Sevinemiyorlar, sevinemezler ve asla da sevinmeyecekler!
Üzülecekler, kahrolacaklar, yataklara düşüp ince hastalığa yakalanacaklar; engelleyemedikleri için dizlerini dövecekler!
Daha da saldırganlaşacaklar, öfkelerinden deliye dönüp kuduracaklar!
‘15 Temmuz başarılı olmadı’ diye nasıl üzüldülerse, ‘PKK Türkiye’yi bölemedi’ diye nasıl hayıflanıyorlarsa; ülkeyi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak doğalgaz kaynağının bulunmasına da o derece sevinemeyecekler!
Bin bir yalan uydurup, hakikati ters yüz etmeye çalışacaklar. Milletin sevincini kursağında bırakmak için ter dökecekler.
Çünkü bu zihniyet vaktiyle Devrim otomobiline de, yerli uçağa da aynısını yapmıştı.
Ben diyeyim yirmi, siz deyin otuz, hadi bilemediniz elli kişiler!
Elli şirret!
Elli cazgır!
Elli bozguncu!
Elli yalancı!
Alayı onun bunun beslemesi. Onun bunun dediysek yanlış anlaşılmasın! Kiminin patronu Amerikalı, kimininki İngiliz, kimininki Alman, kimininki Rus!
Alayı beşinci kol faaliyeti yapıp çuvalla para kazanıyor.
Hiçbirinin hiçbir kutsalı yok!
En lüks otellerde düğün yapıp, boğazın en iyi restoranlarında yemek yiyebiliyorlar.
Genç yaşta emekli olup, bilmem kaç kişi istihdam ettikleri çiftliklerine çekilebiliyorlar. Çok bereketli emekli maaşlarıyla lüksün de lüksü bir hayat sürebiliyorlar.
Gelin görün ki hal böyle iken sabah akşam ‘saray’ edebiyatı yapıyorlar.
Siz ‘bu keşfe nasıl sevinmezsiniz’ diyorsunuz o size ‘ama saman ithal ediyoruz’ yalanını dillendiriyor.
Sağdan da saysanız, soldan da saysanız çok değil on büyük yalanı sabah akşam ısrarla ve inatla ağızlarına sakız edip çiğniyorlar.
İlgilisi de bağlanıp ‘ne saçmalıyorsun’ diyemiyor.
Bir gün ‘bu ülkede millet et yiyemiyor’ diye yırtınırken, ertesi gün ‘dünyanın etini ithal ediyoruz’ diyebiliyorlar.
Geri zekâlının biri çıkıyor ‘gaz bulunsa ne olur, yakın vadede hiçbir işe yaramaz’ diyebiliyor. Öyle değil ama velev ki öyle diyelim! Ne öneriyorsun be ahmak, sondajı kapatıp gidelim mi?
Sözüm ona koskoca bir profesör!
Bir yığın imla hatasıyla attığı mesajda şöyle saçmalıyor:
“Venezuela’da bir bidon petrol, bir tane Damak çikolata bile etmiyor…”
Niye etmiyor acaba hiç düşündü mü bu finans profesörü?
Amerikan emperyalizminin bir sonucu olduğunu göremiyor mu yoksa?
Yahut o emperyalizmin sözcülüğüne soyundu da biz mi fark edemiyoruz?
‘Bak bizim de sonumuz böyle olur, sakın o gazı çıkarmayın’ mı demek istiyor?
Hiç mi utanmıyor bu arkadaş?
Hâlâ sokağa çıkabiliyor mu?
Öbürü çıkmış ‘petrol de gaz da Araplara huzur getirmedi’ diyor.
Sefil!
Ve son bir not.
Bu zihniyetin gururla savunup üretebileceği tek gaz, 1993 yılında Ümraniye Çöplüğü’nde biriken ve patlaması sonucu 39 kişinin hayatına mal olan metan gazıdır.