Almanya'da Merkel sonrası için yapılan seçim, Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar arasında kıran kırana bir yarışa sahne oldu. İpi göğüsleyen Sosyal Demokrat Parti oldu. Başbakan adayı 'Olaf Scholz' zaferini ilan etti.
Almanya 16 yıllık Merkel dönemi ülkeyi yön verecek lideri arıyor. Halk pazar günü sandığa gitti. Hristiyan Demokratlarla sosyal demokratlar, yani merkez sağ ve merkez sol arasında kıran kırana bir yarış vardı. O çekişme seçim sonuçlarına da yansıdı.
Sandık çıkışı anketlerinde iki parti de yüzde 25 oranında oy aldı. Sabaha karşı federal seçim kurulu resmi olmayan sonuçları açıkladı. Buna göre Sosyal Demokrat Parti yüzde 25,7 oranında oy aldı. Parlamentoda 206 sandalye demek. Hristiyan Demokrat Birlik Partileri ise yüzde 24,1'de kaldı. 196 milletvekilleri var. Yeşiller yüzde 4,8 ile üçüncü sırada. Bekledikleri başarıyı sağlayamasalar da ciddi bir zafer elde ettiler. Onları Almanya için Alternatif Partisi ve Sol Parti takip etti. Sonuçlar, sosyal Demokrat Partili Olaf Scholz'u başbakanlığa yaklaştırdı. Ancak ufukta üç partili koalisyon görünüyor.
Ancak Hristiyan Demokratların adayı Armın Laschet pes etmeye niyetli görünmüyor.
Bu seçimlerde iklim değişikliğine karşı politika geliştirenler ve gençlerin beklentilerine uygun program hazırlayanlar kazandı.
Hristiyan Demokratlar ikinci dünya savaşından bu yana en kötü seçim sonucu aldı. Yine de iddialılar. Sosyal Demokratlar ise 19 yıldır ilk kez sandıkta birinci oldu. Şimdi cevabı merak edilen soru şu. Sandıktan az farkla da olsa Olaf Scholz, yani sosyal demokrat parti çıktı. Ancak pazarlıklar, hangisini başbakanlığa yöneltecek? Olaf Scholz'u mu, yoksa Armın Laschet'i mi?
Koalisyon görüşmeleri 2013'te 86 gün, 2017'de 171 gün sürmüştü. Bu kez ne kadar süreceği merak konusu. Pazarlıklar 17 Aralık'a kadar sonuçlanmazsa, Merkel görevi bırakamayacağı için yeni bir rekor kıracak. Helmut Kohl'u da geçerek, Almanya'da en uzun süre başbakanlık yapmış isim olacak.
Seçimler Avrupa'nın geleceği için de önemli. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Alman liderliğinin zayıflayacağını düşünüyor. AB'nin yeni patronu olarak kendisini görüyor. Ancak Fransa'da da 2022'de seçim var. Macron'un o seçimi kazanıp kazanamayacağı, Avrupa siyasetinde çok şeyin belirleyicisi olacak.