AKŞAM TV

'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!'in arkasındaki tarihsel gerçek

Bağlamından koparılarak bugünlerde sosyal medyada dolaşan 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!' sloganının arka planında ne var? Koray Şerbetçi, 100 yıl öncesine gidiyor, Kestirmeden Tarih'te anlatıyor.



'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!' sloganı, Boğaziçi provokasyonlarıyla birlikte yeniden sosyal medyada konuşulur oldu.

'Sloganlar kolaydır. Çok çabuk söylenirler, kesin ifadeler içerirler. Kimi zamanda ışıltılı iddialarda bulunurlar. Tarihte atılmış pek çok slogan vardır. Birtakım işgüzarların elinde bu sloganlar alınır, bağlamından koparılır ve günümüzdeki bir olaya uygulanmaya çalışılır. Son zamanlarda sosyal medyada dolaşan bir slogan var: 1908'in Osmanlı Türkiyesi'nde atılan bir slogan. 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!' Yani, kahrolsun despotluk, yaşasın özgürlük...

Bağlamından koparılarak günümüze uyarlanan bu sloganın arka planında ne var? Bu slogan 1908'de atıldı. Ve eyleme de döküldü. Ama sonrasına ne oldu?

Yaklaşık 100 yıl öncesine gidelim... Birtakım kalkışmalar sonucunda Sultan Abdülhamid 23 yıllık yönetiminde askıya aldığı Anayasa'yı tekrar ilan etti ve Meşrutiyeti yeniden ilan etti. Sultan Abdülhamit'in bunu böyle yapmasında birtakım hayati gereklilikler vardı. Artık hürriyet gelmişti. Herkes sokaklara döküldü. Tılsımlı formül gibi 'Hürriyet' gelince her şeyin güzel olacağını düşünüyordu. Özellikle de Abdülhamid'e karşı cephelenmiş olan Jön Türkler şöyle diyorlardı: Hele bir Hürriyet gelsin, meşrutiyet ilan edilsin! Abdülhamit'i de tahtan indirirsek her şey o kadar güzel olacak ki? Peki oldu mu?'

Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr

Kurgu: Kerim Yıldırım / kerim.yildirim@turkmedya.com.tr

POPÜLER HABERLER

YENİ HABERLER