Şampiyonlar Ligi’ne başlarken, futbol veya taktik haricinde gözüme takılan ilk şey Galatasaray’ın formaları oldu.
İnsanın gözü “Parçalı”yı arıyor. Ama futbolcuların üzerindekine “Galatasaray forması”dır demeye bin şahit istiyor!
Maçın ilk yarısına gelirsek her şey beklendiği gibi gelişti.
Brugge ilk dakikalarda baskı yaparak golü erken bulmayı hedefledi.
Sonra kondisyonları yetersiz kalınca, topu G.Saray’a bırakarak uzun paslarla tehlike yaratmaya çalıştılar.
Bunda da birkaç kez başarılı oldular. Ama skor anlamında istediklerini bulamadılar.
Galatasaray içinse 31. dakika kritikti. Savunmanın hatasında Babel, penaltıdan daha rahat bir pozisyonda kaleciyle karşı karşıya kaldı.
Her şeyi yapabilirdi. Mignolet’i geçip topu boş kaleye bırakabilirdi. Yerden plaseyle köşeyi görebilirdi. Ama sert şut tercihiyle en kötü kararı verdi. Mignolet’i kafasından vurdu. Bu tehlike de böylece tarihe karıştı.
Babel kalitesinde, Hollanda Milli Takımı’nın vazgeçilmezi olan bir adam, bu tip hataları affetmemeli.
Galatasaray savunmasının sağında sezon başından beri büyük bir problem var.
Mariano sık sık ileri çıkan bir bek. Geri dönüşlerde ise o bölge bomboş kalıyor.
1-0 kazanılan Kasımpaşa karşılaşmasında da bu kanat aksamıştı.
İkinci yarıda Brugge, orta sahadaki üstünlüğü ele aldı. Böylece G.Saray kalesinde daha fazla pozisyon buldular.
Muslera gerçekten Galatasaray açısından çok önemli bir değer. Ne kadar önemli olduğunu dün bir kez daha gösterdi.
Topla oynama oranı uzun süre Galatasaray lehineydi. Ancak skor tabelasını değiştiremiyorsanız bunun hiçbir önemi yok.
Ayrıca rakip topu size bırakıp kontradan gelmeyi sürdürdü.
Her şeye rağmen Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda kaybetmemesi önemli.
Zaten Fatih Terim’in uzatma dakikalarında yaptığı Donk değişikliği de 1 puanın onun için kötü olmadığını gösteriyor.
Eğer Real Madrid ve PSG’den biri grupta geçilemezse, üçüncülük daha değerli hale gelecek.
Brugge karşısında İstanbul’da alınacak bir galibiyet, grup üçüncülüğü ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılım yönüyle anlamlı.
Her şeyden öte dün akşamki kötü futbola rağmen alınan 1 puan kötü değil...
Hem de hiç kötü değil...