Savaşlarda kullanılan bu taktiklere çok şaşıracaksınız!
Savaşlarda kullanılan bu taktiklere çok şaşıracaksınız! özellikle atlar, develer, köpekler, filler, fareler, arılar savaşlarda üstünlük sağlamak için kullanılmıştır ve savaşların kaderini değiştirmiştir.
Özellikle Hun İmparatoru Atilla savaşlarda özel eğitimli köpekleri kullanan liderlerin başında geliyor. İşte o benzersiz savaş taktikleri...
Savaşlardan önce arı kovanları, içerisindeki arılarla birlikte toplanır ve bir mancınık yardımı ile düşman ordularının üzerine atılırdı.
Böylelikle kovan yere düştüğünde sağ kalan arılar dışarı çıkar ve gördüğü her şeye saldırırdı. Savaş daha başlamadan, düşman ordusu arı kolonisinin içinde kalır ve orduda bir karmaşaya sebep olurdu.
Develer Antik Yunan tarihçilerinden olan Heredot'un yazdıklarına göre savaşlarda develerin ilk kullanıldığı zaman 6. yüzyıldır. Persliler, Lidyalılarla
Yaptıkları savaşlarda develerin büyük cüsselerinden atların korktuklarını fark ettiler ve aynı atlı birlikler gibi onlarda, develere binen bir birlik oluşturdu. Bu şekilde yüz yıllar boyunca develer savaşlarda kullanılmaya devam edildi.
Özellikle I. Dünya Savaşı'nda Ortadoğu'da bulunan her askeri birlik, çöllerde susuz kalabilmesinden ötürü at yerine deveyi tercih etti.
Fareler II. Dünya Savaşı sırasında farler bir silah olarak İngilizler tarafından kullanıldı. İngilizler, yakaladıkları farelerin içini açarak farenin vücuduna olabildiğinde patlayıcı yerleştirdiler ve farenin bedenini özenle geri diktiler.
İçi patlayıcı dolu olan bu ölü fareleri ajanları vasıtasıyla Almanların kömür stoklarının içine karıştırdılar. Düşünceye göre bu fareler kazan dairesinde yakılan kömürlerle birlikte ateşe atılacak ve içindeki patlayıcı, ateşle buluştuğunda patlayarak etrafındakileri öldürecekti.
Ancak pratikte durum böyle olmadı. Birkaç patlamanın ardından Almanlar durumu kısa sürede fark etti ve kömürler farelerden temizlendi.
Filler - Geçmiş çağların tankları diyebileceğimiz filler, antik çağda pek çok kez savaş meydanlarında en önde yer aldı.
Fillerin görevi ise devasa cüsseleri, kalın derileri ve kontrolsüz güçleriyle düşman ordusunun içine bodoslama dalmak ve önüne geleni ezmekti.
Özellikle Hintlilerin çokça kullandığı bu hayvanların üstlerine okçu birlikleri yerleştirilerel karşı konulamaz bir güç oluşturuyordu. Fakat teknolojinin gelişmesiyle, fillerin yerini daha sonra tanklar aldı.
Savaş alanında bu domuzlar canlı canlı ateşe verilerek fillerin üzerine gönderilirdi. Domuzlar can havliyle yanarak fillerin üzerine koştuklarında filler ürker ve arkaya doğru kaçmaya çalışarak çoğu zaman kendi ordularını ezerlerdi. Domuzlarsa bu taktiğin bedelini yanarak canıyla öderlerdi.
Yarasalar ABD ordusunun II. Dünya Savaşı'nda ortaya attığı bu projede, yarasalar bir nevi canlı bomba olarak kullanılacaktı. Yarasaların üzerine uzaktan kumandalı patlayıcı maddeler yerleştirilerel bu yarasalar sürüler halinde Japonya'ya gönderilecekti. 13/27
Yarasalar gece dışarı çıktıklarındaysa bombalar uzaktan kumandayla patlatılacak, böylece Japonya'nın her bir sokağında binlerce patlama yaşanacaktı. Gönderilen ilk sürüyle başarılı bir sonuç alındıysa da ABD, yarasalardan çok daha etkili olan atom bombasıyla Japonya'yı vurdu ve savaş sona erdi.
Atlar ehlileştirilmeleri ile birlikte savaşlarda üzerine binen Savaşlardaya her zaman üstünlük sağladılar.
Öyle ki geçmiş zamanlarda yapılan savaşlarda her zaman süvari birlikleri en önde yer aldı. Onlar, Orta Asya'dan Anadolu'ya Türkleri taşımış, Romalıların arabalarını çekmiş, Amerika'da Kızılderililer ile birlikte direnmişlerdi.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte onlar da savaş meydanlarındaki yerlerini terk ettiler.
Güvercinler II. Dünya Savaşı sırasında haberleşme ve istihbarat çok önemliydi. Bu iki görevi de güvercinler üstlenmişti.
Güvercinlerin göğsüne takılan bir kamera sayesinde düşman ordularının üzerinden uçarken görüntüleri alınıyor ve böylece karşı taraf hakkında bilgi sahibi olunuyordu.
Ayrıca telgraf mesajlarının kolayca düşmanlar tarafından çözülmesi nedeniyle ayaklarına bağlanan mesajlar sayesinde haberleşme anlamında da önemli yer tutuyorlardı.
Fakat Alman ordusu, bu haberleşme trafiğine çözümü başka bir hayvanla getirdi: şahinler. Şahinler, özel olarak eğitilerek bu haberci güvercinleri avlamakla görevlendiriliyordu.
Köpekler antik çağlardan beri her zaman insanoğlunun yanında oldular, buna savaşlar da dahildi. Özellikle Hun İmparatoru Atilla, savaşlarda özel eğitimli köpekleri kullanan liderlerin başında geliyor.
Avrupa'da da köpeklerin bulunduğu özel birlikler savaş meydanlarında çokça savaşmıştır. O çağlarda köpeğin saldırganlığından ve gücünden faydalanılırken teknolojinin gelişmesiyle birlikte köpekler, zekalarıyla savaş meydanlarında yer almaya devam ettiler.
Özellikle II. Dünya Savaşı'nda köpekler gaz maskeleriyle arama-kurtarma ekibi olarak görev yaptılar. Sovyer Rusya ise II. Dünya Savaşı'nda köpekleri canlı bomba taktiğiyle eğiterek Alman tanklarını yok etmek için kullandı.
Yunuslar ABD'de 1959 yılında başlatılan programda yunusların zekası askeri alanda kullanılmaya başlandı. Yunuslar, özel eğitimlerle su altındaki mayınları temizleme, üzerine yerleştirilen kameralar ile de düşman gözetleme, gemiye veya üsse sızabilecek düşman dalgıçlarını öldürme gibi pek çok görevi yerine getirebiliyor.
ABD ordusunda şu anda 100'e yakın eğitimli yunus bulunuyor.
Dünya üzerinde ABD'den başka yunusları askeri anlamda kullanan tek ülke ise Rusya. Rusya'nın da Karadeniz'de, savaşlarda kullanmak üzere özel eğitimli yunuslarının bulunduğu biliniyor.