Feyzioğlu, AA muhabirine, Edirne'de Pazarkule-Kastanies sınır kapıları arasında sığınmacıların beklediği tampon bölgede yaptığı incelemelerin ayrıntılarını anlattı.
Şiddet gören sığınmacılardan vekalet alınarak, Yunanistan'ın AİHM'e şikayet edileceğini açıkladığını hatırlatan Feyzioğlu, bu açıklamadan sonra Avrupa Birliği'nin (AB) Yunanistan'a "insan hakları ihlali yapan kamu görevlilerinin soruşturulması" çağrısında bulunduğunu belirtti.
Feyzioğlu, "Bu göstermelik mi, değil mi bilmiyoruz. Ama Yunanlıların da anayasalarında hukuk devleti olduğu yazıyor." dedi.
Sınır bölgesindeki incelemelerinde insanlık dramına tanık olduklarını belirten Feyzioğlu, bu dramın müsebbibinin Yunanistan ve bu ülkeye arka çıkan AB olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin sığınmacılara sınır kapılarını açmasının eleştirildiğini, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini vurgulayan Feyzioğlu, "Bu halk, üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Mağdur durumdaki insanların bakımını üstlendi ama AB yardım yapmadı. O zaman AB yardımı yeni şartlara bağlayacak ve yapacak, aynı zamanda da Esed'e 'Ordunu vatandaşın üzerine sürüp Türkiye sınırına 2 milyon mülteciyi dayama' diyecek." değerlendirmesini yaptı.
- "Yunanistan'ın yaptıkları delillendiriliyor"
Türkiye'ye her fırsatta laf sokmayı marifet sayan dış mihraklarla onları alkışlamayı marifet sayanların Türkiye'yi sorumlu gördüğünü ancak Yunanistan'ın vahşetine ses çıkarmadığını ifade eden Feyzioğlu, Yunanistan'ın yaptıklarının gelişmiş kamera sistemleriyle Türkiye tarafından görüntülendiğini, delillendirildiğini kaydetti.
Yunanistan'ın bir sığınmacıya kaynar su döktüğünü anımsatan Feyzioğlu, bazı sığınmacıların başına ise gaz fişeği atıldığını anlattı. Bu durumdaki sığınmacıların vekaletlerinin Edirne Barosu Başkanlığınca alınmaya başlandığını ifade eden Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Burada işkence, kötü muamele, eziyet, öldürmeye teşebbüs var. Diyelim ki bu göçmenler, uluslararası hukuka aykırı olarak Yunanistan'ın kapısına dayandı. Cevap versinler, uluslararası hukukun, kanunun, vicdanın neresinde bu insanları çırılçıplak soyup Meriç Nehri'ne atmak yazıyor? Türkiye'ye paragraf dolusu saydıranlar acaba bir cümle de Yunanistan'a söz söylemeyi düşünmezler mi? Bir cümle de Yunanistan'ı buna teşvik eden AB'ye söylemeyi düşünmezler mi?"
- "Gereği yapılacaktır"
Delillerin toplanmasının sürdüğünü anlatan Feyzioğlu, karşıya geçmeye çalışan sığınmacılara yönelik Yunanistan'ın suç işlediğini vurguladı.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının da yaşananları delillendirmeye devam ettiğini bildiren Feyzioğlu, Edirne Barosu Başkanı Alper Pınar başkanlığındaki baroya kayıtlı avukatların, Yunanistan aleyhine AİHM'de dava açmak isteyen sığınmacılarla görüştüğünü söyledi.
Feyzioğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Delilleri topluyoruz, mutfak hazırlığını yapıyoruz. Dilekçeleri hazırlamaya başladık. Pazartesi günü taslak dilekçeler bitecek. Edirne Barosu sahada, Yunanistan'a karşı AİHM'e gitmek isteyenlerin muvafakatini almaya başladı."
"Yunanistan'da iç hukuk yolları tüketilmeden AİHM'e nasıl gidilecek?" şeklinde eleştirilerin gelebileceğini vurgulayan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Boş bir laf olduğunu düşünüyorum. Yunanistan zaten bu adamların botlarını patlatıp üstlerindeki paraları, elbiseleri alıp onları iç çamaşırıyla Meriç Nehri'ne atmış. Bu tarafa zor sığınmışlar. Hangi Yunan resmi makamına, hangi soruşturma mercisine müracaat etmek mümkün? Yunanistan'a giremiyor ki, Yunan mahkemesine ulaşsın. 'Yunanistan'a giriş yasağı konulduğu için Yunan makamlarına ulaşma imkansızlığı sebebiyle AİHM bu başvurulara doğrudan bakmalıdır.' deme hakkına sahibiz. Eğer AİHM, adındaki 'insan' ve 'hak' kelimelerine hala bizim bildiğimiz değeri veriyorsa ki verdiğine inanıyorum, hiç kuşkusuz burada müdahale edecektir, gereği yapılacaktır."
- "80 küsur bin FETÖ kaçağını ağırlıyorsun"
Uluslararası hukuk gereği, normalde sığınmacıların içeri alınması gerektiğini belirten Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Madem sınıra bir yığılma söz konusu olmuş, içeri alırlar, ağırlarlar, çadırlarını verirler, barındırırlar. Ondan sonra da Avrupa'nın neresine dağıtılacaksa bunu planlarlar. Sen 80 küsur bin FETÖ kaçağını ağırlıyorsun ama kapına, can güvenliği sebebiyle Afganistan'dan, Pakistan'dan, Suriye'den kaçmış gelmiş, 'Daha iyi bir hayat için Avrupa'ya geçmek istiyorum' diyenleri Meriç Nehri'nde öldürmeye kalkıyorsun. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Kuşkusuz AB'nin Türkiye'ye yönelik taahhütlerini yenilemek suretiyle yerine getirmesini konuşmamız lazım. Bu, hükümetler arası ve devletlerarası bir iştir ama böyle bir insanlık dramına kayıtsız kalınamaz. Suriye'den milyonlar bizim kapımıza dayandığında biz 'Suriye ile anlaşmamız yok, almayız' dedik mi? Kapıda onlara gaz, kimyasal sıktık mı?"
- "Sadece biber gazı değil, çünkü insanlar kavrulmuş"
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, sınırda Yunan güvenlik güçleri tarafından sığınmacılara sıkılan gazların içinde "kimyasal madde" bulunduğunu düşündüklerini kaydetti.
Feyzioğlu, "Tahlil ettireceğiz. Sadece biber gazı değil, çünkü insanlar, gazı yiyenler kavrulmuş, bayılmış. Yunanistan bakıyor, rüzgar ne zaman Türk tarafına doğru esiyor, o zaman saldırıyor. Edirne Barosu heyeti, başkanımız dahil o zehirli olduğunu düşündüğümüz gazdan yedi maalesef." dedi.
TBB Başkanı Feyzioğlu, artık Yunanistan'ın ve özellikle Avrupa'nın, "Türkiye artık bu yükü kaldıramayacak, bizim başka bir şey yapmamız lazım ve onları almamız lazım." demesi gerektiğine işaret etti.
Bu insanlık dramının çözüleceğini düşündüğünü ifade eden Metin Feyzioğlu, "Bize düşen, hukuk çerçevesinde AİHM'de Yunanistan'ı mahkum ettirmektir. Bunu yapacağız, göreceksiniz." diye konuştu.