Vassilis Sloukas

İşte bunun adına 'Final Four' diyoruz biz...

H. HAKAN EYÜPOĞLU


Dün Obradovic'in askerleri, bu kupayı ne kadar istediklerini bir kez daha gösterdi. Aslında Laboral karşısında bu şekilde finale çıkmak bize daha güç ve enerji verdi. Bu sayede Final Four'da kimsenin favori olmadığını da görmüş olduk. F.Bahçe, yarı finale öyle başladık ki; "Bu mu Laboral" dedirtti. Savunmada ahtapot gibiydik. Her topa el uzattık. 13-0'lık seri sonrası Perasovic, Bourousis'i ilk 5'te oynatmama hatasından geri döndü. Yunan oyuncu da Obra'nın "Çok iyi bir guard" sözlerine nazire yapar gibi inanılmaz işler yaptı. (22 sayı attı, 10 ribaund aldı)
Aslında bu maçın buraya gelmesinin nedeni bizdik. Rakibin guardı Adams, normal sürede 16 sayı atarken, Dixon, Sloukas ve Hickman'dan 14 sayı geldi. Hele geriye düştüğümüzdeki tedirginliğimizi bizi daha da geriye itti. Bogdanovic'in 6'da 1 üçlük atması işleri daha da karıştırdı. Jan Vesely ve Ekpe Udoh, bizi hayata döndüren isimler oldu. Bir de Datome'nin bitmek bilmeyen enerjisi… Hele 71-67’deyken attığı üçlük… Sloukas'ın maçı uzatmaya götüren sayısında içine Vassilis Spanoulis kaçmış gibiydi.
Uzatmada ise tamamen işler tersine döndü. Laboral'ın dar rotasyonu bizim işimize yaradı. Hiç serbest atış kaçırmayan İspanyol ekibi, 5 dakikada çizgiden potayı dövdü. (Sadece 5 sayı attılar) Obra'dan da 'Potaya gidin' talimatı geldi. 40 dakikada sadece 9 sayı atan Bogdan Bogdanovic, 5 dakikada bu sayıya ulaştı. Vassilis Sloukas ise Yunan bir guardın nasıl oynaması gerektiğini hatırladı. Düşünün F.Bahçe, bu kadar zorlandığı maçta rakibini 11 sayı farkla geçti. Başta dedim ya, böyle çıkmamız çok daha iyi oldu. Çünkü finallerin 'Losser' takımı CSKA Moskova'nın ayakları daha da titremeye başlamıştır. Çünkü Obradovic'in askerleri hem finale çıktı hem de inanç tazeledi.