TRT Haber’de 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını anlatan Bakan Varank özetle şunları söyledi:
BİZ KORKARSAK HERKES KORKAR: O gece Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletimiz özgürlükten, demokrasiden, kendi iradesinden yana olduğunu çok net bir şekilde gösterdi. Ağabeyim de onlardan bir tanesiydi. Yıldız Teknik Üniversitesinde idareciydi, hocalarıyla bir grubu vardı. Orada son yazdığı cümle, ‘Biz korkarsak herkes korkar, Ben dışarı çıkıyorum.’ olmuş. Eşiyle helalleştikten sonra önce Vatan Caddesine, daha sonra polisin de yönlendirmesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önüne gelmiş.
MUSTAFA’YA DİKKAT ET: O gece, hem benim telefonuma hem bir aile grubumuz var oraya yazmış aslında ama ben o kadar yoğun bir şekilde bu darbeyle mücadele etmek için bir trafik yürütüyordum ki o mesajları hiç görmedim. Eşime, ‘Mustafa’ya dikkat et.’ diye mesaj yazmış. Orada bile kendisini düşünmüyor aslında.
TELEFONU BİR YABANCI AÇTI: Sağlık Bakanımızın özel kalem müdürü aradı. ‘Ağabeyiniz yaralandığı ile ilgili bir haber aldık.’ dedi. Ben tabii şok oldum. Ağabeyimi aradım, telefonu bir yabancı açtı. Silah sesleri de geliyordu. ‘Ağabey, bu telefonun sahibi çok yiğit bir insandı. Biraz önce vuruldu. Arabaya bindirdik, hastaneye yolladık. Ne olduğunu bilmiyorum, telefonu burada kaldı.’ dedi.
ÇOK ÖZLÜYORUZ: Birkaç saat sonra şehadet haberini aldık. Naaşını teslim aldık. Ağabeyinizi gasilhanede yıkamanız, başka bir duygu. Cenazesini ben yıkadım. İnsanın ağabeyinin şehadet haberini alması çok yürek burkan bir şey ama inancımızda şehadet en yüce makamlardan bir tanesi. Hem bizim açımızdan hem ailemiz açısından çok gurur verici ama çok özlüyoruz.
HAYIFLANIYORUM: Biz üç kardeşiz, ablamız var, Ben en küçük kardeşim. İyi bir ağabey kardeş ilişkimiz vardı. Her zaman kardeşine sahip çıkmaya çalışırdı. Güzel bir ilişkimiz vardı. O gece kendisiyle konuşamamış olmaktan dolayı çok hayıflanıyorum. Çünkü mesaj atmış, ‘İyi misiniz?’ diye. O gece onunla konuşmaktan çok bahtiyar olurdum ama nasip değilmiş. Şimdi her kabri başına geldiğimizde Kuran okuyarak, dualarımızı göndererek irtibatta olduğumuza inanıyoruz.
ÇOK CESURDU: O zaman yanında olan gazilerimizle görüşme fırsatım oldu. ‘Rahmetli ağabeyiniz gerçekten çok cesurdu.’ dediler. Sürekli etrafındakiler ‘Korkmayın.’ diye bağırıyormuş ve darbecilerin karşısında cesaretle duruyormuş.
BU BİZE HAKARET. Bir darbe düşünün, 251 vatan evladını şehit, binlercesini gazi bırakıyor ve hala birileri çıkıp kontrollü darbeden bahsediyor. Bu bize tabii ki bir hakaret. Bizim gibi 250 ailenin şehidi var. Onların karşısına geçip ‘Bu kontrollü bir darbeydi.’ diyebilir misiniz?
TANKLA KARŞI KARŞIYA KALSAM: Kendimi sorguladığımda acaba bir tankla karşı karşıya kalsam bu kadar cesur hareket edebilir miyim diye düşünüyorum. Şimdi edebilirim çünkü önümüzde örnekler var. İnşallah Rabbim o yüce makamlara erişmiş şehitlerimizle bizi ahirette buluşturur diye dua ediyoruz.