Çin Seddi'nin bazı kısımları çok iyi korunup, yenilenmiş olsa da, büyük kısmı bakıma ihtiyaç duymaktadır.
1970'lerde Çin Seddi despotizmin sembolü olarak görülüyordu ve insanlar evlerinin inşaatlarında duvardan aldıkları taşları ve tuğlaları kullanıyorlardı.
Her ne kadar duvar 2 bin yıldır olduğu yerde olsa da Avrupalıların Çin Seddi ile ilk tanışması 1605 yılında Portekizli kaşif Bento de Gois aracılığıyla olmuştur.
Duvarın yapımında kullanılan harç içerisinde toprak, taş, plastik, ahşap, tuğla, kil veya kireç taşı gibi o günün şartlarında bulunabilecek malzemelerden oluşmuştur.
Her ne kadar kesin bir rakam vermek zor olsa da yapılan bazı çalışmalara göre Çin Seddi'nin yapımında 8 bin kişi çalışmıştır.
El arabası bu duvarın inşası sırasında Çinliler tarafından bulunmuş ve duvarın inşaatında kullanılmıştır.
Set boyunca düzenli aralıklarla yerleştirilmiş olan gözetleme kuleleri dumanla, bayrakla, flamayla haberleşme için de kullanılmıştır.
Bazılarının bizzat duvarın içine gömüldüğü düşünülmektedir. Belki de duvarın harcında insan kemikleri kullanılmış efsanesi buradan doğmuş olabilir.
Toplam uzunluğu yaklaşık 8 bin 850km olan Çin Seddi'nin bittiği yer Laolongtou'dur (yaşlı ejderin kafası). Shanhai Geçişi'nin bir parçasıdır ve Çin Seddi doğusundaki Bohai Denizi'nde sonlanır. Shanhai bölgesinde bulunan seddin denizle birleşen sonu Pekin şehrine 300 km uzaklıktadır.