İlk 10 dakikada topa sahip olmayı denedi Trabzonspor ama Ekuban’ın tam da penaltı noktasına gönderdiği usta işi iki uzak ara pasında Bilal ve Afobe’nin etkisiz kalışı dışında oyuna hakim olamadı. Sivasspor, alan savunmasında son derece dikkatliydi, ardından Gradel ve Hakan’ın orta alandaki hareketliliği geldi, oyun dengelendi.
Anında devreye “Abdullah Avcı Trabzonspor’un başında” dedirten oyun planının bir bölümü çıktı; savunma bütünlüğü. Rakip ataktayken herkes bu görev bilincindeydi, takımın eni de boyu da kısaldı. Bu dar bütünlükle rakibi kanatlara mecbur bırakmayı hedefledi hep, çoğunlukla işe de yaradı. Sivasspor kanat organizasyonlarının yetersiz oluşu şansıydı dün.
Savunma üzerine çok çalışıyor ama planın diğer bölümde sorunlar yaşıyor yine Trabzonspor: Hücuma çıkışta çeşitliliği yok gibi, daha doğrusu kısıtlı. Savunurken çok daraldığı için atağa çıkarken çabuk genişleyemiyor ve dolayısıyla bu dizilişle rakibi fazla rahatsız edemiyor.
Tek çözüm kalıyor, o da kontratak. Abdulkadir Parmak dikine iki kez gitti, arkadaşlarından karşılık alamadı. Ekuban’la denedi Bordo-Mavililer, Abdülkadir Ömür’den yanıt alınca gol geldi. Halbuki Bilal ve Afobe az biraz verimli olsalardı oyunun şekli değişebilirdi rahatlıkla.
Ekuban geniş mesafeyi seven oyuncu ve Abdulah Avcı, oyuna müdahale ederken riskli bir tercih yaptı. Afobe’yi çıkartıp O’nu en ileri sürerek kendi taktiğine kurşun sıktı; topu en hızlı taşıyan adamdan artık sırtı dönük fayda bekledi, işe yaramadı. Ve böylece Sivasspor’a şans doğdu. Avrupa yorgunu, virüs mağduru konuk ekip cesur değişikliklerle sonuç buldu ve Avcı’ya ilk golü attı!
Rakibin hata yapmasını bekleyen bu sevimsiz futbol tabii ki iddialı ve ilk 11 değeri, rakibinden tam 3 kat fazla olan bir takım için soru işareti dolu bir durum. Abdullah Avcı oldukça temkinli gitmek istiyor, şu anda az golle de olsa kazanmak ve gol yememek en çok önem verdiği şey belli ki. Fikstür şansının yanında futbol şansı da O’na yardım etti açıkçası 2 maç ama o da bir yere kadar!