Türkiye'deki yerli, milli ve milliyetçi sinema örneklerinin ilklerinden olan ve 1960'larda çizgi roman olarak basılan Tarkan, Karaoğlan ve Malkoçoğlu o dönem büyük fırtınalar estirdi. Bu çizgi romanlar günlük olarak gazetelerde tefrika ediliyordu. O dönem Suat Yalaz, Karaoğlan'ı yaratıyor.
Suat Yalaz'ın Karaoğlan'ı yarattığı dönemde Western tarzı; Red Kit, Tommiks çizgi romanları büyük bir ilgiyle takip ediliyordu. Türk tarihi dinamiklerine ve milli kahramanlarına da vurgu yapan Tarkan, Karaoğlan ve Malkoçoğlu filmleri aslında Batı'nın Western tarzına bir tepki olarak ortaya çıkıyor. Hürriyet gazetesinde basılan bu çizgi romanlar büyük yankı uyandırıyor. Tarkan karakteri o dönemdeki Akşam gazetesinde tefrika edilmeye başlanıyor. Cumhuriyet gazetesi de bir Osmanlı akıncısı Malkoçoğlu karakterini tefrika ediyor.
Milliyetçi rüzgarların estiği o dönemin siyasi konjoktürüne bakıldığında Soğuk Savaş Dönemini'nin uzantılarının Türkiye'deki örgütlenme biçimine bakmak gerekiyor.
Batı merkezli çizgi romanlarına karşı milli bir hamleyle bu eserler oluşturuluyor. O dönemde Kıbrıs'ta Türkler'e karşı ciddi bir katliam yapılıyor. Türkiye'de bu katliamlara karşı büyük bir tepkiyle milliyetçi bir yükseliş var.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkçülüğe karşı eserler önemli oranda var iken 1930'larla birlikte Atatürk hayattayken Türkçülükten uzaklaşmaya başlanılıyor. Türk Tarih Tezi, Güneş-Dil Teorisi gibi... Türkleri Orta Asya'dan koparıp, Anadolu merkezli değil Sümer merkezli bir tarih kurgusu inşasına girişiliyor. Ve bu noktada halkın tepkisinin milli sesi ve duruşu olarak karşımıza çıkıyor Karaoğlan...
Bir Uygur Türkü'nün Çin coğrafyasından Anadolu coğrafyasına kadar gelen bir savaşçının kahramanlık hikayesini anlatıyor.
Atttila'nın Avrupa Hunları'nın en büyük savaşçısı ve kahramanı olarak karşımıza çıkıyor.
Tarihte gerçek olan bir şahsiyet. Bir Anadolu Osmanlı akıncı beyi olarak karşımıza çıkıyor.
Kurgu: Kerim Yıldırım / kerim.yildirim@turkmedya.com.tr