Meral Akşener Millet İttifakı içindeki dengeleri değiştirecek bir çıkış yaptı. 'Cumhurbaşkanı değil, başbakanlığa adayım' dedi. Peki henüz seçimlere 21 ay varken neden böyle bir çıkış yapma ihtiyacı hissetti? İşte Akşener'in 'Başbakanlığa adayım' ifadesi ve beraberinde getirdiği yeni olasılıklar.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in bu çıkışının ardından artık Millet İttifakında yeni olasılıklar var. Artık Akşener'in aday olmayacağı kesinleşti, önemli olan bu. Peki başbakanlığa adayım açıklaması ne anlama geliyor. Bu ifadenin altını doldurabilmek için, CHP'li Engin Özkoç'un 2018'de yaptığı bir konuşmaya kulak vermek gerek. Yani son cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen önce.
Kılıçdaroğlu o dönem cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına çıkmamış, partisinden başka bir ismi aday göstermişti. Bunun taban üzerinde oluşturması muhtemel hayal kırıklığını asgariye indirmek için 'Kılıçdaroğlu başbakan olacak' formülü bulunmuştu. Akşener'in de ben başbakanlığa adayım derken benzer bir stratejisi olabilir. Yani kendi partisine gönül veren vatandaşlara aday olmayışını böyle bir gerekçeyle açıklamak daha kolay.
Peki neden aday olmayacağını açıkladı. Bu da Kılıçdaroğlu'nun çok aday çıkışıyla açıklamak mümkün.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Birden fazla aday' ifadesi İYİ Parti'den rol çalmak anlamına geliyordu. Eğer partiler kendi adayını gösterseydi, seçimin ikinci tura kaldığı bir olasılıkta CHP'nin adayı ortak aday olacaktı ve Kılıçdaroğlu'nun muhatap HDP ve Kürt sorunu çıkışına bakacak olursak bu isim Kılıçdaroğlu'ydu zira bu ifadeler tamamen HDP tabanını tavlamaya yönelikti. Akşener bu çıkışıyla birlikte ortak ya da çatı aday formülünden başka bir formül kalmadı.
Sonuç olarak Akşener bu manevrayla bir taşla iki kuş vurmanın peşinde olabilir. Aday belirleme sürecinde çok daha belirleyici olacak. Belki de böylece Kılıçdaroğlu'nun önünü kesecek ve ittifak uğruna Cumhurbaşkanlığı'ndan feragat eden lider imajıyla partisinin oy potansiyelini artıracak.