Kemal Kılıçdaroğlu yarım yamalak bir CHP kurultayıyla yangından mal kaçırırcasına genel başkanlık koltuğunu bir kez daha kurtardı.
‘Yarım yamalak’ ifadesi bana ait değil, bu kurultaya başından beri karşı çıkan, sonrasında da iptali için ter döken CHP’li muhaliflere ait.
Demem o ki hoplayıp zıplamasın kimse.
Bir kısım CHP’lilere göre yapılan son kurultayın meşruiyet sorunu var. Bana kalsa bırakın kurultayı Kemal Bey’in kendisinin bile meşruiyet sorunu bulunuyor. (Sebep; malum kaset kumpası)
Neyse!
Sanırım Kemal Bey kurultay sonrası oluşacak bu itirazın önüne geçmek için kurultay öncesinde dört eski genel başkanın desteğinin peşine düştü.
Deniz Baykal, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Altan Öymen. Yeri gelmişken söyleyelim; son günlerde CHP eski genel başkanı edasıyla orada burada arz-ı endam eden Murat Karayalçın aslında SHP’nin genel başkanıydı. CHP’nin değil. Bu ayrımı niçin yaptığımı, ne demek istediğimi yurtsever CHP’liler çok iyi anlar.
Neyse.
Kemal Bey Kurultay öncesi bu dört eski genel başkanın desteğinin alınması için kapılarını aşındırttı. Üçü kabul etti. Hem kurultaya gelip ön sırada oturdular hem de öncesinden çekim yaptırıp kurultayda yayınlattılar.
Ama Deniz Bey o desteği vermedi. Muhakkak vardır bir bildiği.
Neyse!
Tamam kurultay bitti, Kemal Bey yeniden genel başkan ama parti eski günlerinde olduğu gibi bir kez daha fokur fokur.
Muharrem İnce parti kuracak.
Evet iddia ediyorum kuracak zira başka şansı yok. Geri adım atar yahut kendisine verilen bir koltuğa tav olursa siyasi hayatı biter. O da farkında. Dahası elini de çabuk tutmak zorunda.
CHP’li bir yurtsever dostum aradı dün, ‘Muharrem’i bırak bize bak’ dedi.
“Nasıl yani?” dedim.
“Parti kuruyoruz” dedi.
“Kiminle?” dedim.
Tek tek isim verdi ama ‘yazma’ dedi, söz aldı.
“Genel Başkan kim olacak?” dedim.
‘Yazma ama’ dedi söz aldı.
Ellili yaşlarda boylu poslu bir adam.
Deve dişi gibi birçok CHP’li de bu yeni partide yerini alacakmış.
Dahası var birkaç da belediye başkanı varmış.
Sordum, aklınızdaki o soruyu ben de sordum; ‘niçin Muharrem İnce’yle hareket etmiyorsunuz’ dedim.
‘İdeolojik’ dedi geçti.
Şimdi sıkı durun.
Gürsel Tekin’in de, İlhan Kesici’nin de boş durmadığını aktardı.
“Ne yani onlar da mı parti kuracak?” dedim.
‘CHP’de bir kesim var Kemal Bey’den nefret ediyor’ dedi.
Bu arada Yılmaz Ateş’in de birtakım arayışlar içinde olduğunu biliyorum.
Uzun lafın kısası CHP’de işler çok ama çok karışacak.
Sevinmeli mi?
Bize ne canım!
Bir partinin içişleri bizi ne ilgilendirir?
Aslolan CHP’de parti için demokrasinin işler hale getirilmesi.
CHP’nin ülke için milli güvenlik sorunu olmaktan çıkartılması.
Terör örgütüne ‘terör örgütü’ diyebilmesi.
Gayrısı kendi bilecekleri iş.
Ve son bir not.
Muharrem İnce’nin dışında kurulacak bu yeni partiyle ilgili Anadolu’da anket çalışmalarına bile başlanmış.