İlçede 2 yıldır binicilik ve geleneksel okçuluk eğitimi veren evli ve 3 çocuk babası Rıfat Demirci, tekniğini geliştirmek için balık avlamaya başladı. 2014´den bu yana geleneksel okçulukla ilgilenen Demirci, sabit hedeflere atış yapmak yerine, hareketli ve zorlu nesnelere atış yapmanın kendisi için daha faydalı olduğuna karar vererek çalışmaya başladı. Geleneksel yayıyla yöredeki göl ve derelerde balıkları takip ederek, suya atışlar gerçekleştiren Demirci, çalışmalarının karşılığını katıldığı yarışmalarda elde ettiği derecelerle alıyor. Son olarak Malazgirt zaferinin yıl dönümünde Bitlis´in Ahlat ilçesinde yapılan 3´üncü Anadolu Fetih Kupasında 4´üncü olan Rıfat Demirci, derecesini daha da ilerletmeyi hedefliyor.
Atış yapmadan önce uzun süre balıkların hareketlerinin izlenmesi gerektiğini ifade eden Demirci Geleneksel Türk Okçuluğuna 2014 yılında başladım. 2017 yılında da atlı okçuluğa başladım. Şu anda Erbaa´da at bindirme, binicilik eğitimi ve geleneksel Türk okçuluğu kursları veriyorum. Erbaa Belediyesi Atlı Okçuluk Kulübümüz var, gençlerimizi yetiştiriyoruz. Geleneksel ok ve yayla balık da avlamaya başladım. Aslında balık avlama derdinde değiliz. Balık avlarken suda aşırı derecede kırılma oluyor. Bir de su bulanık, ayrıca balık çok hareketli bir hayvan olduğu için sürekli takip gerekiyor. Okçulukta konsantre olmak çok önemli. Ondan dolayı balıkları takip ederek konsantremi geliştirmeye, kendimi geliştirmeye uğraşıyorum. Geleneksel yayların, olimpik yaylara göre kullanımı daha zor. Olimpik yaylarda yüzde 80 yay işi görürken, geleneksel yayda yüzde 80 atıcıya iş düşüyor. Atıcının tamamen yayla bir bütün olması gerekiyor. O yüzden daha zor. Ben de zor olduğu için, daha çok seviyorum dedi.