Çiçeklerin diliyle konuşan sevgililer
Kadın-erkek ilişkilerinin çok rahat olmadığı geçmişte sevgililer birbirlerine mürekkep kullanmadan çiçekle mektuplar yazardı
MEHMET ŞİMŞEK / aksam.com.tr
SEVGİLİLER GÜNÜ YOKKEN SEVGİLİLER NE YAPARDI?
Sevgililer Günü hayatımıza modern dönemlerde giren bir gelenek. Kadın erkek ilişkilerinin bugünkü kadar kolay olmadığı eski cemiyetimizde halkın haberleşmek için bulduğu sevimli formüllerden biri de çiçeklerin diliyle mesaj vermekti...
MÜREKKEP KULLANMADAN MEKTUP YAZMAK
Osmanlı döneminde Türkiye'ye gelen Lady Montagü ve Thomas Allom gibi yabancıların da dikkatini çeken bu gizli çiçek dili o çağın literatürüne de yansıtılmıştı. Lady Montagu 16 Mart 1718 tarihli mektubunda, Türkler'de renk, çiçek gibi nesnelerin özel bir manası bulunduğunu belirttikten sonra şunları yazar: "İşte böylece mürekkep kullanmadan küfür, azar, sevgi, dostluk, hattâ havadisle dolu mektuplar gönderebiliyorlar."
PORTAKAL ÇİÇEĞİ ÜMİT, KADİFE ÇİÇEĞİ ÜMİTSİZLİK
Thomas Allom ve Edmondo de Amicis de bu gizli çiçek dilinin varlığını doğrulamışlardır. 18. yüzyıl İstanbul'unu gravürlerinde yaşatan Allom, portakal çiçeğinin ümit, kadife çiçeğinin ümitsizlik, horoz ibiğinin değişmezlik, lalenin ise sadakatsizlik anlamına geldiğini söyler.
ÇİÇEK DEMETLERİ MEKTUP YERİNE GEÇİYORDU
Allom'a göre "Selam" adı verilen çiçek demetleri de mektup yerine geçer, sayılarına ve çeşitlerine göre, sevgililerin birbirlerine karşı duygularını ifade edermiş. Amicis ise Türk kadınlarının çiçek, meyve, ot, tüy, taş gibi şeyleri dillendirmede büyük mahareket gösterdiklerini; bir demet çiçekle veya tesadüfen bir araya gelmiş gibi görünen şeylerle dolu bir kutu veya para kesesi göndermek suretiyle çok şey söyleyebildiklerini anlatmıştır.
İşte çiçeklerin diliyle o mektuplar:
Beyaz kırmızı gül: Kalbim sana ısındı
Beyaz gül goncası: Saf ve temiz kalpliyim
Sarı gül: Beraber öleceğiz...
Badem çiçeği: Beni ihmal ediyorsun, ben de ihanet edeceğim
Kırmızı yasemin: Ayrılık var
Beyaz yasemin: Bugünlerde sevimlisin
Kırmızı karanfil: Temiz ve hararetli bir aşka sahibim
Hanımeli: Aşkımız çözülmez
Fesleğen: Senden nefret ediyorum, sana kin besliyorum
Leylak: İlk heyecanı yaşıyorum
Lale: Bu aşkımın ilanıdır
Sevgilinin saplarını telleyerek gönderdiği veya bazen de sallayarak gösterdiği çiçeklerin anlamları da şöyle:
Şakayık: Beni terketme
Gece sefası: Seninle tenhada başbaşa vererek sevdamızdan bahsetmekle bahtiyar olacağım.
Gündüz safası: Sensiz geçen dakikalarımın her biri kalbimi zehirli bir ok gibi zedeliyor; keşke seni hiç sevmeseydim!
Katmerli gül: Nasibim ne vakit?
Mayıs gülü: Güzelsin, hoşsun!
Sarı gül: Kalbim sürekli bir azap ve keder içinde
Kırmızı karanfil: Seni çıldırasıya seviyorum
Menekşe: Muhabbetim pek saf ve samimi
Adi menekşe: Daima seni düşünüyorum. Kalbim senindir
Hercai menekşe: Kuzum, ben öyle üzüntülere gelemem! Canın isterse. Amasya'nın bardağı, sen olmazsan başkaları var.
Katmerli menekşe: Sevgimiz yeni başlıyor
Şebboy: Sana tahammülüm kalmadı
Yasemin: Aşkından ölüyorum, çıldırıyorum, insaf merhamet yok mu sende?
Beyaz leylak: Bu, ilk ve son aşkım.
Zanbak: A dostlar, nedir benim başıma gelenler? Felaket!
Sünbül: Sen benim hayat bahçemin bülbülüsün
Hint sünbülü: Ayrılacağız
Beyaz salkım: Sevgim hakikidir
Pembe salkım: Çok zarifim, çok zarifsiniz
Hanımeli: Temiz his ve muhabbet istiyorum
Nergis: Saadet mi? Ne kadar uzak!
Beyaz fulya: Merhamet et, yalvarıyorum
Muhabbet çiçeği: Sen de beni sev!
İnci çiçeği: Ya, öyle mi? Peki, karar sizin!
Kına çiçeği: Muradına ermedin mi? Korkma, ereceksin!
Lavanta çiçeği: Aşkım müthiş!
Latin çiçeği: Seni mukavemetsiz bir aşkla seviyorum
Mine çiçeği: Hain, alçak, benimle bu kadar eğlendiğin yetmez mi?