Heykelleri dikilir

ALEX de Souza'nın attığı her golden sonra taraftarlar, elleriyle saygı hareketi yapıyordu. Alex'in gidişiyle bu gösteri kaybolup gitti. Dün Ekpe Udoh'un kupayı getiren basketinin ardından F.Bahçeliler, bençhe doğru Alex'le efsaneleş o hareketi yaptı.

H.HAKAN EYÜPOĞLU


ALEX de Souza'nın attığı her golden sonra taraftarlar, elleriyle saygı hareketi yapıyordu. Alex'in gidişiyle bu gösteri kaybolup gitti. Dün Ekpe Udoh'un kupayı getiren basketinin ardından F.Bahçeliler, bençhe doğru Alex'le efsaneleş o hareketi yaptı. İşte Obradovic'in takımının değeri bu kadar yüksek taraftarların gözünde… Belki de sahadaki her oyuncu da bir Alex görüyor F.Bahçeliler... Çünkü tribündeki hırs ve arzu parkede de var.

Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bir topluluğun oyunu da tabii ki saat gibi tıkır tıkır işler. Tek sırıtan isim yeni transfer Nunnally'ydi. Obra da Nunnally'yi takımla kaynaştırmak için Bogdanovic'i dün kadroya almadı. Etle tırnak gibi olan bir takımın karşısında her sezon yeniden yapılanan Efes olunca sonuç da kaçınılmazdı. Peresovic, Dixon'a ikili sıkıştırma yaptı. Ama her defasında boş adamı bulan F.Bahçe, farkı 16'ya kadar çıkardı. Dixon (4/11) ve Antic'in (0/3) kötü dış atışları da girmiş olsa, fark 30'lara dayanırdı. Sloukas'a ayrı bir parantez açayım. "Her takıma Yunan bir guard şart" sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi. Yedi asistle takımın en iyisi oldu. 5'te 4 ikilik, 2'de 1 üçlükle de skora katkı verdi.

Peresovic, üçüncü çeyrekte F.Bahçe'nin tepede oynadığı Pick&Roll savunmasını değiştirdi, skor da eridi. Bu anlarda özel yetenekler sahne aldı. Dixon ve pis işlerin adamı Datome fark yarattı. Vesely-Udoh'u yazmama gerek yok. Evet blok yaptılar, smaç vurdular ve çift hanelere çıktılar. Artık ikili için bunlar sıradan şeyler. Sonuç olarak takım olan F.Bahçe, sezona kupayla başladı. Belki de Sarı-Lacivertli taraftarlar, Yoğurtçu Parkı'ndaki Alex heykelinin yanına bir de Obra heykeli dikebilir. Tüm takıma ithafen… Kim bilir!