Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından adaylar için önemli bir süreç başlayacak. Tercih döneminde adaylar yeteneklerine ve puanlarına göre en uygun okul ve bölümleri tercih ederek üniversite hayatına başlayacak. Aday öğrencilere bu süreci değerlendirmeleri ve doğru tercihte bulunmaları noktasında tavsiyelerde bulunan MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, aday öğrencilerin tercih edecekleri üniversitelerin beklentilerini karşılayıp karşılamadığına bakmaları gerektiğini belirterek, “Adaylar, kendilerini geleceğe hazırlayan üniversitelere yönelerek, tercih listelerine ekleyecekleri üniversitelerin yeni eğitim-öğretim teknolojilerini kullanıp kullanmadığına baksınlar” dedi.
“Son dönemlerde tartışılan konu yeni neslin eğitiminin nasıl olması gerektiğidir. Sektör bazında Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu konuyla alakalı bir araştırması var. Bu araştırmada; ‘2020’de nasıl bir mezun bekliyorsunuz?’, ‘Nasıl bir mezun sektörün ihtiyacını karşılayabilir?’ soruları dünyadaki çok sayıda büyük şirketlerin CEO’larına soruldu. Araştırmada bulunan 10 maddede ‘analitik düşünme’ ilk sırada yer alıyor. Analitik düşünmeyi önceden sadece mühendislerden beklerdik şimdi ise herkesin analitik düşünmesi isteniyor. İkinci sırada ‘aktif öğrenme ve yeni öğrenme yöntemleri’ var. Öğrencinin üniversiteye gittiği zaman derste aktif olup olmadığına bakılıyor. Üçüncü sırada ise ‘yaratıcılık ve inisiyatif alma’ var. Nitekim üniversiteler yakın tarihe kadar meslek edindirme kurumlarıydı. Bu durum değişti. Üniversiteler artık gençleri geleceğe hazırlayan kurumlardır. Çünkü gelecek çok değişken. Önümüzdeki beş yılda bugünkü mesleklerin birçoğu olmayacak. 2030’da 20 milyon insan yapay zekâ nedeniyle işini kaybedecek. O nedenle günümüzde sadece bilgi depolamayla gençleri geleceğe hazırlayamayız. Öğrenci bilgiden çok bilgiye ulaşmayı öğrenmeli. Öğrencinin hangi tür bilgiyi nerede bulabileceğini öğrenmesi gerekiyor. Bu noktada adaylara tavsiyem; kendilerini geleceğe hazırlayan üniversitelere yönlenerek, gidecekleri okulun kendilerine uygun olup olmadığına dikkat etsinler. Üniversitelerin yeni eğitim-öğretim teknolojilerini kullanıp kullanmadığına baksınlar.”
Adayların meslek seçiminden çok geleceğin mesleklerine hazırlanacakları disiplinlere yönelmeleri gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şahin, “Meslekten öte; yapay zekâ, otonom araçlar, topraksız tarım, üç boyutlu yazıcılarla organ üretimi gibi geleceğin çalışma alanları var. Bu alanlara yakın alanlardan bölüm seçebilirler. Popüler mesleklerden ziyade ana disiplinlere yönelsinler. Çok spesifik bir alanda lisans eğitimi alındığında çalışılacak alan da sınırlı olur. Bir de seçilecek mesleğin sevilmesi durumu çok önemli. Sevmedikleri meslekte başarılı olmaları mümkün değildir. Bu nedenle tercihlerini sevdikleri meslekler yönünde yapsınlar” diye konuştu.
Yabancı öğrenci konusuna da değinen Prof. Dr. Şahin, sadece Ortadoğu’dan değil, dünyanın dört bir yanından öğrencilerin yükseköğretim için Türkiye’ye gelmelerini sağlayacak alt yapının oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, şu ifadelerde bulundu: “Yükseköğretimin kalitesini artırarak, dünya sıralamalarına daha çok üniversitemizin girmesiyle ve teknolojideki üretkenliğimizle yabancı öğrenci konusunda ilgi odağı olabiliriz. Bir de gelecek olan öğrencinin kaliteli olması konusu da çok önemli. Nitekim sadece bulunduğumuz bölgede değil, Avrupa’dan ve Amerika’dan da ülkemize öğrenciler gelmesi için çalışmalar yürütülmeli, bu da yükseköğretimimizin kalitesi ile doğrudan ilgilidir. Özellikle Amerika’daki en iyi üniversiteler, sahip oldukları yabancı öğretim üyesi sayısı ile övünürler. Örneğin, geçen Amerika’da düzenlenen Amerikan rektörler kongresinde konuşma yapan Harvard Üniversitesi rektörünün ilk cümlesi “yabancı öğretim üyesi oranımız %40’lara yaklaştı” oldu. O nedenle yabancı öğrencilerin yanında hocaların, araştırmacıların ülkemize gelmesi için fırsatlar oluşturmamız lazım. Bunun da temelinde yükseköğretimin kalitesinin yükselmesi vardır.”
Yaklaşan tercih dönemiyle birlikte kampüslerinde aday öğrencilere uzmanlar tarafından danışmanlık desteği verileceğini de hatırlatan Prof. Dr. Şahin, “18 Temmuz’da sınav sonuçları açıklanıyor. 16 Temmuz’dan itibaren üniversitemiz Maslak Kampüsü’nde tüm bölümlerden akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz ve uzman rehber öğretmenlerimiz tarafından aday öğrencilere doğru tercihte bulunmaları adına destek verilecektir. Ayrıca Youtube hesabımızdan da farklı profesyonelleri ağırlayacağımız canlı yayınlarımız olacak. Tüm adayları üniversitemize bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
ÖSYM tarafından düzenlenen YKS sonuçları bu sene 18 Temmuz’da açıklanacak. Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM´nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden, mobil uygulamalarından öğrenebilecekler.