Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Akşam TV'den Ahmet Arı'nın Etnospor Festivali hakkındaki sorularını cevapladı.
Etnospor anlayışının, dayanışma, saygı, gelenek ve barış olmak üzere 4 temele dayandığının altını çizen Bilal Erdoğan, geleneksel sporların sanayileşmiş sporlara alternatif bir dünya oluşturmasını hedeflediklerini söyledi.
Erdoğan, Etnospor etkinliklerinde her milletin geleneksel sporlarının temsil edilmesine önem verdiklerini belirterek, böylece insanların kendi kültürlerinden süzülüp gelen sporları tanıtmasına ve yaşatmasına destek olduklarını ifade etti.
Erdoğan, "Dünyanın dört bir yanında çok renkli ve zengin bir spor geleneği var. Ancak mevcut durum devam ederse bu sporların bir çoğu kaybolmaya yüz tutacak. Türkiyede 15 yıl önce geleneksel okçuluğun durumu buydu ama şimdi geldiğimiz noktada geleneksel okçuluğun kurumsallaşmasını sağladık. Gençler ve çocuklardan çok büyük bir teveccüh bulmasına da aracılık ettik ve bugün Türkiye'de geleneksel okçuluk ayağa kalkmaya başladı.
Biz bütün üye ülkelerdeki federasyonlara aynı şeyi anlatıyoruz. Türkiye'deki iyi örnekleri başka ülkelerdeki iyi örnekleri paylaşıyoruz ki geleneksel sporlarının kurumsallaşması daha çok gence ve çocuğa ulaşması ve böylece nesiller arası kültür aktarımının aslında gayet kitlesel bir mesele olan spor üzerinden sağlanmasını hedefliyoruz" dedi.
KENDİNİ TANIMAK GEÇMİŞİMİZLE BAŞLIYOR
İnsanın bu dünyada huzura kavuşmasının kendini tanımaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, kendini tanımanın da geçmişimizi tanımakla başladığının altını çizdi.
Erdoğan, "İnsanın içine doğduğu toplumun geçmişini tanıması gerekiyor. Bu anlamda geleneksel sporlar geçmişle bağ kurdurarak aslında insana kendini tanıma yolunda da bir katkı sağlıyor.
Cirit sporumuzda rakibi affettiğinde puan kazanıyorsun. Güreşte kendinden yaşça büyük bir rakibini yenersen sonunda elini öpüyorsun bunlar bizim kültürümüze has Anadolumuza has şeyler. Gençler, çocuklar bunları gördüğü zaman o alt yapıyla kendini bilmeye daha çok şans kazanmış oluyor. Bugün toplumların hemen hemen yarısının spordan uzaklaştığını görüyoruz. Sporla birlikte insanların kendi kültürlerini ve geleneklerini tanıyabileceklerini düşünüyoruz ve çalıştığımız 60'ın üzerinde ülkeyle bunları konuşuyoruz" dedi.