H.HAKAN EYÜPOĞLU
Arada çok büyük fark var çok… F.Bahçe adeta ikinci viteste ezeli rakibi G.Saray'ı devirdi ve evine döndü. Hem de taraftarının önünde… Ergin Ataman'ın kurduğu kadro gerçekten içler acısı... Sahada direnç koyan bir oyuncu bile yok. Sadece Göksenin'in gücü yettiği kadar savaşması dışında… Zaten bu çaba sayesinde 6-0'lık seriyle başladı G.Saray. Ama Obradovic, Göksenin'in Dixon'a kene gibi yapışmasının çaresini hemen üretti. Uzunların perdeleriyle Dixon rahatladı ve oyun çözüldü.
Zaten G.Saray'ın "Dokunsan düşer" uzunlarına karşı da Udoh, pota altında egemenliğini sağladı. Maçı da 21 sayı, 13 ribaundla bitirdi. İlk üç maçın yıldızı Bogdanovic yoktu. Ama düşünün hiç etkilenmedi bundan F.Bahçe… "Buz Adam" Sloukas, belki de kariyer performansını oynadı. Ne zaman "G.Saray dönüyor mu?" sorusunu sorsak, Yunan sahne aldı. Aslında Obra'nın öğrencileri için söylenecek fazla söz yok. Makine gibi işleyen bir anlayış var sahada…
Esas sıkıntı G.Saray'da… EuroCup şampiyonu olmuş Ergin Ataman'a istenilen bütçe de verilmiş. Ama bir tane ruhu olan bir oyuncu yok. "Ergin Hoca dar rotasyonlu kadrolarda daha başarı oluyor" tezinin doğruluğu ortaya çıkıyor. Hoca, sezon başında "Az sayı yiyen bir takım olacağız" sözünü hatırlıyorum. Ama geride kalan dört maçta iki kez 100 üstü sayı yediler. Yani neden şampiyon takımın oyun kurucusu bu takımda tutulmaz anlamış değilim. Hani "Çok yüksek ücret istedi" denemezdi. McCollum'u istediği ücret verilir, yanına diğer oyuncular dizilir. En azında takımın lideri olur. 37'lik Arroyo'nun kapısında yatılmazdı.
Şu anda Euroleague'de 4'te 4 yapan iki takım var: CSKA ve F.Bahçe… Yani son şampiyonlar… Aslında normal sezon ve Play-Off'un oynanmasına gerek yok. Çünkü bu şimdiden finalin adı belli oldu.