Son oynadığı Denizlispor kupa maçında defanstan çıkarken kaptırılan topla gol yemişti Trabzonspor, dün maça aynı hatayla başladı. Obi Mikel kaptırdı, Kruse’nin erken ceza kesti. O araya Ndiaye ile hakem Ali Palabıyık’ın kapışması girdi; Ndiaye, Ozan’ın kendisine arkadan yaptığı müdahaleye kart çıkmamasına kızdı, aynı hareketi kendisi yaptı, kart gördü. Malum sonuç, hakemle düelloda kaybeden O oldu! Nwakaeme konusu camialar arası tartışıldı günlerdir, kural, vicdan açıklamaları girdi, demeçler bitmedi. Bunun sahaya yansıması şöyleydi: Ekuban, sol kanatta alıştırdığı top sürme, rakip eksiltmelerini hiç yapamadı. Ama Trabzonspor’un en çok ihtiyaç duyduğu anda Sörloth’a mükemmel bir asist yaptı. Hüseyin Çimşir ve ekibinin kazanmayı ne kadar istediği ikinci golde açıkça ortaya çıktı: Organize bir atak vardı, asisti yapan stoper, golü atan sol bekti. Oyuna ortak olmak için Ersun Yanal, ikinci yarıda sol bek ve kanattan ikili çıkardı, topu oyuna hızlı sokan Emre ve hızla atağa çıkan Deniz’i oyuna aldı. Ancak karşısındaki Pereira’nın direnci üst düzeydeydi. Takımı önde olan Çimşir’in karşılığı ise cesurcaydı açıkçası. En azından rakibe baskı yapan-koşan Ekuban’ın yerine Sturridge sahadaydı. Bu hamle risk alan rakibe karşı doğruydu ama ngiliz yine soru işaretleri ile doluydu ve bir değişiklik hakkı böylece boşa gitti. Yeni transfer Guilherme de oyunu açma-yönlendirme konusunda hazır değildi kesinlikle. Sosa’nın ve özellikle de Sörloth’un olağanüstü çabasına tanıklık etti herkes. İleride dirsek yedi, pes etmedi, nefes aldırdı takımına. Galibiyetin başka mimarları da vardı; Hüseyin ince müdahalelerle katkı yaptı, ama Uğurcan, ligin zirvesine ayar veren, güçlü Fırtına estiren isimdi kesinlikle.