Fenerbahçe'nin rakibi en az gol atan (12) iki takımdan biri ve en fazla gol yiyen (27) Çaykur Rizespor'du. Doğal olarak puan durumunun dibindeydiler...
Peki Pereira efendi, sen nasıl oluyor da böyle bir rakibe karşı, defansif ağırlığı olan iki ön libero; Crespo ve Gustavo ile başlıyorsun. Sağda Ferdi, solda Osayi gibi kanat adamlarından neden verim alamadığını anlaman için dörtlü defans oynaman lazım. Senin bir türlü vazgeçemediğin 3'lü defansta (Bazen vazgeçirildiğin!), kanatlarda hem ofansif hem defansif vazifeyi yapacak bu futbolcular, o kimliğe sahip değil. Crespo bile dayanamadı, savunma görevini bir kenara bırakıp, hücuma destek verdi. Atmış olduğu ara paslarıyla sahanın en iyilerindendi ilk yarı boyunca...
Zaten sistem, defanstan uzun paslarla Mesut ve Rossi'yi topla buluşturmak üzerine kuruluydu.
F.Bahçe'nin bu maçtaki en büyük taktiksel yeniliği ise oturdukları yedek kulübesinin yerini değiştirmekti! Demek ki en büyük hatayı fark etmişler! Yedek kulübesi hamlesi sonrası daha derli toplu bir takım izledik!
Tabii Aminu 5. dakikada golü atsa ne olurdu bilemiyorum! kinci yarıdaki oyuncu değişiklikleriyle birlikte farklı galibiyet geldi. Buradan da maça çıkan 11'in yanlışlığını anlayabiliriz. Berisha gol attı ama teknik olarak son derece kötü bir vuruş yaptı. Mesafe o kadar yakındı ki, gol olmaması imkansızdı.
Elinde Serdar varken 11'e Berisha'yı yazmak, büyük bir "Öngörüsüzlük!". Dün savunmacı olmasına rağmen iki asist yapan Szalai'yi de unutmamak lazım. Yine de en büyük payı "Yedek kulübesi"ne vermek lazım. Demek ki bugüne kadarki bütün kayıpların sorumlusu, diğer taraftaki kulübeymiş!