmayan tabakalarda çok yaygın olduğunu, ancak erimiş silika ile doldurulmuş kuvars kırıklarının yalnızca çarpma tabakalarında rapor edildiğini belirtmektedir. Şoklanmış taneler, daha önce bildirilen platin, erime camı, kurum ve nanoelmasların yoğunlaştığı tabakada bulunanlarınkine benzer mikroküreciklerle birlikte ortaya çıkmaktadır. Bu bulgular, bilinen bir krater yokluğunda bile kozmik çarpma olaylarının kanıtı olarak kabul edilmektedir.
Genç Dryas Çarpma Hipotezine göre, patlayan kuyruklu yıldız yalnızca ani soğumaya neden olmamış, aynı zamanda yaygın yangınlar çıkarmış ve gökyüzünü külle tıkamıştır. Bu sert ve olumsuz iklim koşullarında, Clovis kültürü çökmüş ve yünlü mamutlar gibi megafaunalar yok olmuştur. Kennett, durumun ciddiyetini vurgulayarak 'Başka bir deyişle, cehennem koptu' ifadesini kullanmıştır.
Genç Dryas Çarpma Hipotezinin birçok destekçisi bulunmaktadır ve son birkaç on yıl boyunca, bu hipotezi destekleyen çeşitli kanıtlar ortaya çıkarılmıştır. En önemli kanıtlardan biri, farklı konumlarda ve ağırlıklı olarak kuzey yarımkürede tortullarda bulunan 'siyah mat' tabakasıdır. Hipotez destekçileri, bu tabakasının hava patlaması tarafından tetiklenen kitlesel yanmayı gösterdiğini savunmaktadır. Diğer destekleyici kanıtlar arasında mikrokürecikler, nanoelmaslar ve platin bulunmaktadır.
Üç Clovis yerleşim alanındaki Genç Dryas başlangıç tabakası, daha önceden çıkarılan hava patlaması ve çarpma ile ilgili vekillerin zirve bolluklarına dayanarak, büyük kuyruklu yıldız parçalarından gelen çoklu hava patlamaları ve çarpmalardan kaynaklandığı şeklinde yorumlanmıştır. Çarpma kraterleri, ölümcül çarpmaların en kesin kanıtı olsa da, bunların yokluğunda, araştırmacılara göre cam dolgulu kırıklara sahip şoklanmış kuvars bir sonraki en güvenilir göstergedir.
Yeni araştırmanın bulguları, Genç Dryas Çarpma Hipotezinin daha geniş bilim camiasında kabul görmesine yol açabilir. Diğer kanıtlarla birleştirildiğinde, şoklanmış kuvars tanelerinin varlığı, bu hipotezin ağırlığını ve inandırıcılığını önemli ölçüde artırmaktadır. Bu keşif, antik medeniyetlerin yok olmasında kozmik olayların rolü hakkında yeni sorular açmakta ve insanlığın tarihini yeniden değerlendirme ihtiyacını ortaya koymaktadır.