AKŞAM TV

15 Temmuz Gazisi Musa İlhan: “Ortada bir ‘kahramanlık' varsa o gece, orada yapıldı.”

FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçti. Gazi Musa İlhan, 251 vatandaşımızın şehit olduğu gece yaşadıklarını Akşam TV'ye anlattı.



Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği hain darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, yaşanan acılar hâlen tazeliğini koruyor. 15 Temmuz gazisi Musa İlhan, 251 vatandaşımızın şehit olduğu gece yaşadıklarını Akşam TV'ye anlattı.

'HAVAALANINDA BİR TERÖR EYLEMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM'

15 Temmuz akşamı dönemin başbakanı Binali Yıldırım'ın televizyonda 'kalkışma şüphesinden' bahsettiğini hatırlatan Musa İlhan, 'O an tankların İSTOÇ köprüsünden havaalanına geçtiğini gördüm. Havaalanında bir terör eylemi olduğunu düşündüm. İnsanın en güvendiği organı gözleridir. Kulaklarımla duydum ama gözlerimle görmeden inanamadım.' diye konuştu.

Yanındaki arkadaşlarına 'Hadi namazımızı kılalım.' dediğini belirten İlhan, 'Onlar da 'Ne acelen var, yatsı namazının vakti uzun' dediler ama 'İçimde bir huzursuzluk var, gideceğim' diyordum. Bu şekilde arkadaşlarla konuşurken sürekli haber kanallarını değiştiriyorlardı. Tabii bazı kanallarda yayın kesilmişti. Bu şekilde ben oradan ayrıldım.' ifadelerini kullandı.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığına gitmeye karar verdiğini anlatan gazi Musa İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Daha önce Cumhurbaşkanımızı Davos'taki 'One minute'tan sonra havaalanında karşılamıştık. Yine öyle düşündüm. Eğer Cumhurbaşkanımız yaşıyorsa kesin Atatürk Havaalanına gelir. Bu şekilde niyetim Atatürk Havaalanına gitmekti. ' dedi.

'ASKERİN ELİNDEKİ SİLAHI ALDIK'

Eğer ortada bir kahramanlık varsa o gece orada yapıldığını belirten İlhan, 'Bu arada mesajlardan Cumhurbaşkanımızın yaşadığı ve döneceği söyleniyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin lojistik destek merkezinin oradan geçerken bir kamyon askerin oraya girdiğini gördüm. Oradaki bir rütbeli dedi ki 'Sıkıyönetim ilan edildi, evinize gidin'. Biz gitmeyince bir arbede yaşandı. İteklemeler, silah çekmeler gibi büyük bir arbede yaşandı. Oradaki halk büyük bir kahramanlıkla tırnak içerisinde söylüyorum eğer bir 'kahramanlık' yapıldıysa orada yapıldı vatandaşımız ve bizle. Askerin elindeki silahı aldık.' diye konuştu.

'MERKEZE GİRDİĞİMİZDE BİR YAYLIM ATEŞİ AYAKLARIMIZA DOĞRU GELDİ'

Merkeze gittiklerinde kendilerine yaylım ateşi açıldığını belirten Gazi İlhan, konuşmasına şöyle devam etti:

'Askerin elindeki silah düştü, şarjörü düştü. Bu şekilde oradaki askerleri çıkarttık. Çıkarırken 'En büyük asker bizim asker' şeklinde tezahüratlar yaptık. Biraz gittiğimizde o askerlerin durduğunu gördük. Bir asker ve bir şarjörümüz kayıp dediler. Komutan 'Onu almamız lazım, onu almadan kışlaya dönemeyiz' dedi. Biz de 'Komutanım siz tekrar dönmeyin, biz alalım' dedik. Motosikletli bir arkadaşımız geldi, kendisinin daha sonra şehit düştüğünü öğrendim. 'Ben getiririm' dedi. Gitti askeri aldı, asker korkudan destek merkezinin kilerine saklanmış. Ağlamaktan gözleri kan çanağı olmuştu. Bu şekilde gittikten sonra biz en yakın afet koordinasyon merkezi var, çok stratejik bir önemi vardır. Orada aşağı yukarı 700-800 kamera vardır. Oradaki askerleri çıkartınca özgüven de oluştu. Niyetim o zamanki ismiyle Boğaziçi Köprüsü'ne geçmekti. Merkeze girdiğimizde bir yaylım ateşi ayaklarımıza doğru geldi. Korktuk, beklemiyorduk.'

'DEDİM Kİ VURACAKSAN VUR!'

Vurulduktan sonra yarım saat yerde yattığını söyleyen İlhan, şu ifadeleri kullandı:

'Lojistik destek merkezinde biraz arbede yaşandı ama silah patlamamıştı. Kaçar gibi olduk. Allah o gece korkuyu aldı tabii. Dedim ki burası bizim iş yerimiz, geliyorum, sıkıyorsa vur. 'Gelme vururum' dedi, bir yandan da ateş açıyor. Dedim ki vuracaksan vur. O da kırmadı bizi, vurdu. Düştükten sonra yarım saat yerde yatmışım. Bir yandan yatıyorum bir yandan da kelimeişehadet getiriyormuşum. Yanımdaki arkadaş da bana siper oluyor ve tişörtümle yarama tampon yapıyor.'

'YOĞUN BAKIMDAN ÇIKINCA İLK SORUM 'CUMHURBAŞKANI YAŞIYOR MU?' OLMUŞ'

'Gazi olduk ama keşke şehit olsaydık.' diyen Musa İlhan sözlerini şöyle tamamladı:

'Yaylım ateşini, o kurşun seslerini, bağırmaları ve öldüğümü söylemelerini duyuyorum ama kan kaybından dolayı yavaş yavaş bilincimi kaybediyordum. Yaklaşık yarım saat sonra birisi küçük bir araçla bizi hastaneye götürdü. 4 günlük yoğun bakım sürecinden sonra uyandığımda ilk Cumhurbaşkanını sormuşum, 'Cumhurbaşkanı yaşıyor mu?' diye. Yaşadığını bilsek de İstanbul'a gelişine şahit olamadık. Gazi olduk ama keşke şehit olsaydık. İnsan 251 tane şehidi kıskanır mı? Son duamı söyleyeyim... 15 Temmuz öncesi hac nasip etmişti. O zaman şehit olmak için dua etmiştim. Olamadım. Allah tabii bir daha yaşatmasın. Yaşatırsa emin olun ilk şehit olanlardan biri ben olurum.'

DEŞİFRE: CEREN ENGİN

EDİTÖR: EDA CABUL

RÖPORTAJ: AYŞE DURSUN

KURGU: CAN YILDIZ

KAMERA: MURAT SAKALLI

POPÜLER HABERLER

YENİ HABERLER