Atkısı ve çözgüsü koyun yününden imal edilen, doğal kök boyalarının yanı sıra özel motifleriyle yöreye özgü 600 yıllık geçmişe sahip alafaradın kilimi, son dönemlerde unutulmaya yüz tuttu.
İlçedeki alafaradın kilimi dokumacılığının son temsilcilerinden 60 yaşındaki Zeynep Tuğ, Yörük kültürünün önemli bir parçası olan kilimin yok olmaması için Halk Eğitimi Merkezinde kurs açtı.
Özüne uygun olarak koyun yününden ipler elde eden Tuğ, kök, yaprak, çiçek ve meyvelerden boyalar yaptı.
Büyükköy ve Küçükköy mahallelerindeki çok sayıda kadın, kurslara katılarak alafaradın kilimini dokumayı öğrendi. Kursiyerlerden dördü de usta öğretici sertifikası alarak başka kadınlara bu el sanatını aktarmak için kolları sıvadı.
Alafaradın kilimi, yeniden yöredeki genç kızların çeyizlerine girip, evleri süslemeye başladı.
"Kadınlarımız yeniden kültürümüzü öğrendi"
Zeynep Tuğ, AA muhabirine, annesinin alafaradın kilimi ve heybe dokuduğunu söyledi.
Annesine özenerek küçük yaşlarda kilim dokumaya başladığını ifade eden Tuğ, "Eşim din görevlisi olduğu için başka kentlerde çalıştık. Sonra köyümüze dönünce annemden gördüğüm kadarıyla yeniden kilim dokumaya başladım." dedi.
Halk Eğitimi Merkezinde 20 yıl önce öğretmen olarak göreve başladığını aktaran Tuğ, daha önce hep normal halı dokuduklarını, son dönemlerde ise kültürlerini canlandırmak için alafaradın kilimi dokumaya başladıklarını kaydetti.
Tuğ, Yörük geleneğine göre geçmişte her doğan çocuğa alafaradın kilimi hediye edildiğini aktararak, şöyle devam etti:
"En büyük mutluluğum bu kilimlerin unutulmamış olması. Bu kilimin değeri son yıllarda yeniden anlaşıldı. Kadınlar olarak bu kültürü kurtardık. Kültürümüzü bitirmedik, bundan sonra da bitmez. 4 hoca yetiştirdim. Ben ölürsem bu kültürü onlar yaşatacak. İp yapmasından boyasına, dokumasına kadar her şeyi öğrendiler. Bu yıl Almanya'dan da sipariş aldık."
Zeynep Tuğ'dan eğitim alan 69 yaşındaki Azime Pehlivanoğlu da küçük yaşlarda kilim dokuduğunu ancak daha sonra unuttuğunu belirterek, ilerleyen yaşında yeniden kilim dokumanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Dokuduğu kilimlerin beğenildiğini vurgulayan Pehlivanoğlu, bu kültürün yaşatılmasında katkısı bulunduğu için mutlu olduğunu kaydetti.
Pehlivanoğlu, öğretmenleri Zeynep Tuğ'a minnettar olduklarını dile getirdi.
Alafaradın kiliminin tarihçesi
Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan bilgiye göre, alafaradın kilimi, Antalya yayla ve Yörük kültürünün bir parçası olarak kabul ediliyor.
Kilimin, 15. ve 16. yüzyıllarda Teke Sancağı'ndaki 21 cemaatten biri olan Uluyörük Cemaati'ne bağlı Ali Fahreddin boyuna bağlı Yörükler tarafından dokunduğu kaynaklarda yer alıyor.
Korkuteli ilçesindeki Büyükköy ve Küçükköy mahallelerinde dokunulan kilimin, Büyükköy'ün kurucusu olduğu söylenen Büyük Ali Fahreddin ile Küçükköy'ün kurucusu olduğu söylenen Küçük Ali Fahreddin'e çeyiz olarak dokunduğuna inanılıyor. Yörede iki kardeşin adının telaffuzu "alafaradın"ın zamanla kilimin adı olarak kabul edildiği sanılıyor.