Dünyanın en korkunç yerleri
Dünyanın en korkunç yerleri ve kanınızı donduracak hikayeleri...
Dammasch Hastanesi- Wilsonville, Oregon
Akıl hastalarının tedavi edildiği bu hastanede, tedaviye cevap vermeyen hastalar yalnız bırakılıyormuş. Boşaltıldıktan sonra meraklıların gizlice girdiği hastanede yeni oluşmuş ayak izleri gördüklerine, anahtar sesleri ve diyafonlardan gelen garip sesler duyduklarına dair efsaneler var.
Banff Springs Hotel – Alberta, Kanada
1975’te “burayı lanetleyeceğim” dedikten sonra ölen bir bellboyun (valiz taşıyıcısı), dediğini yaptığına inanılıyor. Konaklayan misafirler, odalarına döndüklerinde valizlerinin düştüğü ve ana balo solununda geceleri bir gelinin dans ettiğini gördüklerini iletiyor.
Myrtles Çiftliği – St.Fransciville, Louisiana
Amerika Birleşik Devletleri’nin en popüler lanetli evlerinden biri olan Myrtles Çiftliği’ndeki hayaletin köle bir kız olduğu inanılıyor. Burayı garip kılan durum ise bu hayaletin fotoğrafının 1992’de evi araştıran National Geographic ekibi tarafından çekilmiş olması.
Edinburgh Mahzenleri – Edinburgh, İskoçya
Bu mahzen 1700’lü yıllarda sorgu merkezi olarak kullanılmış. Bu işlevinin yanında bu mahzenin bazı bölümlerinin seri katiller üzerinde deney yapmak için kullanıldığı da biliniyor. Burayı ziyaret edenler de sorgulara ait konuşmalar duyduklarını ve bazen birisinin kollarını sıktığını hissettiklerini iletiyor.
Bekar Koru Mezarlığı – Bremen, Illinois
Satanistlerin sürekli ayin yapıp ve mezarları tahrip ettiğinden dolayı bu mezarlıkta hayaletlerin geceleri adeta bir “bekçi” gibi devriye gezdiklerine inanılıyor.
Lemp Mansion – St.Louis
1900’lerin başında Lemp ailesine ait bireyler bu evde teker teker ölmeye başlamış. İntihar, kalp krizi gibi değişik sebeplerle gelen bu ölümler evi lanetlemek için bölgede yaşayanlara yetmiş.
Bobby Mackey’s – Wilder, Kentucky, ABD
1850’lerde mezbahane olarak kullanılan bu binanın o yıllar arasında ayrıca Satanist ayinlere ev sahipliği yaptığı biliniyor. Bu ayinler esnasında hayvanların yanı sıra insanlar da kurban olarak kullanılıyormuş. Mezbahanın bodrumda cehenneme açılan bir kapı olduğu da inanışlar arasında.
Loftus Hall – Wexford, İrlanda
Önceden bir malike olarak kullanılan ve sonrasında otele çevrilen Loftus Hall, bölgede yaşayan yerliler tarafından “Şeytanın uyuduğu yer” olarak nitelendiriliyor.
Stanley Oteli – Kolorado, ABD
Cinnet filminin esinlendiği otelde kalmak ister misiniz? Otelin eski sahipleri F.O. ve Flora Sanley’in hala odaları gezdiğine ve hatta görüntülerinin kamera kayıtlarına yansıdığı öne sürülüyor.
Villisca Axe Cinayet Evi – Villisca, Iowa, ABD
Bu evde 1962 yılında 6 çocuk ve 2 yetişkinin ölü bedenleri yataklarında bulunmuş. Bu cinayetleri kimin işlediği hala gizemini korurken, bölgede yaşayanlar evden bazı gecelerde çığlık ve ağlayan çocuk sesleri duyduklarını iletiyor.
Poveglia Adası – Venice, İtalya
1800’lü yıllarda vebalılara ev sahipliği yapan bir ada. Bu adanın vebalıları tedavi etmek için değil, daha çok sürgün etmek için kullanıldığını da belirtelim. Buradaki ölümlere dayanamayan bazı doktorların adada bulunan kuleden atlayıp burayı lanetlediğine inanılıyor.
Preston Kalesi – Ione, Kaliforniya, ABD
İlk bakışta kalınabilecek çok güzel bir yere benzeyen Preston Kalesi, 1890’larda erkek çocuklar için ıslahevi olarak kullanılmış. Burayı ziyaret edenler, kapıların kendi kendine çarptığı ve birilerinin onlara dokunduğunu ileri sürüyorlar.
Hoia Baciu Ormanı – Napoca, Romanya
“Perili Orman” diye de bilinen Hoia Baciu Ormanı’nı giden ziyaretçilerin birçoğu, oradayken “bir şeyler tarafından” izlendikleri duygusuna kapılıyormuş. Bölgede yaşayanların inandığı şehir efsanesine göre de bu ormana giren geri dönemezmiş.
Doğu Eyalet Hapishanesi- Philadelphia, ABD
1940 ile 1970 yılları arasında bu hapishanede farklı sebeplerden ötürü yaklaşık 1200 mahkum ölmüş. 1970 sonrası hayaletler görüldüğü gerekçesiyle kapatılan bu hapishane “huzura erememiş ruhların vatanı” olarak nitelendiriliyor.
Gidenin Dönmediği Mağara – Havran, Balıkesir
Bu mağaranın etrafında ve içerisinde insan kemikleri olduğu iddia ediliyor. Ayrıca bu mağaraya giren koyun ve koyunun peşinden giden çoban olursa onlar da geri gelmiyormuş. Bazı köylülere göre mağaranın içinde “canavar” diye nitelendirilen garip bir yaratık varmış.