AKŞAM TV

V. Murat Mason Muydu? İşte Çırağan Vakası'nın Bilinmeyenleri... | #NesliTarih

Tarihte 'süpürge sopasıyla bastırılan gülünç ihtilal' olarak anılan, Sarıklı İhtilalci Ali Suavi'nin ölümüyle sonuçlanan V. Murat'ı kaçırma girişimine verilen addır Çırağan Vak'ası



Öncelikle şu sorulara yanıt verelim:

V. Murat'ın akli dengesi bozuk muydu?

Evet, bozuktu. Anormal davranışları vardı.

Şuurunda bir bozukluk olduğu Ayasofya Camii'nde yapılan ilk cuma selamlığında çok net bir şekilde görülmüştü

Padişah burada cinnet geçirerek kendini havuza atmışt


Bir başka selamlık dönüşünde ise merasim elbiselerini çıkarmadan yatağa giren padişah sabah camları kırarak kendini öldürmek istedi

Doktorların iyileşmesine ihtimal vermediği V. Murat tahttan indirildi ve 93 gün süreyle tahtta en az kalan padişah oldu

Kaynaklarda bu 93 günün sadece 7 gününde aklına hâkim olduğu söylenir

Bir diğer soru: V. Murat mason muydu?

Evet. Masondu.

23 Ekim 1872 tarihinde Masonların arasına katıldığı ve bu durumun kardeşleri tarafından hoş karşılanmadığı artık bilinen bir gerçek...

Peki, akli dengesi yerinde olmayan ve tahttan indirilen V. Murat'ı tahta yeniden geçirmek için koparılan yaygaranın, alınan canların, uğraşılan komploların sebebi neydi?

Daha sonra ‘Sarıklı İhtilalci’ diye anılan Ali Suavi, Yeni Osmanlılar Cemiyeti üyesi olan bir gazeteciydi

Ali Suavi, ilk önce Paris’e daha sonra da Londra’ya gitmişti

1870’ten sonra Yeni Osmanlılarla herhangi bir münasebeti kalmayan Ali Suavi’nin 1876’da İstanbul’a dönünceye kadar kaldığı Paris’te kimlerle ve hangi çevrelerle ne gibi münasebetlerde bulunduğu yeterince bilinmiyor

II. Abdülhamid’in tahta çıkmasından sonra onun izniyle İstanbul’a dönen ve 16 Aralık 1877’de bütün resmî görevlerine son verilen Ali Suavi’nin bu tarihten ölümüne kadar geçen yaklaşık beş aylık sürede ne yaptığı da kesin olarak bilinmiyor

Anlayacağınız Ali Suavi’nin hayatı bizler için bir muammadan ibaret

93 Harbinin ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşmasının ağır hükümlerine karşı Ali Suavi yoğun bir propaganda başlattı

Özellikle bu sırada İstanbul’da toplanmış bulunan Rumeli muhacirleri arasına giren propagandacılar II. Abdülhamid aleyhine ve V. Murad lehine sözler söylüyorlardı

V. Murad’ın tahta çıkması halinde Ruslarla yapılan antlaşma şartlarının bozulacağını ve Rusların İstanbul önünde yenilgiye uğratılacağını ileri sürüyorlardı

20 Mayıs 1878 sabahı Rumeli muhacirleri sabahın erken saatlerinden itibaren Çırağan civarındaki Mecidiye Camii’nde toplanmaya başladı

Ali Suavi de Kuzguncuk’a geldi ve orada toplananlarla birlikte Çırağan yakınlarına geçti

Karadan ve denizden sarılan sarayın muhafızları etkisiz hale getirildikten sonra Ali Suavi yanına birkaç kişi alarak ikinci kattaki Sultan Murad’ın dairesine çıktı

Daha önceden haberli olduğu için giyinmiş vaziyette bekleyen V. Murad’ın bir koluna kendisi, diğer koluna da Nişli Sâlih girerek onu saraydan çıkarmaya çalışırlarken Beşiktaş Karakolu muhafızı Hasan Ağa nam-ı diğer (Yedisekiz Hasan Paşa) bir grup askerle sarayı kuşattı

Hasan Ağa kapılara nöbetçi diktikten sonra yanında birkaç adamıyla birlikte sarayın üst katına çıktı
Sultan Murad’ın iki kişinin kolunda aşağıya indirildiğini görünce Ali Suavi’nin başına sopa ile vurarak onu öldürdü

Sultan Murad bu olay karşısında heyecana kapılarak kendisini hazine dairesine kilitledi

Çıkan çatışmada yirmi üç kişi öldü, otuzu yaralı olmak üzere pek çok kişi yakalandı

Bazı araştırmacılara göre 250, bazılarına göre 500 kişilik bir muhacir grubuyla Çırağan Sarayı’nı basan Ali Suavi’nin gerçek maksadı ve kendisini kimlerin desteklediği bugüne kadar ortaya çıkarılamadı

Fakat bu olay II. Abdülhamid’i büyük ölçüde etkiledi

Nitekim olayın bastırılmasından sonra yakalananları bizzat sorguya çeken padişah ilk tedbir olarak muhacirlerin İstanbul dışına çıkarılmalarını isterken Sultan Murad ve ailesini de Yıldız Sarayı içinde bulunan Malta Köşkü’nde göz hapsine aldırdı

Çırağan Vak'ası V. Murad'ı kaçırma girişimlerinden sadece bir tanesi ve kanlı bastırılanı...

Bunun dışında Masonların birçok kez V. Murat'ı kaçırmak istedikleri biliniyor...

Olayın gerçek faillerini ortaya çıkarmak üzere Mâbeyn Başkâtibi Küçük Said Bey’in başkanlığında kurduğu komisyon pek çok kişiyi sorguya çekti

Bu kişilerden çoğu, Ali Suavi’nin vükelânın kendilerini desteklediğini ifade ettiğini söyledi

Fakat esas elebaşılar öldürüldüğü ve evlerinde yapılan araştırmalarda da herhangi bir belge bulunamadığı için olayda parmağı olan devlet adamlarının kimler olduğu asla anlaşılamadı

KAYNAK: Cevdet KÜÇÜK, “Çırağan Vak’ası” ve “Murad V”, TDV İslam Ansiklopedisi

POPÜLER HABERLER

YENİ HABERLER